Her yıl üniversite sınavına giren binlerce öğrenci, aslında sadece bir üniversite ya da bölüm seçmiyor, hayatlarının en önemli kararlarından birini alıyor. Gelecekteki mesleklerine, yaşam tarzlarına, hatta bakış açılarına da yön veriyorlar. ÖSYM de 30 Temmuz’da tercih kılavuzunu yayınlayacak. AyThink Gelişim kurucuları Yasin İkizoğlu ve Aykut Açkalmaz, son dönemde öne çıkan tercihlerden işgücü beklentilerine, yapay zeka etkisinden üniversite kriterlerine kadar gençlerin meslek seçiminde göz önünde bulundurması gereken birçok önemli noktaya dikkat çekti. İkizoğlu ve Açkalmaz’a yönelttiğimiz sorular şöyle:
Son yıllarda öğrenciler en çok hangi bölümlere yöneliyor? İlgi gören bölümlerde ne tür değişimler yaşanıyor?
Gençlerin son yıllarda ağırlıklı olarak psikoloji, hukuk, endüstri mühendisliği gibi bölümlere yöneldiğini görüyoruz. Tabii bu durumun hem olumlu hem de olumsuz bazı değişimlere yol açtığını da vurgulamamız gerekir. Bazı üniversitelerin ise kâr amacıyla bu bölümleri açtığını, ancak eğitim kalitesinin de ne yazık ki düştüğünü görüyoruz.
YAPAY ZEKA ODAKLI BÖLÜMLER
Geleceğin meslekleri denilince akla ilk gelen alanlar neler? Öğrenciler bu konuda nasıl bir vizyon geliştirmeli?
Geleceğin meslekleri dediğimiz zaman ilk olarak akla gelmesi gereken alanlar, özellikle mühendisliğin yapay zeka ve teknolojik dönüşüme odaklanan alanları ve insan odaklı meslek grupları olmalı. esasen içinde bulunduğumuz sürecin bir sanayi devrimi olduğunu göz önüne alacak olursak, öğrencilerin de kendilerini oldukça hızlı yenilemesi, çağın gerekliliklerine ayak uydurması ve mutlak surette teknoloji okur yazarlığı alanındaki becerilerini seçecekleri meslekten bağımsız olarak geliştirmeleri gerekiyor.
Yapay zeka, dijitalleşme ve teknolojik dönüşüm, meslek tercihlerini nasıl etkiliyor? Hangi bölümler öne çıkıyor?
Teknolojik gelişmeler elbette mesleklerin geleceğini şekillendiriyor. Öğrenciler de ister istemez bu teknolojik gelişimlerden daha az etkileneceğini düşündükleri bölümleri tercih etme eğilimindeler. Bu noktada özellikle matematik, veri bilimi, yapay zeka mühendisliği gibi bölümler öne çıkıyor. Öte yandan öğrenciler, özellikle insan odaklı mesleklerin gelecekte daha da önem kazanacağını unutmamalı.
GARANTİLİ MESLEK YOK
İş bulma kaygısı yaşayan gençler için ‘garanti meslek’ diye bir şey var mı? Sizce öğrenciler bu konuyu nasıl değerlendirmeli?
Günümüzde ne yazık ki garanti meslek kavramı kalmadı diyebiliriz. Kişisel ve mesleki gelişimine önem vermeyen, garanti görülen pek çok meslek mensubunun işsiz kaldığını görüyoruz. Bu nedenle öğrenciler bu kavramı garanti meslek gözüyle değil, büyüyebilecekleri meslekler olarak değerlendirmeli. Bir iş ilanına göz gezdirmeli, garanti gördükleri mesleklerin diplomalarının istenilen şartlar arasında ne kadar aşağı sıralarda kaldığını incelemeliler. Bu tür farkındalıklar, yalnızca tercih danışmanlığı değil, aynı zamanda doğru yönlendirilmiş bir kariyer analizi sürecinin parçası olmalı.
KARİYER TATMİN DENGESİ
Popüler bölümlerle ihtiyaç duyulan ama daha az tercih edilen bölümler arasında nasıl bir denge kurulabilir?
Popüler bölümler ve az tercih edilen fakat ihtiyaç duyulan bölümler arasında en sık düşülen hata, kısa vadede getireceği gelire odaklanmaktır. Tercih edilen bölümler arasında bir denge inşa edilecekse bu dengenin temeline mutlaka öğrencinin ilgi ve yetenekleri konulmalı. Bu temel üzerine inşa edilmemiş her meslek seçimi, gelecekte meslek tatmini düşük bireyler olarak karşımıza çıkacaktır. Bu noktada yapılan iyi bir kariyer analizi, öğrencinin kendine en uygun dengeyi kurmasında büyük rol oynayabilir.
VAKIF ÜNİVERSİTELERİ
Devlet ve vakıf üniversiteleri arasında seçim yaparken öğrenciler hangi kriterleri göz önünde bulundurmalı?
Öğrenciler üniversiteler arasında seçim yaparken akademik kadro, sektörle ilişkiler ve öğrenci memnuniyet anketlerini dikkate almalı. Günümüzde pek çok vakıf üniversitesi, saydığımız konularda bazı devlet üniversitelerinden daha iyi imkanlar sunuyor. Bu nedenle öğrenci hem üniversitenin yapısını incelemeli hem de mezunlarıyla konuşmalı. Ayrıca tanıtım günlerine katılmalı ve seçeceği üniversitenin saydığımız kriterlerin kaçını karşıladığını aklında tutmalı.
AİLELERE ‘YÖNLENDİRMEYİN DESTEKLEYİN’ ÖNERİSİ
Bu yıl tercih yapacak gençlere ve ailelerine vermek istediğiniz en önemli tavsiyeniz nedir?
Tercih yapacak gençlere ve ailelerine öncelikli tavsiyemiz, bu süreci yalnızca bir üniversiteye yerleşmek olarak değil, uzun vadeli bir kariyer planlaması olarak görmeleri. Öğrenciler, tercihlerini yaparken yalnızca puanlarına değil, kendilerini mutlu ve başarılı hissedebilecekleri alanlara odaklanmalı. Aileler ise bu süreçte yönlendirici değil, destekleyici olmalı. Aileler ve öğrencinin kendisi bu süreçte doğru yolu bulmaya çalışırken objektiflikten uzaklaşabiliyor. Bu nedenle profesyonel bir destek ve bilimsel testlerle herkesin işi daha da kolaylaşıyor.