tatil-sepeti

Dünya Bankası, şehirlerin iklim değişikliğini durdurmada ve insanları iklim değişikliğinin etkilerinden korumada oynadığı kritik rolü araştırdı. Rapora göre, dünya genelinde az gelişmiş şehirleri ekonomik dengeye kavuşturmadan, 2050 yılı için ‘sıfır emisyon’ hedefine ulaşmak mümkün olmayacak.


İklim değişikliğinin etkileri, 1970 yılından bu yana hızla artıyor. Bunun en önemli nedeni ise dünyanın her geçen gün daha fazla ısınması. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2023 İklim Değişikliği Sentez Raporu, dünya genelinde 10 binden fazla şehirden alınan verilerden yararlanarak hazırlandı. Rapor, şehirlerin insanlar için daha zengin, sağlıklı ve güvenli yaşamlar yaratma ve iklim değişikliğinin gıda, su, biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkilerini tersine çevirmedeki rolüne ışık tutuyor. Rapora göre küresel yüzey sıcaklığı, insan kaynaklı nedenlerle 1850-1900 yılları ile 2010-2019 yılları arasında 0.8’den 1.3 santigrat dereceye yükseldi. 

 

YÜZDE 70’İNDEN SORUMLU

 

Raporda, nüfusun yarısından fazlasını barındıran ve küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 70’inden sorumlu olan şehirlerin; iklim değişikliğine nasıl katkıda bulunduğu ve şehirlerdeki hanelerin kuraklık, sel ve kasırga gibi hava olaylarının artan sıklığından nasıl etkileneceği de incelendi. Buna göre, 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için düşük gelirli şehirlerin gelişmesi gerekiyor. Yüksek ve orta-üst gelirli ülkeler 2050’ye kadar başarılı şekilde net sıfır hedefini yakalasa bile düşük gelirli şehirleri yeşillendirmeye yönelik yenilik ve yatırımlar olmadan küresel ısınmayı 1.5 santigrat derece ile sınırlamak mümkün olmayacak. Raporda, şehirlerin yeşil alanlara ve sürdürülebilir altyapıya yatırım yapmak da dahil entegre, yeşil planlama stratejilerini acilen benimsemesi gerektiği belirtiliyor. 2050’ye kadar 2.5 milyar kişi artması beklenen kent nüfusunun, mevcut su kaynaklarını ve altyapıyı daha da zorlayacağına dikkat çekildi.  

 

ÖNERİLER

 

Düşük gelirli şehirlerin halihazırda sellere, ısı stresine, tropik kasırgalara, deniz seviyesinin yükselmesine, su stresine ve orman yangınlarına daha fazla maruz kaldığına işaret edilen raporda; şehirlerin emisyonlarını azaltmalarına ve iklim şoklarına karşı dirençlerini artırmalarına yardımcı olacak politika önerileri yer aldı. 

 

TARIMSAL ÜRETİM DE ETKİLENİYOR

 

Deniz seviyesinin yükselmesi, sıcaklığın hızla artması ve ekstrem iklim olayları kıyı ve sulak alanların yüzde 50’sine yakınını, geçtiğimiz 100 yıl içinde yok etti. Gıda güvenliğini önemli boyutta etkileyen değişim, buna bağlı olarak su güvenliğini de etkiledi. IPCC Raporu’na göre son 50 yılda küresel olarak tarımsal üretimde büyüme yavaşladı. 

 

İnsan sağlığının yanı sıra, geçim ve temel altyapıların olumsuz etkilendiği değişiklik, şehirdeki sıcaklığın yükselmesine, hava kirliliğinin artmasına, altyapıların ise kısıtlı çalışmasına yol açtı. 

 

HİNDİSTAN’DA GECE SICAKLIĞI 30 DERECE 

 

Son aylarda Hindistan’da ölçülen hava sıcaklıkları adeta Dünya Bankası’nın raporunu doğruluyor. Hindistan’da bir süredir gündüz hava sıcaklığı 44 derecenin altına inmezken, gece sıcaklığı da 30 derece olarak ölçülüyor. Sıcak havanın nem ile birleşmesi yüzünden halkın çoğunluğu gece dışarıda uyuyor. Pakistan’da da bir süredir hava sıcaklığının 46 derecede seyretmesi, bölge için küresel ısınmanın ulaştığı boyutlar açısından endişe yaratıyor.  

29 Mayıs 2023 Pazartesi