Pazar, 24 Kasım, 2024
HABER: MÜGE BİBER
“Ben giderim adım kalır, dostlar beni hatırlasın. Düğün olur, bayram gelir, dostlar beni hatırlasın” dizelerinin sahibi Aşık Veysel’in dediği gibi oldu. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), ozanın ölümünün 50. yılını, Aşık Veysel Yılı ilan etti. Önümüzdeki yıl birçok ülkede Aşık Veysel’in şiir ve türküleri yankılanacak.
YABANCILARA DA İLHAM VERDİ
Türkçe’yi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Aşık Veysel, şiirlerinde her zaman birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. Çocukken görme yetisini kaybetmesine rağmen şiirlerinde yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci, sevgi, birlik ve beraberlik mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan eserler bıraktı. Ozanın eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken, yabancı sanatçıların da dikkatini çekti. ABD’li elektrogitar virtüözü Joe Satriani, 2008’de çıkardığı albümde ‘Aşık Veysel’ isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.
İKİ YILDA BİR
UNESCO Genel Direktörü, her iki yılda bir, her ülkenin Milli Komisyonları’ndan tarihi ve kültürel mirasların olası anmalarıyla ilgili en fazla iki teklif göndermelerini talep ediyor. Başvurular, eylül ayına kadar gönderiliyor ve bir sonraki yılın ocak ayında onaylanıyor. UNESCO, Ocak 2021’de Yunus Emre, Hacı Bektâş Velî ve Ahî Evran’ı Anma ve Kutlama Yıl Dönümü ilan etmişti.
3. BÜYÜK KEŞİF
UNESCO aynı zamanda, bu yıl Moğolistan’da keşfedilen ve tarihi kaynaklarda Türk isminin geçtiği en eski eser olma özelliği taşıyan İlteriş Kutlug Kağan Yazıtı’na dair uluslararası forum düzenledi. Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Prof. Gülnur Aybet, “İlteriş Kutlug Kağan Yazıtı, 1889 ve 1897’de Orhun Yazıtları ve Bilge Tonyukuk Yazıtları’nın keşfinden sonra üçüncü en önemli keşiftir” dedi.
FARKINDALIK YARATMAYA DEVAM
İlteriş Kağan Yazıtı’nın, Türk kaynaklarında ‘Türk’ adının geçtiği ilk kalıntı olmasıyla da ayrı bir önem taşıdığını vurgulayan Aybet, “Bu keşif, Moğolistan ile Türk dünyası arasındaki verimli işbirlikleri için bir ahit niteliğindedir” dedi. Türk tarihi ve kültürünün korunmasına dair UNESCO nezdinde farkındalık yaratmaya devam edeceklerini hatırlatan Aybet, Türk Akademisi ve UNESCO arasında kurumsal ilişkilerin güçlenmesi temennisini yineledi.
BUGÜNE KADAR LİSTEYE GİREN TÜRKLER
UNESCO 41. Genel Konferansı itibariyle UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından önerilen ve UNESCO Genel Konferansı tarafından kabul edilen 33 anma ve kutlama yıl dönümü bulunuyor. İşte onlardan bazıları:
* 1981: Mustafa Kemal Atatürk’ün Doğumunun 100. Yıl Dönümü
* 1991: Yunus Emre’nin Doğumunun 750. Yıl Dönümü
* 1995: Şair Fuzûlî’nin (Mehmed bin Süleyman Fuzûlî) Doğumunun 500. Yıl Dönümü
* 1996: Nasreddin Hoca’nın Vefatının 700. Yıl Dönümü
* 1998: Mimar Sinan’ın Vefatının 400. Yıl Dönümü
* 2002: Nazım Hikmet’in Doğumunun 100. Yıl Dönümü
* 2007: Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî’nin Doğumunun 800. Yıl Dönümü
* 2014: Halide Edip Adıvar’ın Vefatının 50. Yıl Dönümü
* 2021: Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü
* 2021: Ahi Evran’ın Doğumunun 850. Yıl Dönümü
* 2021: Hacı Bektaş Veli’nin Vefatının 750. Yıl Dönümü
UNESCO’NUN KRİTERLERİ NE
* Önerilen her yıl dönümü, kurumun eğitim, kültür, doğal bilimler, sosyal ve insani bilimler ile iletişim alanlarındaki ideal ve misyonlarıyla doğrudan bağlantılı olmalı. Toplumlar arasında daha sıkı ilişkileri, barış ideallerini, kültürel diyaloğu ve karşılıklı anlayışı teşvik etmeli. (Yıl dönümü için öncelik)
* Yıl dönümleri, 50. yıl, 100. yıl ya da bu yılların katları olmalı.
* Tüm yıl dönümleri, tercihen en az iki diğer ülkenin ya da bölgesel grubun desteğiyle önerilmeli. Birden fazla devleti içeren yıl dönümü önerileri, bütün devletler tarafından sunulmalı.
27 Aralık 2022 Salı
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma
22 Kasım 2024 Cuma