tatil-sepeti

Bu yılı 6 milyar dolarlık ihracatla tamamlaması beklenen mobilya sektörü, dünyanın 8. büyük üreticisi konumunda. Ancak mobilyacılar, iç pazarda tüketici şikayetlerinin uzun sürede sonuçlanma-sından dolayı sorun yaşıyor.


HABER: OSMAN KUVVET

 

Mobilya sektörü, 50 bin işletmeci ve sağladığı 500 binden fazla istihdam ile dünyanın 8. büyük üreticisi konumunda. Geçen yıl 4.7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörün bu yılki hedefi, 6 milyar dolar. Söz konusu ihracata karşılık 500 bin dolar civarında ithalat yapan sektörün cari açığa olumlu katkısı var. Sektör iç pazarda ise iadeler ve ayıplı mal itirazlarındaki sürecin uzaması nedeniyle emek ve zaman kaybediyor.

 

20 BİN BAŞVURU

 

İstanbul Ticaret Odası Mobilya Meslek Komitesi’nin düzenlediği sektör toplantısında, tüketici mahkemeleri ve hakem heyetleri hakkında bilgi verilirken, uygulamada yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri değerlendirildi.  

 


Toplantının açılış konuşmasını yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, hukuki süreçlerin, iş yapma imkan ve becerilerini doğrudan etkilediğini belirterek, şunları söyledi: “Herhangi bir uyuşmazlığın çözümünde, ekonomik yaşamın sekteye uğratılmadan sürecin ilerlemesi hayati önem taşıyor. Hukuki süreçlerin adil, hızlı ve olabilecek en az masrafla çözümü sağlanmalı. Bu uyuşmazlıklar özellikle ayıplı mal, garanti belgesi ve satış sonrası hizmetlerle ilgili yaşanıyor. Geçen yıl İstanbul’dan tüketici hakem heyetlerine yapılan 165 bin başvurudan 20 bini mobilya sektörü ile ilgili olmuş.” 

 

UYUŞMAZLIKLARIN SEBEBİ

 

Toplantıda, İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahin Akıncı da tüketici mahkemeleri ve hakem heyeti süreçleri ile ilgili yaşanan sorunlara yönelik bir sunum yaptı. Akıncı, uyuşmazlıkların daha çok satış sözleşmesi, senet, ayıplı mal, nakliye ve montaj konularından dolayı yaşandığına dikkat çekti. Hukuki süreçlerde adil olunması gerektiğini vurgulayan Akıncı, “Tüketici veya işçi mahkemelerinde görülen bazı dosyalarda karar vericiler kanunu yorumlarken, tüketici veya işçi lehine karar verebilmek için zorluyor. Her iki taraf için de adil olabilecek şekilde karar verilmeli” dedi.

 

Satış ve taksit sözleşmelerinde yaşanan sorunların ana sebebini, ‘satıcıların sözleşmeleri amacına uygun olarak düzenlememesi’ şeklinde açıklayan Akıncı, “Tüketiciden alınan senetlerin geçerli olması için bunlar; kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde düzenlenmeli. Ayrıca senetler hazırlanırken karşı tarafın el yazısı bulunmalı, en azından adını ve soyadını kendi yazmalı. Karşı taraf, sadece imzalaması durumunda el yazısı bulunmadığını, hatta imzasının taklit edildiğini iddia edebilir ve aksini sizin ispatlamanız gerekir” dedi.


 

BİLİRKİŞİ BULMAK ZOR 

 

Akıncı, tüketici mahkemeleri ve hakem heyetlerinin gördüğü dosyalarda bilirkişi bulma konusunda da sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek, “Bilirkişi ücretleri sembolik seviyede olduğu için bu ücrete bilirkişi bulmak mümkün değil. Mevcut bilirkişilerde ise yoğunluktan veya yeterli deneyimi olmamasından kaynaklı sorunlar yaşanıyor” dedi. 

 

37 HAKEM HEYETİ

 

İstanbul Ticaret İl Müdürü İsmail Menteşe ise İstanbul da 37 hakem heyeti bulunduğunu ve bunları tek çatı altında toplamak istediklerini söyledi. 

 

Toplantıya katılan sektör temsilcileri, şikayet edilen bir ürünün hukuki sürecinin 2 yıla kadar uzayabildiğini belirterek, “Kararın tüketici lehine çıkması durumunda ürünün güncel bedeli üzerinden iadesi gerekiyor. Bunun işletmeciye maliyeti ise 4-5 katına çıkıyor” dedi. Katılımcılar ayrıca, başvuru sayısı ve zaman konusunda yaşanan sıkıntıdan dolayı dosyaların gerektiği kadar incelenemediğini dile getirdi.

 

Toplantıda, İTO Mobilya Meslek Komitesi Meclis Üyesi Murat Günday ve Mobilya Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Nuri Gürcan da birer konuşma gerçekleştirdi.

 

AYIPLI MAL ŞARTI

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahin Akıncı, satılan malın ayıplı (defolu) olabilmesi için teslim almadan önce kontrol edilmesi ve fatura veya satış belgesi üzerinde açıkça belirtilmesi gerektiğini belirtti. Akıncı, “Satılan bir malın nakliyesinden veya montajından kaynaklı bozulmalar, ayıplı ürün statüsünde sayılır ve satıcı sorumludur. Ayrıca ayıplı ürün satışı yapılmışsa bile bu açıkça satış belgesinde belirtilmeli. Aksi taktirde satıcının, tüketiciye kendi rızasıyla ve indirimli ürün sattığını ispat etmesi gerekir” dedi.

27 Kasım 2023 Pazartesi