Maliyeti azaltırken markayı yüceltiyor

Sanal ve artırılmış gerçeklik, son yılların gözde yatırım alanlarından biri. Geleceğin gözde mesleği olma konusunda oldukça büyük potansiyel barındıran bu sektör, İstanbul Ticaret Odası tarafından kurulan ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nca (İSTKA) desteklenen Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) girişimcilerinden Vrartion yazılım şirketinin de ilgi alanı.

Üç yıllık çalışma sonunda sanal gerçeklikte dünya standartlarını yakaladıklarını, hatta standartların üzerinde bir görüntü kalitesine sahip olduklarını iddia eden Vrartion kurucu ortaklarından Muhammed Raşit Irmak ve Asilcan Günaydın, çalıştıkları firmaların hem maliyetlerine katkıda bulunduklarını hem de marka prestijlerini oluşturduklarını söyledi. Irmak ve Günaydın ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

STANDARTLARI AŞTIK

- Projenizi ve yenilikçi yönünü anlatabilir misiniz?
Vrartion Yazılım Şirketi olarak sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri üzerine çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz sektör, teknoloji ile iç içe ve yenilikçi bir sektör. Şirketimizin en yenilikçi yönü ise ortaya koyduğumuz vizyonumuz. Vrartion olarak sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini daha önce denenmeyen sektörlere entegre ediyoruz. Geliştirdiğimiz algoritmamız sayesinde dünya standartlarının üzerinde bir görüntü kalitesine sahip olabiliyoruz.

- Vrartion projesi hangi ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktı?
Teknolojinin gelişmesi ile birlikte vazgeçemediğimiz birçok ürün yerini, insanlara daha çok fayda sağlayan ürünlere bıraktı. Maalesef, teknolojideki bu gelişim her sektör için geçerli değil. Vrartion, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini bu gelişimin yeterli düzeyde sağlanamadığı sektörlere entegre ederek hem firmaların uzun vadede maliyetlerini düşürüyor hem de marka prestijlerine katkıda bulunuyor.

YATIRIMLAR ARTIYOR

- Projeniz hangi aşamada? Satışlarınız ne durumda?
Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, geleceği olan ve büyük ölçekli firmaların yüksek kalibrede yatırım yaptığı bir sektör. Biz de bu sektörde rekabet edebilmek için öncelikle çok iyi bir algoritmaya sahip olmalıydık. Yaklaşık üç yıl algoritma üzerine çalışıp dünya standartlarının üzerinde bir görüntü kalitesine ve verimliliğe sahip olduk. Bu süreçten sonra şirketleştik ve satışlarımıza başladık. Teknolojinin bilinmesi ile birlikte talepler arttı. Hedeflediğimiz satış oranlarını yakalamaya başladık.

- Projeniz Türkiye’ye ve global pazara ne kazandıracak?
Geleceğin en büyük pazarlarından biri olarak görülen bu teknolojilerin gelişmesinde öncü olmamızı sağlayacak. Ayrıca hem pazarın büyümesine hem de temas ettiği tüm sektörlere; maliyet düşürme, kaliteyi standartlaştırma, yeni pazarlama stratejileri gibi çeşitli faydalar sunacak.

İÇERİK DIŞINDA DONANIM DA GELİŞTİRİYORUZ

- Projenize ilerleyen dönemlerde hangi yenilikçi özellikler katmayı düşünüyorsunuz?
Sürekli gelişen sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini en üst kalitede tutarak, verimliliği artıracak tüm sektörlerde kullanmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle ilgili sektörlerin ve teknolojinin gerektirdiği ihtiyaçlara cevap verecek yenilikler üzerinde çalışıyoruz. İçerik haricinde donanımlar geliştiriyoruz ve gerçekçilik hissini daha çok artıran bu donanımlar üzerinde de çalışmayı düşünüyoruz.

SİLİKON VADİSİ’NDEN DAVET ALDI

- Global pazara ne zaman açılmayı düşünüyorsunuz?
Şirketimizin projesinin ve ekip arkadaşlarımızdan bazılarının Silikon Vadisi, CERN gibi merkezlerden davetler alması, ürünlerimizin uluslararası arenada da başarı potansiyelini gösteriyor. Biz bu teknolojileri kendi ülkemizde en üst seviyelerde geliştirip kullanılmasını sağladıktan sonra global pazara açılmayı düşünüyoruz.

29 Mart 2018 Perşembe

Etiketler : Gündem