HABER: ADEM ORHUN

Beşeri ve teknik altyapılarında yerli yazılım çözümleriyle ilerleyen ülkeler rekabet gücü yüksek ekonomiler arasına girme konusunda çok önemli avantaj elde ediyor. Bu ihtiyacın gereği olan politikaların temellerini belirleyen Yüksek Planlama Kurulu, 2017-2019 dönemini kapsayan ‘Türkiye Yazılım Sektörü Stratejisi ve Eylem Planı’nı kabul etti. Kurulun, konuya ilişkin kararı, 5 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Planın genel amacı; yazılım pazarını büyütmek, ihracatı ve sektörün istihdamını artırmak için yazılım ve bilgi teknolojileri alanlarında uluslararası standartlarda ürünler ve hizmetler üreten, sektörde söz sahibi ülke konumuna gelmek. Plan, yeterli hacim ve kalitede üretim yapan yerli yazılım sektörünün ana problemlerine yönelik hedefler içeriyor. Böylelikle sektörün yol haritası da çizilmiş oluyor.

SİBER GÜVENLİK

Plana göre TÜBİTAK-BİLGEM’deki Siber Güvenlik Enstitüsü, “Bilgi Güvenliği ve Siber Güvenlik Enstitüsü” adı altında yeniden yapılandırılacak. Kurum ve kuruluşların yazılım ürünü ihtiyaçları belirlenecek ve bu ihtiyaçların kaliteli ve güvenli şekilde karşılanmasına yönelik sınıflama çalışması yapılacak.

BELGELENDİRME

Plana göre bilişim firmaları belgelendirme ve yetkilendirme sistemi kurulacak. Ayrıca bilişim firmalarına yetki belgesi verilmesine yönelik mevzuat düzenlemesi yapılacak.

Sektör temsilcilerinin dile getirdiği önemli bir sorunun çözümü için de yazılımın tüm sektörler için öneminin toplumda bilinirliğinin artırılmasına yönelik kamu spotu hazırlanacak. Bilinirliği artırmak ve yerli çözümlere ulaşımı kolaylaştırmak için yazılım sektörüne ilişkin bir taksonomi (sınıflandırma) çalışması yapılarak terimler kılavuzu oluşturulacak.

KAMU ALIMLARI

Planda, yerli yazılım sektörünün içeride ve yurt dışında gelişmesi için hayati önemde olan kamu alımlarını geliştirecek adımlar sıralandı. Buna göre, yerli yazılım firmalarına kamu alımlarında fiyat avantajı sağlayacak şekilde Kamu İhale Kanunu’nda düzenleme yapılacak. Başta yazılım olmak üzere bilişim ürünlerinin kamu tedarikinde izlenecek sürece yönelik düzenlemeler yapılacak. Kamu kurumlarının yazılım alımları için genel teknik şartname hazırlanacak.

4 ANA HEDEF

Planda vurgulanan dört ana hedef şöyle:

  • Ulusal bilinci artırmak ve altyapıyı güçlendirmek.
  • Hukuki ve idari düzenlemeleri yapmak.
  • Nitelikli insan kaynağı geliştirmek.
  • Uluslararası rekabet gücünü artırmak.

GİRİŞİMCİLERE TEMATİK DESTEK

Eylem Planı’na göre, Türkiye’nin uluslararası yazılım sektöründe fark oluşturabileceği öncelikli alanlar belirlenerek; bu alanlara yönelecek girişimcilere özel tematik destek programı hazırlanacak. Bununla birlikte, başta Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (TGB) olmak üzere, sektörün güçlü olduğu bölgelerde yazılım firmalarına ve girişimcilere yönelik ‘yazılım hızlandırıcı programları’ oluşturulacak.

SEKTÖR NE DİYOR?

DEVLET BİZİM REFERANSIMIZ OLSUN

İstanbul Ticaret Odası Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu, “Plan, sektörde olan çalışmaların devlet eliyle odaklanmış hali. Ana konular derli toplu hale getirilip, muhataplar belirlenmiş” dedi.

Özellikle bilişim sektörünün muhatap bulma konusunda sorun yaşadığını belirten Nalbantoğlu, “Sorumluluk noktaları ve görev paylaşımları hem kamu kurumları hem STK’lar içinde yapılmaya çalışılmış. Bu, sektör için değerli bir çalışma. Fakat bunun sahada uygulanması önemli” diye konuştu.

Türkiye’de yazılım üretme konusunda bir eksiklik olmadığını; bunun envanteriyle ilgili bir sıkıntı yaşandığını belirten Nalbantoğlu, “Üretilen yazılımların bilinirliği noktasında ciddi bir sıkıntı yaşıyoruz” dedi.

İstanbul’daki firmaların ve temsilcilerinin sektörde daha fazla söz sahibi olması gerektiğini belirten Nalbantoğlu, şunları söyledi: “İTO, bilgi teknolojileri sektöründe 9 binin üzerinde firmayı kapsayan bir komiteye sahip. Türkiye’de bilişim konusunda bir şey yapılıyorsa çoğu bu firmalar tarafından yapılıyor. Ülkemizde sorun yazılım üretimi noktasında değildir; yazılım ürünlerimizin pazarlanması ve bir şekilde devlet tarafından kamu kurumları tarafından kabul görür ürünler olmamasıdır.”

“Türkiye’de olanı, gidip yurtdışından niye alıyoruz” sorusunu dile getiren Nalbantoğlu, şöyle devam etti: “Kamu kurumları bile yerli malı yerine yabancıyı alıyor. Yerli malı teşviği var ama bunu verdikten sonra, sizin bu noktada bunun uygulanıp uygulanmadığını görmeniz, saha sonuçlarını ölçeklendirmeniz lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız bu konuda çok büyük hassasiyet göstermelerine rağmen sahada bunun yeterince uygulandığını ne yazık ki göremedik. Gördüğümüz kadarıyla, strateji ve eylem planında bu noktada biraz daha hassasiyet gösterilecek ki bu da ümit veriyor.”

KAMUYA SATAMAZSAK İHRAÇ EDEMEYİZ

İTO Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu, “Türkiye’deki yazılım firmasının yurtdışına açılabilmesi için en önemli şansı kamu müşterisi. Yerli firmaların yurtdışına açılabilmesi, referans elde etmesi için bu şart. Sen Türk kamu sektörüne satamadığın zaman yurtdışında bunun karşılığını bulamıyorsun. ‘Türkiye sana güvenmiyorsa ben niye güveneyim’ algısı oluşuyor. Bu durum yurtdışı projelerde olumsuz etkiliyor” dedi.

17 Ocak 2017 Salı

Etiketler : Sektörel