2025 yılı itibarıyla 4-5 yıl içinde gaz piyasalarına şimdiye kadar görülmemiş yeni LNG üretimi geleceğini belirten Birol, şöyle konuştu: “Birçok ülkede, özellikle ABD ve Katar’da biten LNG tesisleri piyasalara ciddi anlamda gaz getirecek. Son 30 yılda inşa edilenlerin yüzde 50’si kadarı bu dönemde ilave edilecek. Gaz piyasalarında şu an satıcı ülkelerin eli güçlü konumda, alıcılar daha az güçlü durumda. Bu tamamen yer değiştirecek. Alıcıların elleri güçlenecek. Çünkü piyasalarda çok ciddi anlamda gaz olacak. Bu da hem ekonomik hem de jeopolitik olarak bazı dengelerin yeniden tanımlanmasına neden olabilir.”
ÇİN’DEKİ DEĞİŞİM
Son 10 yılda Çin’deki gelişmeyi göremeyen hükümet ve enerji şirketlerinin yanlış hesaplar yaparak bazı fırsatları kaçırdıklarını vurgulayan Birol, “Son 10 yıla baktığımız zaman Çin ekonomisi her yıl ortalama yüzde 6 civarında büyüdü. Son 10 yılda dünya petrol talebindeki artışın üçte ikisi tek başına Çin’den geldi. Dünyada doğalgaz talebindeki büyümenin de üçte biri tek başına Çin’den geldi” diye konuştu. Çin ekonomisinin yavaşlama dönemine girdiğine ve yapısının değişmeye başladığına işaret eden Birol, “Enerji yoğun ekonomiden bilgiye, temiz teknolojilere dayanan bir ekonomik devreye geçiyor. Bu, dünya petrol ve doğalgaz talebinin bir numaralı tetikleyicisi Çin’de talebin düşeceği anlamına geliyor. Bu, küresel petrol talebini, doğalgaz talebini, kömürdeki gelişmeleri etkileyecek” dedi.