Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır ziyaretinde imzalanan anlaşmalarla Doğu Akdeniz’de balıkçılık, gemi inşası, turizm ve enerjide yeni işbirliği alanlarının ve fırsatların öne çıkması bekleniyor.
HABER: MESUDE DEMİRHAN
Türkiye, mavi ekonomi hamlelerine yenilerini ekliyor. Karadeniz’de enerji ve balıkçılık başta olmak üzere mavi ekonominin birçok bileşenlerini başarılı şekilde kullanan Türkiye, Mısır’la ilişkilerin gelişmesiyle Akdeniz’de de mavi ekonomiyi geliştirmeye devam edecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 12 yıl aradan sonra Mısır’ı ziyaret etmesi ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açtı. Bu resmi görüşmeler, Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın korunması, ekonomik kaynakların her ülkenin yararına değerlendirilmesi konusunda inisiyatifi kuvvetlendirdi. Bununla birlikte; iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin bölgedeki ticaret, enerji, balıkçılık, turizm ve güvenlikte stratejik işbirliği ve fırsatlar oluşturması bekleniyor.
ENERJİDEN DENİZCİLİĞE KADAR
Mavi ekonomi; ekonomik gelişme, Doğu Akdeniz’de barışı koruma ve Türkiye’nin denizlerdeki doğal haklarını muhafaza etme açısından önemli. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kahire ziyaretinde Türkiye ve Mısır arasında, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantılarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Ortak Bildiri imzalandı. Mutabakata göre siyasi ve diplomatik, ekonomi, ticaret, bankacılık ve mali hizmetler, yatırımlar, ulaştırma, havacılık, denizcilik, turizm, sağlık ve çalışma, güvenlik, askeri ve savunma sanayi, her türlü organize suç ve terörle mücadele, kültür, eğitim, bilim ve teknoloji, enerji, madencilik, tarım, çevre, ormancılık, konutsal ve kentsel dönüşüm ile iklim değişikliği, iletişim ve enformasyon, konsolosluk işleri alanlarında işbirliği yapılacak.
HEDEF 15 MİLYAR DOLAR
Türkiye’ye 5 milyar doların üzerinde ihracat yapan Mısır, 106 milyona yakın nüfusuyla Türkiye’nin de ihracat yaptığı ülkeler arasında ciddi bir tüketim pazarı. Türkiye’nin ise Mısır’da 3 milyar doları aşan yatırımları bulunuyor. İki ülke arasında şu an 10 milyar dolar olan ticaret hacminin kısa sürede 15 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Stratejik mekanizmanın tekrar kurulabilmesi, başta mal ve hizmet ihracatı olmak üzere stratejik konularda savunma sanayi ihracatının önünü açması nedeniyle de önemli bir adım olarak görülüyor.
BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİNDE YENİ FIRSAT
Türkiye’de su ürünleri üretimi 2022 yılında 849 bin 808 ton oldu. Avcılıkla yapılan üretim 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 2, yetiştiricilik üretimi ise yüzde 9 oranında arttı. Türkiye, su ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı durumunda. 2022’de denizlerde 301 bin 747 ton olan toplam avcılık miktarının 13 bin ton ile yaklaşık yüzde 5’i Akdeniz’den yapılıyor. Akdeniz’de son yıllarda su ürünleri yetiştiriciliği üretimi ve işleme teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak Türkiye’nin su ürünleri ihracatında da önemli bir artış kaydedildi. TÜİK verilerine göre, 2022 yılında gerçekleşen 1 milyar 651 milyon dolarlık su ürünleri ihracatı 103 ülkeye yapıldı. Bu ülkelerin yüzde 67’sini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturdu.
MAVİ EKONOMİ NEDİR?
Mavi ekonomi, sürdürülebilir kalkınmanın temeline dayanan, deniz ve okyanuslardan ekonomik olarak yararlanmanın yanı sıra, denizlerin, okyanusların ve kıyıların çevresel sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğini ifade ediyor. Deniz turizmi, balıkçılık, deniz taşımacılığı, enerji üretimi ve deniz kaynaklarından sağlanan diğer ekonomik faaliyetler, mavi ekonominin temel bileşenlerini oluşturuyor.
SAVUNMA SANAYİ VE DENİZ PROJELERİ
Mavi Vatan Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRKDEGS) Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, Mısır ziyaretinin iki devletin işbirliği ve yakınlaşması açısından çok önemli bir adım olduğunu dile getirerek, “Bu konuda en önemli beklentim, Mavi Vatan için Mısır ve Türkiye arasında deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşmasının temellerinin atılması. Türkiye, Libya, Mısır, Filistin ve hatta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de yeni bir barış, istikrar ve güvenlik platformu oluşturulabilir” dedi.
Doç. Dr. Yaycı, savunma sanayi alanında da Mısır’ın, Bayraktar TB2 ve BAYKAR’ın diğer ürünlerine büyük ilgi gösterdiğini ve satışında önemli aşamalar kaydedildiğini memnuniyetle takip ettiklerini söyledi. İHA/SİHA’ların yanı sıra işbirliği yapabilecek çok önemli deniz projeleri ve ürünleri olduğuna işaret eden Yaycı, “Gemi inşa sanayimiz, yerli komuta kontrol ve silah sistemlerimiz gelişmiş durumda. Dünyada savunma sanayi ihracatında 14. sıradayız. Mısır’ın elinde bizde Gabya sınıfı olarak adlandırdığımız ABD’nin PERRY sınıfı fırkateynleri var. Türk Deniz Kuvvetleri, elindeki bu fırkateynleri milli ve yerli imkanları dahilinde son derece modern hale getirdi. Komuta kontrol ve silah sistemleri de neredeyse tümüyle yerlileştirilip, millileştirildi. Gemilerin sadece gövdesi eski, içleri ise son derece modern. Aynı şeyleri Mısır için yapabiliriz. Ayrıca İDA, SİDA, fırkateyn, korvet, karakol ve lojistik gemi inşası ve modernizyonunda Mısır’a geniş destek sağlayabilir, işbirliğini geliştirebiliriz. Gemi yapımı konusunda askeri ve özel tersanelerimiz Mısır’a hizmet verebilir” dedi.
TURİST AKIŞINI ARTIRIR
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Başak Özoral, Mısır ile yeni sürecin, Türkiye’nin Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) açılımı açısından önemli olduğunu ifade etti. Dr. Özoral, Türkiye’nin Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını belirleme ve haklarını koruma konusunda aktif bir politika izlediğini dile getirdi.
İki ülke arasındaki ticaretin deniz yoluyla gerçekleşmesinin, deniz taşımacılığına da talebi artırarak mavi ekonomiye katkı sağlayacağını söyleyen Özoral, “Mısır ve Türkiye, Akdeniz kıyılarındaki turizm potansiyeli ile tanınıyor. İki ülke arasındaki işbirliği, turist akışını artırabilir, deniz turizmi altyapısının geliştirilmesine olanak tanıyabilir ve deniz turizmi sektörünün sürdürülebilirliğini artırabilir. Balık stoklarına sahip iki ülke arasındaki işbirliği, balıkçılık yönetimi konusunda ortak standartların belirlenmesini ve deniz kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılmasını teşvik edebilir” dedi.
ENERJİDE İŞBİRLİĞİ
İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Uğur Yasin Asal, Akdeniz merkezli bir mavi ekonominin gerçekleşmesinde Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin imza edilmesi ve gelişmesinin ciddi bir yer tuttuğunu belirterek, şöyle konuştu: “En önemli meselelerden biri de Doğu Akdeniz’deki enerji arama tarama faaliyetlerinde Mısır’ın üstleneceği rol. Türkiye ve Mısır ilişkilerinin sıkıntılı, Yunanistan’la da daha gergin olduğu bir dönemde Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Yunanistan ve İsrail, enerjide ortak arama tarama faaliyetlerinde bulunuyordu. Mısır ve Türkiye daha yakın olursa bu denklemi de etkileyecek. Doğu Akdeniz’deki arama tarama faaliyetleri ve Türkiye’nin tezleri yönüyle de bu oyun bir yönüyle bozulmuş oluyor. Bunun için bir zaman var ama birçok açıdan değerlendirdiğinizde; İsrail’in Gazze katliamlarının durdurula-bilmesi, Doğu Akdeniz’in geleceği, Türkiye-Mısır ilişkilerinin pozitif gündemle yeniden inşası, Libya, Sudan ve Somali’deki başlıklar olmak üzere Türkiye-Mısır ilişkilerinin bu ziyaret sonrası yeni bir noktaya doğru evrildiğini söyleyebiliriz.”