Küresel ihracatın 25 trilyon dolara ulaşması, dış ticaretin gerçekleştiği koridorlarda lojistik rekabetin stratejik önemini de artırıyor. Asya-Avrupa ticaretinin merkezinde yer alan Orta Koridor, Türkiye’ye lojistik rekabetçiliğin yanında ‘Tam Zamanında Üretim Modeli’ için avantaj da sağlıyor.

 

Türkiye, Orta Koridor’da Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nın ardından Azerbaycan ile Zengezur Koridoru projesi için de girişimlerini hızlandırdı. Kalkınma Yolu Projesi ile Körfez ülkelerinin Irak üzerinden Türkiye’ye bağlanmasının da küresel ticarette yeni imkanlar getireceği kaydediliyor.

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Dünya genelinde yapılan mal ihracatının değeri 2022 yılında yaklaşık 25 trilyon dolara ulaştı. Dış ticaretin gerçekleştiği koridorlar ise sadece lojistiğin kolaylaştırılması olarak değil, bölgesel kalkınma konusunda da önemli bir etkiye sahip. Bu bakımdan ticaret koridorları içinde bulunmak, ülkelerin ekonomik ve jeopolitik öncelikleri arasında yer alıyor. Son olarak, Yeni Delhi’deki G20 Liderler Zirvesi’nde Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru’nun (IMEC) kurulmasına yönelik Hindistan, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fransa, Almanya, İtalya ve Avrupa Birliği (AB) arasında mutabakat zaptı imzalanması, bu konudaki rekabeti yeniden gündeme getirdi. Uluslararası çevrelerde, IMEC projesiyle Batı’nın Hindistan’ı kazanarak Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne alternatif geliştirme hedefinde olduğu yorumları da yapıldı. 

 

ORTA KORİDOR AVANTAJI

 

Asya ülkeleri, üretimde olduğu gibi ticaret koridorlarında da parlayan yıldız konumunda. Küresel mal ticaretinin yüzde 53’ünü Asya ülkeleri gerçekleştiriyor. Dünyanın en büyük 80 ticaret yolunun 49’unun bir parçası olmanın yanı sıra dünyanın en hızlı büyüyen 20 koridorundan 18’ine ev sahipliğini de Asya ülkeleri yapıyor. Asya, aynı zamanda değer bakımından dünyanın en büyük 20 ticaret koridorundan 13’ünün bulunduğu kıta. Avrupa ile Asya arasındaki ticaret ağırlıklı olarak; Kuzey, Güney ve Orta Koridor üzerinden gerçekleştiriliyor. Kuzey Koridoru; Çin’i Rusya üzerinden Avrupa’ya bağlarken, ortalama 20 günlük mesafeye sahip. Orta Koridor; Çin’den başlayarak Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşırken, ortalama 12 günlük sürede kat ediliyor. Güney Koridoru, yine Çin’den başlayarak deniz yoluyla Avrupa’ya ulaşıyor ve yaklaşık 30 gün sürüyor.

 


ZENGEZUR SIRADA

 

Türkiye’nin de çok önemli bir parçası olduğu Orta Koridor, Kuzey ve Güney Koridorlarına kıyasla daha kısa mesafe ve daha düşük emisyon sağlıyor. Ayrıca pandemi döneminde önemi daha çok anlaşılan ‘Tam Zamanında Üretim Model’ine (Just in time) en uygun koridor konumunda. Sadece pandemi değil, 2021’deki Süveyş Kanalı krizi ve Rusya-Ukrayna savaşı süreci de Orta Koridor’un önemini net bir şekilde ortaya koydu. Orta Koridor’un avantajını kapasite konusunda da artırabilmesi için güzergahtaki ülkelerin ulaştırma altyapılarını geliştirme süreci devam ediyor. Nitekim 2017 yılında açılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı, kritik adımlardan biri oldu. Orta Koridor’u güçlendirecek sıradaki adım ise Zengezur Koridoru olacak. Zengezur Koridoru projesi, kara ve demiryoluyla Nahçıvan üzerinden Azerbaycan ile Türkiye arasında doğrudan ulaşımı sağlayabilecek. Proje, Türkiye’nin doğrudan Azerbaycan’a ve Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri’ne açılması imkânı olarak da görülüyor. Zengezur Koridoru’nun sadece Azerbaycan ve Türkiye arasında değil, Avrupa ile Asya arasındaki ticarette önemi gün geçtikçe artan Orta Koridor için de kritik bir rota haline geleceği kaydediliyor. Orta Asya’yı Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Türkiye’ye bağlayacak Zengezur Koridoru, 

Türk Devletleri Teşkilatı’nın da öncelikleri arasında.

 

KALKINMA YOLU PROJESİ

 

Küresel ticarette Türkiye’nin de içinde yer alacağı bir başka rota ise Kalkınma Yolu Projesi. Nitekim, Türkiye ile Irak, mart ayında bu konuda ortak çalışma iradesini gösteren Ankara Bildirisi’ni imzaladı. Söz konusu proje, hem Türkiye hem Irak hem de tüm bölge için stratejik önemi yüksek bir proje olarak tanımlanıyor. Yatırım bedelinin 17 milyar dolar olması öngörülen bin 200 kilometrelik demiryolu ve otoyolu kapsayan Kalkınma Yolu Projesi ile Türkiye’nin Irak üzerinden Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı’na bağlanması planlanıyor. ‘Yeni İpek Yolu’ olarak da adlandırılan Kalkınma Yolu’nun, Avrupa’dan Körfez ülkelerine kadar geniş bir bölgeyi etkilemesi ve ortak fayda üretmesi hedefleniyor. Uzmanlar, Kalkınma Yolu Projesi’nde amacın Süveyş Kanalı’ndan çıkan hatta alternatif yaratarak daha hızlı ve ucuz bir opsiyon ortaya koymak olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Koridor’a güneyden yapılacak çok önemli bir bağlantı olarak düşünülebileceğini de belirtiyor.

 

AZERBAYCAN VE TÜRKİYE’NİN TİCARET ROTASI DEĞİŞECEK

 

Kuşak ve Yol Girişimi’nin 6 ayrı koridor ile dünyanın 69 ülkesini doğrudan ve diğer tüm ülkeleri dolaylı etkileyecek bir yapıya sahip olduğuna dikkat çeken İstanbul Ticaret Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sabri Öz, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

“Bu projenin en önemli koridorlarından biri olan Orta Koridor’un Wuhan-Duisburg hattında Türkiye’yi de içine alan en işlek koridor olacağı ifade ediliyor. Bu koridorun üzerinde bulunan ülkeler ve birbirleriyle olan ticaret hacimleri de bu anlamda oldukça önemli bir gösterge. İşte bu koridorda, Azerbaycan ile Türkiye’nin ticaretini çok yakından ilgilendiren bir ulaşım ağının rotası değişme aşamasında. Bu değişiklik, Zengezur Koridoru’nun açılması ile yaşanacak. Çünkü Wuhan’dan gelen kara ve demiryolunun Bakü sonrası Türkiye’ye girecek alternatif rotaları, Ermenistan dışındaki güzergahlarda daha uzun mesafeli ve meşakkatli. Bakü, İran üzeri Türkiye karayolu, Bakü Gürcistan üzerinden Türkiye demiryolu sırası ile bin 200 ve 850 kilometre mesafelere sahip. Zengezur Koridoru’nun tamamlanması ile bu mesafe yaklaşık 540 kilometreye düşecek. Ayrıca hem zamandan hem de enerjiden önemli ölçüde avantaj sağlanacak.”

 

KAZAN-KAZAN MODELİ ZENGEZUR’DA

 

Zengezur Koridoru’nun sadece Azerbaycan ve Türkiye için değil, bölgedeki tüm ülkelere ekonomik ve ticari faydalar getireceğinin altını çizen Doç. Dr. Sabri Öz, şöyle konuştu: “Karabağ sorunu, yıllardır Ermenistan ve Azerbaycan arasında olduğu kadar Türk Dünyası’nı da derinden etkileyen ve üzen bir durumdu. 2020 itibarı ile Türk Dünyası lehine düzelen durumun oluşturduğu stratejik ve jeopolitik faktörler bölgede Rusya, Çin, İran gibi önemli ülkeler açısından da dikkatli bir şekilde izleniyor. Esasen, ekonomik anlamda avantajlar tüm bölge ülkelere pozitif yansıyacak olsa da Türk Dünyası’nda sosyo-kültürel birliktelik, stratejik güvenlik koridoru ve politik etkenler gibi farklı bileşenler açısından da titizlikle takip ediliyor. Nihayetinde, Türk işletmelerinin de yer aldığı Zengezur Koridoru’nun yapımı ve anlaşmalarının yapılarak hizmete açılacak olması, tüm ülkelere çok yönlü kazan-kazan avantajı getirecektir.”

 

 

TÜRKİYE DEMİR İPEK YOLUNDA LOJİSTİK ÜS OLABİLİR 

 

Üç kıtanın kavşak noktasındaki Türkiye’nin, Demir İpek Yolu’nda özellikle Güney Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri açısından lojistik üs olabilecek konumda olduğunu belirten Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş’ın analizi ise şöyle: “Uluslararası lojistik koridorlarında, TEN-T, TRACECA, VIKING, Demir ve Deniz İpekyolu ve Kuzey-Güney Koridorları Türkiye’yi ilgilendiriyor. Demir ve Deniz İpekyolu, Kuşak ve Yol projesi olarak da adlandırılıyor. Demir İpek Yolu, aynı zamanda Orta Koridor olarak biliniyor ve bu koridor Türkiye üzerinden geçiyor. Demir İpek Yolu, ülkemiz açısından çok önemli bir fırsatı barındırıyor. Ancak bu fırsatın fayda üretmesi için ulusal lojistik koridorların da netleştirilmesi, kapasite ve kalitesinin artırılması, lojistik merkezlerin bu koridorlar üzerinde oluşturulması ve koridorun uygun lokasyonlarında deniz ve hava limanlarının konumlandırılması gerekiyor.”

 

AKTARMA TÜRKİYE’DE YAPILSIN TAVSİYESİ

 

Türkiye’nin Zengezur Koridoru konusunda bundan sonra izleyeceği stratejinin de önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Zengezur Koridoru veya Nahçıvan Koridoru, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Dağlık Karabağ Ateşkes Anlaşması gereğince, Azerbaycan ile parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında bağlantıyı kuracak olan koridordur. Bu sebeple koridor, Nahçıvan ve Ermenistan topraklarında inşa edilecek. Koridorun güvenliği Rusya Federasyonu tarafından sağlanacak. Bakü-Tiflis-Kars Koridoru’na göre daha kısa mesafeye sahip. Bu durum, transit süre açısından son derece önemli. Ancak Zengezur Koridoru başta Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan olmak üzere Rusya, İran, Çin ve ABD’nin ilgi odağında olan bir koridor. Dolayısıyla lojistik koridor özelliğinden daha fazla politik koridor özelliği taşıyor ve sürdürülebilirliği kolay olmayacaktır. Bu nedenle koridor üzerindeki yatırımların dikkatli yapılması, gelişmelere göre dinamik davranılması gerekiyor. Öncelikle karayolu, sonra demiryolu ile bağlantının sağlanması ve aktarmanın Türkiye’de yapılması da gerekiyor.”

02 Ekim 2023 Pazartesi