Başkan Avdagiç, “Sektörün öncelikli sorunu imar. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz. Konut dönüşümü için uygulanan destek paketinin bir benzerinin, yerinde dönüşüm için esnafa da uygulanması gerekiyor” dedi.
HABER: BARIŞ CABACI
İstanbul’daki oto sanayi ve organize sanayi siteleri yöneticileri, sigorta eksperlerinin bağımsız atanması, yetkili ve özel servislerin doğru ayrılması, ana eleman, sektörün dönüşümü gibi birçok problemi masaya yatırdı. İTO Motorlu Araçlar Tamir, Bakım ve İmalatı Meslek Komitesi’nin Cemile Sultan Korusu’nda düzenlediği toplantıya; İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan, sıfır ve ikinci el araç satış yapan, araç kiralama hizmeti sunan, yedek parça işiyle uğraşan ve turizm taşımacılığı yapan işletmeleri temsilen İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile İstanbul’daki birçok oto sanayi ve organize sanayi bölgesi başkanları katıldı.
MİLLİ ÜRETİM
Toplantıda konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, otomotiv sektörünün temel direği olduğu halde, bugüne kadar sesi yeterince duyulmayan oto ve organize sanayi sitelerinin sesi olmayı hedeflediklerini söyledi. Avdagiç, şöyle devam etti: “Çünkü sizler, sanayi sitelerini canlı tutan araçların yürümesini teminat altına alan kahramanlarsınız. Bana göre, sizlerin sorunlarınıza kulak vermek demek, Türkiye’yi otomotiv sektöründe yeni bir lige taşımak demektir. Hepimizi heyecanlandıran yerli ve milli otomobilimiz Togg, bizim için büyük bir onurdur. Öte yandan, diğer markaların elektrikli araçlarını da ülkemizde üretmeye talibiz. Bu durum sektörün ‘görünmez aktörleri’ olan sizlerin sayesinde olacaktır. Çünkü sizler milli üretim anlayışının kıvılcımlarısınız. Kıvılcım olmadan ateş yanmaz, üretim gerçekleşmez.”
BİRLİK İÇİNDE ÇÖZÜM
İstanbul’daki organize sanayi ve oto sanayi bölgelerinin en önemli problemlerinin imar olduğunu vurgulayan Başkan Avdagiç, çözüm önerisini ise şöyle özetledi: “Türkiye’deki vergilerin yüzde 48’i İstanbul’dan toplanıyor. Buradaki iş insanları ülke ekonomisi için çok önemli. Türkiye’de konutların dönüşümü için çeşitli destekler veriliyor. Aynı şekilde İstanbul’da bulunan iş merkezlerinin, ticarethanelerin ve üretim merkezi gibi yerlerin de yenilenmesi gerekiyor. Burada yol haritamızı oluşturmamız için birlik içinde ilerlememiz lazım. Sorunlarımızı çözerken de refik olmamız gerekiyor. Özellikle sanayi siteleri şehirlerde muhafaza edilmeli. Deprem sonrasında konutların dönüşmesi için verilen pakete benzer bir dönüşüm paketi sanayi siteleri için de uygulanmalı. Bunu ilgili mercilere bildiriyoruz ve takipçisiyiz. Sanayi sitelerinin dönüşümü için verilecek dönüşüm paketleri esnafa nefes aldıracaktır.”
GENÇ YAŞTA ÇIRAKLIK
Tüm sektörler gibi otomotiv sektöründe de ana eleman sorununun devam ettiğini belirten Avdagiç, “Gençlerimiz çok fazla meşakkatli işlere yönelmek istemiyor. Gençlerimizi genç yaşlarda çıraklıktan başlatarak sektöre kazandırmamız gerekiyor. İş verirken çalışanlarımızın mali kazançlarını ve statülerini düzenleyerek gençlerimize umut olmalıyız. Öte yandan, firmalar olarak çıraklara ekstra ücret vermek istiyoruz. Ancak bunun önüne mevzuat geçiyor; bu yönde de bir çalışmamız var. Almanya ve Avusturya gibi ülkelerin eğitim sistemlerini örnek almamız gerekiyor. Bu ülkeler yeteri kadar teknik eleman, yeteri kadar operatör, yeteri kadar mühendis yetiştirebiliyor. Fakat onların nüfusunun genç olmaması, eleman açığına neden oluyor. Türkiye’nin genç nüfusunu avantaja çevirmek için AB ülkelerinde belirlenen modeli uygulamalıyız” diye konuştu.
ÇİN MODELİ
Türkiye’nin tedarik sanayinde önemli bir ülke olduğuna dikkat çeken Avdagiç, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye iyi bir süreçte yeterli seviyelere gelemedi. Burada tedarik edilen ürün garantisi başta olmak üzere birçok konuda sıkıntılar var. Çalışma ruhsatı konusunda sıkıntılar var. Bunların çözümü için adımlar atıyoruz. Türkiye’deki otomotiv sektörünün toplam ihracatı 33 milyar dolar. Otomotiv ve yan sanayi alanında 2023 yılının ilk çeyreğinde otomotiv ihracatçısı Türkiye’nin, elektrikli araçlar yüzünden ithalatı artıyor. Elektrikliyle birlikte ithalat-ihracat makası tersine döndü. 2019’da otomobil ihracatı 8 milyar dolar olan Türkiye’nin, ihracatı her yıl ortalama 200 bin dolar arttı. Çin’in 2019’da otomobil ihracatı 4 milyar dolarken 2022’de 16 milyar dolara yükseldi. Çin, elektrikli araç üretimi ve ihracatında yeni bir lige yükseldi. Türkiye’nin de yeni trendleri takip ederek bu ligin asıl sahiplerinden olması gerekiyor. Çin’in uyguladığı modeli kullanmamız gerekiyor.”
ANA İHRACATÇI
Toplantının amacının otomotiv sektörü için yeni bir yol haritası oluşturmak olduğunu belirten İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan da şöyle konuştu: “Komite toplantılarımızda konuşulan, istişare edilen konular ana gündem maddelerimiz. Burada tüm otomotiv sektörünün geleceği için çalışıyoruz. İhracatta daha ileriye gitmemiz gerekiyor. İhracatımızın büyük bir kısmını gerçekleştirdiğimiz AB ülkeleri, 2030’a kadar sıfır emisyon mottosuyla tamamen elektrikliye geçecek. Türkiye’de 2 milyonu aşkın içten yanmalı motorlu araç üretiyoruz. İhracat pazarımızı değiştirsek de ihracatımız ciddi anlamda düşecek. Togg ile bilgi birikimine sahip olacağız. Bu bilgi birikiminin yanı sıra Türkiye’yi elektrikli araç üretim merkezi haline getirmek için çalışmamız gerekiyor. Bu kapsamda, daha fazla elektrikli araç üretmeliyiz. ‘Başarı izah istemez, mağlubiyet mazeret kabul etmez’ mottosuyla sektörel sorunları birlikte çözelim.”
TOPLANTIDAN NOTLAR
Toplantıya katılan İstanbul organize sanayi ve oto sanayi siteleri yöneticileri sektörün sorunlarını dile getirdi. İşte toplantıda gündeme gelenler:
* TSE belgesini almakta sorunlar yaşanıyor. Bu konuda yan sanayi tedarikçilerine kolaylık sağlanması gerekiyor.
* Otomotiv sektörüyle ilgili yasa ya da düzenleme çıkıyor, ancak sektörün temsilcilerinden görüş alınmıyor.
İstişare genişletilerek otomotiv sektörünün ihracatı artırılabilir.
* Zorunlu sigortalarda, sigorta eksperlerinin havuzdan atanması en önemli gündem konularından biri. Ayrıca eksper maliyetleri için fon oluşturulabilir ve havuzdan atanacak sigorta eksperlerinin ücreti o fondan karşılanabilir.
* Sektörün sorunları için birlik ve beraberlik içinde olunmalı, bunu da STK’lar gerçekleştirmeli.
* Hem teorik hem de pratik bilgiye sahip gençler yetiştirilmeli.
* Özel servis ve yetkili servis arasındaki fark net belirlenmeli, hangi konuların özel servislerin garanti ve yetkinlik kapsamında olduğu belirtilmeli.
* Sektörün 10 yıl sonra yok olmaması için elektrikli araç parça tedariki ve araç üretimine odaklanılmalı.