Orman yangınları, son 10 yılda tüm dünyada alanını ve şiddetini iki kat artırdı. 2030’a kadar dünya genelinde orman yangınlarında yüzde 14, 2050’ye kadar da yüzde 30 artış olacağı öngörülüyor. İklim değişikliği, kuraklık ve kontrolsüz arazi kullanımı gibi faktörler, orman yangınlarında etkili. Bu nedenle orman yangını gibi çevresel afetlerin izlenmesi ve erken tespitinde yapay zeka ve uzay teknolojileri, özellikle küçük uydu sistemleri kullanılmaya başlandı.
7/24 GÖZETİM
Türkiye’de de şu an 14 İnsansız Hava Aracı (İHA), tüm ormanları 7/24 gözetleyerek yangınların tespit edilmesi ve kontrol altına alınmasında kritik rol oynuyor. Orman yangınlarına müdahale ise yapay zeka destekli çalışmalarla 11 dakikaya kadar indi. Bu kapsamda uydu, İHA ve yangın kulesi kameralarından alınan görüntüler, meteorolojik verilerle birleştiriliyor; yangın olasılığı, ilerlemesi ve etkileyeceği alan hesaplanarak riskli bölgeye ekipler yönlendiriliyor.
COĞRAFYAYA UYGUN SİSTEMLER
Teknopark İstanbul’da yapay zeka alanında faaliyet gösteren SPATIUM’un kurucularından Abdullah Özkan, son yıllarda orman yangınlarıyla mücadelede önemli adımlar atıldığını, Orman Genel Müdürlüğü’nün uydu görüntüleme sistemleri ve sabit gözetleme kuleleriyle yangın tespiti konusunda ilerleme kaydedildiğini söyledi. Bazı bölgelerde İHA kullanımı ve yapay zeka tabanlı veri analizi üzerine pilot projeler başlatıldığını dile getiren Özkan, şu bilgiyi verdi: “Bununla birlikte, eksiklikler de göz ardı edilmemeli. En büyük eksikliğin bulunduğu alan, yangının erken aşamada tespiti ve uyarı sistemlerinde. Genellikle sınırlı kapsama alanı ve gerçek zamanlı veri işleme kapasitesinin yetersizliği nedeniyle bu sistemler istenen etkinlikte değil. Türkiye’nin coğrafi çeşitliliğine uygun, ölçeklenebilir ve entegre sistemlere odaklanılması, bu mücadelede daha etkili sonuçlar doğuracak.”
SPATIUM’un kurucularından Abdullah Özkan
ERKEN TESPİT VE UYARI
Özkan, orman yangınlarıyla mücadelenin en kritik aşaması olan erken tespit ve uyarı sistemlerine odaklandıklarını kaydederek, çalışmalarını şöyle anlattı: “Sürü drone sistemimiz ve entegre yapay zeka destekli karar destek algoritmalarımızla yenilikçi çözümler sunuyoruz. Sistemimiz, coğrafi bilgi sistemleri (GIS) ve yangın risk parametrelerine (bitki örtüsü yoğunluğu, kuruluk oranı, sıcaklık ve meteorolojik veriler) dayalı olarak geniş alanları bölümlere ayırarak tüm riskli bölgeleri senkronize devriye uçuşlarıyla kesintisiz gözetliyor. Otonom batarya değiştirme sistemimiz, drone’ların sürekli uçuş yapmasını sağlayarak kesintisiz izleme sunuyor. Termal, RGB ve multispektral kameralarla donatılmış drone’lar, yangını erken aşamada tespit ederek birimlere anlık uyarılar gönderiyor. Uyarı sonrası sistemimiz müdahale ekiplerine destek için ek uçuş rotaları oluşturuyor. Arazi eğimi, yollar, yerleşim bölgeleri, rüzgar yönüyle yangın durdurma hattının uygulanabileceği bölgelere dair ayrıntılı raporlarla öneriler sunuyor. Bu, ekiplerin koordinasyonunu ve planlamasını hızlandırarak müdahale etkinliğini artırıyor.”
MÜDAHALE SÜRESİNİ KISALTIYOR
Küpsat A.Ş. Dökümantasyon Sorumlusu Mert Özaydın ise küp uydu teknolojilerinin günümüzde orman yangınlarının erken tespiti ve yönetimi konusunda önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi. Bu sistemler sayesinde; yangınların büyümeden önce algılanabildiğini belirten Özaydın, yangına müdahale süresinin kısaldığını ve dolayısıyla doğayla insan yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerin en aza indirilebildiğini söyledi.
Küpsat A.Ş. Dökümantasyon Sorumlusu Mert Özaydın
YERLİ TEKNOJİYLE ÇÖZÜM
Özaydın, Türkiye’de orman yangınlarının uzay tabanlı sistemlerle tespitinin, halihazırda büyük ölçüde yurt dışı menşeli uydu sistemlerinden sağlanan veri ve hizmetlere dayandığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu verilerle yangın bölgeleri tespit edilebiliyor. Ancak gözlem sıklığı ve konum doğruluğu gibi kısıtlar nedeniyle gecikmeli müdahale söz konusu olabiliyor. Türkiye’de yerli ve milli uzay teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, yangın tespiti konusunda dışa bağımlılığın azaltılması hedefleniyor. Bu kapsamda, TÜBİTAK UZAY, DeltaV, ASELSAN ve TUSAŞ gibi kurum ve firmalar tarafından geliştirilen yerli gözlem uyduları, yüksek çözünürlüklü görüntüleme ve termal algılama kabiliyetleriyle bu alanda kullanılmaya başlanacak.”
DIŞA BAĞIMLILIK AZALACAK
Özaydın, özellikle yakın yörüngede konumlanacak olan ve 1u ila 12u boyutlarında tasarlanan küp uydu platformlarıyla kısa aralıklı tekrar gözlemin mümkün olacağına işaret ederek, şöyle konuştu: “Termal kızılötesi sensörler sayesinde ormanlık alanlarda çıkan yangınlar erken safhada tespit edilebilecek. Bu sistemler, yapay zeka destekli veri işleme algoritmaları ile entegre edilerek, bulut temelli karar destek sistemlerine anlık veri sağlayabilecek yapıda. Türkiye’nin yerli uydu teknolojilerinde katettiği ilerlemeler sayesinde, ulusal düzeyde sürdürülebilir ve gerçek zamanlı yangın izleme sistemlerinin kurulması mümkün olacak; dışa bağımlılık asgariye indirilecek ve afetlere karşı daha hızlı ve etkili müdahale imkanı sağlanacak.”
GECE GÖRÜŞLÜ 20 HELİKOPTER
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın söndürmede Cumhuriyet tarihinin en güçlü hava ve kara filosuna sahip olduklarını belirtti. Bakan Yumaklı, hava araçlarının kullanımında coğrafi şartların önemli olduğunu vurgulayarak, her aracın her yerde kullanılamayacağını söyledi. Yumaklı, hava filosundaki gece görüşlü helikopterlere ilişkin şu bilgiyi verdi: “5 gece görüşlü helikopterimiz var. Biz bunu geçen sene de kullandık. Bu sene kullanmak için ortam ya da gerekçemiz olmadı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de gece görüşlü helikopterler, can tehlikesi olduğunda, yerleşim yerlerinin ya da kritik tesislerin korunması gerektiğinde kullanılır. Şu anda 3 ton su atan ve dünyada da sayı itibarıyla en çok kullanılan 12 Air Tractor’umuz var. 2027’ye kadar 8 tane daha alacağız ve bunları 20’ye tamamlayacağız.”
DİĞER ÜLKELERDEKİ SİSTEMLER
Orman yangınlarıyla mücadelede diğer ülkelerin kullandığı ileri teknolojiler şöyle:
-Avustralya ve ABD gibi yangın riski yüksek ülkelerde, İHA tabanlı sistemler ve yapay zeka destekli analizler temel araçlar haline geldi.
- Kaliforniya’da, termal kameralar ve çok spektrumlu sensörlerle donatılmış İHA’lar, riskli bölgeleri düzenli tarayarak gerçek zamanlı veri sağlıyor.
-Avustralya’da sürü drone sistemleri, geniş ormanlık alanlarda senkronize devriye uçuşları gerçekleştirerek yangın başlangıçlarını erken aşamada tespit ediyor.
-Kanada’da LIDAR teknolojisiyle orman yoğunluğu ve yakıt yükü gibi parametreler hassas şekilde modelleniyor.
- Avrupa’da, özellikle İspanya ve Portekiz’de, uydu görüntüleriyle entegre çalışan yapay zeka sistemleri, bitki örtüsü kuruluğu ve sıcaklık anomalilerini analiz ederek bölgesel yangın risk haritaları oluşturuyor.