İstanbul Ticaret Odası tarafından girişimciliğin ve girişimcilerin desteklenmesi amacıyla kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) liderliğinde gerçekleştirilen ‘Mucit Girişimci’ programındaki mucitler, Türk ekonomisine katkı sağlayacak ürünlerini ticarileştirmek için yatırımcılara kendilerini ve projelerini anlatmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta BTM’nin Fulya’daki yerleşkesinde düzenlenen Mucitler Sahnesi’nde de birçok proje kendini tanıtma olanağı buldu.
Mucit Girişimci programının mucitlerinden Uğur Çılgınoğlu, akıllı tarım için proje geliştiren isimlerden. Çılgınoğlu, 6 yıl süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdiği makine ile tarımda hammadde maliyetini beşte bire indirerek yüzde 80 azaltmayı başardı. Özellikle Anadolu’daki çiftçilerin kullandığı cocopeat adındaki tohumların ekildiği torbanın ömrünü, icat ettiği makine Pinna ile 2 yıldan 10 yıla çıkartan mucit girişimci Çılgınoğlu, proje detaylarını ve hedeflerini anlattı.
Projenizi ve projenizin yenilikçi yönünü anlatabilir misiniz?
Topraksız tarımda bitki yetiştirme ortamı olarak kullanılan ve ‘cocopeat’ denilen Hindistan Cevizi lifinden mamul ürün, kullanım atığından dolayı ayıklanamıyor. Bu durum hammadde kullanım ömrünün beşte birinin tamamlanamadan atılmasına neden oluyor ve atılan ürünün yerine yenisi ithal edilemiyor. 6 yıl süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdiğim ‘Cocopeat Geri Dönüşüm ve Paketleme Makinası- Pinna’ sayesinde, 10 metreküp/saat kapasitede ürün tamamen temizleniyor ve kimyasal değerleri ideal düzeye geri dönüştürüyor. Ayrıca hammaddenin ömrünü uzatarak, ithalat sıklığı 2 yıldan 8-10 yıla kadar düşmüş oluyor. Söz konusu sorunla ilgili geliştirmiş olduğum makine dışında şu an için alternatif başka çözüm bulunmadığından proje özellikle tarım sektörü için son derece önem taşıyor.
Bugüne kadar hangi süreçleri tamamladınız?
Ürünle ilgili fizibilite, Ar-Ge ve test aşamaları başarılı bir şekilde tamamlandı, şu an pazarlama aşamasında. Ticarileşme kısmında BTM’nin mucit girişimci programına dahil olduk ve yatırımcımızı arıyoruz. Makine, Antalya bölgesinde birçok serada test edildi, fakat seri üretime geçmek için çekirdek yatırıma ihtiyacımız var.
Projenizin uygulama yöntemi nasıl oluyor?
Makine serada kuruluyor. Cocopeat yastıkların torbaları kesilerek, içeriği ayrıştırıcı makineye dökülüyor. Ayrıştırıcı altındaki bant taşıyıcıya seriliyor ve malzemeler işçilerin daha önceleri elleriyle yaptıkları kök, gövde ve plastik atıktan temizleniyor. Banttan yıkama makinesine dökülüyor. Yıkama suyuna dezenfektan karıştırılarak tazyikli olarak malzemeye uygulanıyor. Yıkama makinesi çıkış kapağı kısmında, kapak ile itici helezon arasında sıkıştırılan malzeme makineden çıkıyor ve paketleme makinesi alt haznesine dökülüyor. Bu şekilde cocopeat hammaddesinden oluşturulan tohumların ekildiği yastık uzun yıllar kullanılabiliyor.
Geri dönüşümü sağlamak, üreticiye ne kazandıracak?
100 dönüm sera, sezon sonunda 124 bin dolar karşılığı alacağı faydayı bu makine ile 150 bin TL’ye alabilecek durumda. Bu da hammadde maliyetinin 4 kat azaldığını gösterir. Ayrıca cocopeat sipariş ve teslim süresi 4 ay sürüyor. Süre sebebiyle, bitkiye hastalık bulaşması durumunda üretim aksayabiliyor. Fakat makine ile mevcut ürün birkaç günde dezenfekte edilerek tekrar kullanılabiliyor.
Türkiye ve global pazara kazandıracağı faydalar neler?
Topraksız tarım işletmelerinin hammadde maliyetini beşte bire düşürecek. Çünkü ithal malı ikame ediyor ve atık bertaraf edilmesini kolaylaştırıyor. Bu sayede tarım sektöründe ülkemizin rekabet gücü de artacak ve ürün istihdama katkı sağlayacaktır. Yurtdışı pazarı için de yine bir alternatif oluşturuyor.