HABER: MÜGE BİBER
Türkiye, altın mücevherat sektöründe Hindistan, Çin, ABD ve Rusya ile birlikte dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Üretimde de Hindistan ve İtalya ile birlikte ilk üç ülke arasında bulunan Türkiye’de her yıl 300 tona yakın altın mücevherat üretiliyor. Türkiye, yıllık 400 ton altın işleme kapasitesine sahip.
DIŞ PAZARA ENTEGRE
Türk mücevherat sektörü, küresel pazarda üst sıralara çıkma adına çalışmalarını yoğunlaştırırken, İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) bir araya gelerek Kuyumculuk Çalıştayı organize etti ve güncel sorunlarını masaya yatırdı. Toplantının oturum başkanlığını İTO Kuyumculuk Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Mehmet Erhan Hoşhanlı yürüttü. Çözüm önerilerinin de tartışıldığı toplantının açılışında konuşan İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Erkesim, sektörün iç pazar ticaretinden daha da fazla dış pazarlara entegre olması gerektiğini savundu.
YOL HARİTASI OLMALI
Erkesim, Türkiye’nin kuyumculuk sektöründe Hindistan, Çin ve İtalya gibi sektörün önde gelen ülkeleri ile rekabet edebilme potansiyelini artırmaya yönelik stratejiler geliştirmesini önerdi ve “Bu ülkelerin bizden üstün tarafları iyice irdelenmeli ve bir yol haritası hazırlanmalı” dedi. Türkiye’nin taş kesimi ve ticaretinde uluslararası merkez olması gerektiğini dile getiren Erkesim, bu noktada pırlanta ile değerli taş için uluslararası sertifika veren merkezler kurulması gerektiğini vurguladı.
30 YILLIK HAYAL
İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Norayr İşler ise gündemdeki ‘döviz bozdurup TL ve altın alınması’ yönündeki kampanyayı desteklediklerini hatırlattı. İşler, ‘Türkiye Kuyumcu Meslek Kuruluşları Kanunu Teklifi’ taslak çalışmasında sürecin devam ettiğini bildirerek, içeriğine ilişkin şunları söyledi: “Taslakla sektörün sorunlarının tek elden çözülmesi, mesleğe gireceklerin yaptıkları üretimin tek elden kontrol edilmesi, lisanslanması ve ayrıca mesleği anlayan kişiler tarafından yapılmasını sağlayarak belgelendirilmesi mümkün olacak. Türkiye Kuyumcular Birliği hayata geçtiğinde tüm Türkiye’de tek ses olmuş ve güçlü yaptırımı olacak bir yapı ortaya çıkacak. Kuyumcu mağazalarının standartları olacak. Avrupa’da olduğu gibi kuyumcu enflasyonunun önüne geçmek amacıyla nüfus yoğunluğuna göre kuyumcu dükkanı açılmasına izin verilecek. Yasa mecliste kabul edildiğinde sektörün 30 yıllık hayali gerçekleşmiş olacak.”
İHRACATTA ‘İLK’ OLABİLİR
Kapalıçarşı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kökler de çarşıdan alışveriş yapanların yüzde 60’ının turistlerden oluştuğunu hatırlatarak, devam eden çatı onarım, altyapı yenileme ve iç güzelleştirme çalışmasının çarşıya olumlu katkı sağlayacağını söyledi. İTO Finans Kuruluşları Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Mehmet Zeki Sayın, ülke ihracatında kuyumculuk sektörünün ilk sıraya yükselmesinde hiçbir engel olmadığını vurguladı.
11 AYLIK İHRACAT 2 MİLYAR DOLAR
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Atayık, kasımda Türk mücevherat sektörünün ihracatının 2015’e kıyasla yüzde 25 arttığını söyledi. Atayık, Türkiye’nin mücevherat sektöründe kasımda yaptığı ihracatın 255 milyon doları aştığını, 11 ayda ise ihracatın 2 milyar doların üzerine çıktığını kaydetti. Atayık, ihracatın yüzde 92’sinin altın ve altın mamulleri, yüzde 4’ünün gümüş ve yüzde 2’sinin de pırlantadan oluştuğunu kaydetti.
12 BİN KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Kuyumcukent İşletme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nevzat Sudaş, Kuyumcukent’in dünyanın en büyük altın, gümüş ve mücevherat sanayi ve ticaret entegre tesisi olduğunu belirtti. 2 bin 500’ün üzerinde işyerinin faaliyet yürüttüğü çarşının, 12 bin kişiye istihdam sağladığının altını çizen Sudaş, Kuyumcukent’in piyasaya katkısının 1 milyar doların üzerinde olduğunu da dile getirdi.
ÜRETİMDE İLK ÜÇTEYİZ
Ekonomi Bakanlığı’nın raporuna göre Türkiye, mücevherat üretiminde Hindistan ve İtalya ile birlikte ilk üç ülke arasında bulunuyor. Sektör, yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağlarken, mücevherat üretiminde 5 bin üretici, 35 bin perakende satış mağazası faaliyet yürütüyor. Altın mücevheratının üretim merkezi İstanbul olurken, Ankara ve İzmir’de de oldukça önemli miktarlarda üretim yapılıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki bazı illerde üretim ise geleneksel çizgiler taşıyor.