2023’te küresel futbol yatırımlarının 50 milyar doları geçmesi ve büyük fonların desteğiyle UEFA Şampiyonlar Ligi reklam gelirlerinin yüzde 15 artarak 3 milyar doları bulması, buna örnek gösteriliyor.
HABER: SERHAT BAHADIR
Son yıllarda futbol, sadece spor dalı olmaktan çıkıp, finansal yatırımlar için fırsatlar sunan bir sektör haline geldi. Küresel yatırım fonları ve özel sermaye şirketleri, futbol kulüplerine ve altyapı projelerine önemli kaynaklar ayırarak, bu alanda büyük bir ekonomik hacim yaratıyor. Dijital yayınların artmasıyla dünyada 4 milyarın üstünde futbol taraftarı, aynı zamanda büyük bir pazar oluşturuyor. Bu da hem futbol ile ilgili üretim yapan sektörler hem de yatırım yapacak yeni cazip alan arayan küresel fonlar için yeni bir fırsat kapısı aralıyor. 2023’te küresel futbol yatırımlarının 50 milyar doları geçmesi ve büyük fonların desteğiyle UEFA Şampiyonlar Ligi reklam gelirlerinin yüzde 15 artarak 3 milyar doları bulması, buna örnek gösteriliyor.
HERKES İÇİN GELİR KAYNAĞI
Bu gelişmeler ve geride bıraktığımız Euro 2024’te tanık olduğumuz gibi futbolu, kazandıran bir sektör haline getirdi. Ayrıca kulüplerin hisselerini alan yatırımcı fonlar da göze çarpan kazançlar sağladı. Özellikle futbolun beşiği olarak nitelendirilen İngiltere’de, son yıllarda futbol kulüplerinin hisselerini Arap sermayesinin ağırlıklı olduğu fon şirketlerinin satın almasıyla futbolculara ödenen bonservis, yıllık maaş ve menajerlik ücretlerinde de büyük oranda artışlar kaydedildi. Böylece futbol yatırım fonları, artık futbolcu alıp-satan ve bu şekilde milyonlarca Euro kazanan bir sektör haline geldi.
İLK DENEMEYİ İNGİLTERE YAPMIŞTI
Futbolun icat edildiği ülke olan İngiltere, tıpkı futbol kulüpleri için şirketleşme ve halka açılmada olduğu gibi bu konuda da öncü oldu. İngiltere merkezli bireysel yatırımcılar, futbolu her türlü yatırım yapılabilir ekonomi türlerinden biri haline getirerek, kendi yöntemlerine uygun stratejik operasyonlar geliştirdi. Bundan sonra futbola yatırım yapabilecek sermayeye sahip Arap kraliyet aileleri bu alana yöneldi.
İlk futbol yatırım fonu, Ocak 1997’de Singer & Friedlander Football Fund ismiyle Londra’da kuruldu. Fonun amacı, 1992 yılında Premier Ligin kurulması ile birlikte geliri artırmak ve ilk etapta Championship seviyesinde olan kulüpleri bir üst lig olan Premier Lig’e yükselmesi olağan kulüplere yatırım yapmaktı. Ancak ilk yıllarda fonun planlandığı gibi işlememesinden dolayı yatırımcılar 4 sene içinde yaklaşık yüzde 25 zarar etti. 2001’de ise futbol endüstrisinin yatırım için dar bir alan olduğu fikri öne çıktı. Bu nedenle Singer & Friedlander Football Fund yatırım fonu rotasını farklı yöne çevirerek medya ve eğlence dünyasına yönelik yatırımlar yaptı, ancak o tarafta da beklenen etki olmadığı için fon kapanmak zorunda kaldı.
KÖRFEZ VE ARAP DOPİNGİ
2000’li yıllardan itibaren yatırım yapacak pazar arayan Körfez ve Arap ülkelerinin fonları futbol kulüplerine yönelince, bu alana yatırım tekrar cazip hale geldi.
Körfez ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda Arap yatırım fonu, 2010’lu yıllardan beri Avrupa’daki futbol kulüplerini satın alma eğiliminde. Yatırımcılar, böylece futbol sayesinde hem kendi markalarını dünyaya tanıtmayı hem de sektörde daha da güçlenmeyi hedefliyor.
Arap sermayesinin İngiliz kulüplerle işbirliği 2008 yılında başladı. 2008’de Birleşik Arap Emirlikleri kraliyet ailesinin sahipleri arasında yer aldığı Abu Dabi United Grup, Manchester City Kulübü’nü satın aldı. Arap sermayesi, bu işbirliğiyle Premier Ligi ‘Zenginler ligi’ haline getirme vaadiyle takip eden yıllarda İngiltere liginde en geniş fon havuzunu oluşturdu.
Yakın dönemde de Premier Lig’in köklü kulübü Newcastle United, 2021 Ekim ayında Suudi Arabistan kamu yatırım fonuna satıldı. Böylece kulübün transferlere yaptığı harcamalar da astronomik boyutlara ulaştı. İngiltere ligine yapılan yatırımların son yıllarda maliyet ve başarı dengesine bakıldığında en çok ses getireni hiç şüphe yok ki, Manchester City oldu.
İNGİLTERE’YLE SINIRLI DEĞİL
Arap yatırımcıların kulüp satın almaları, İngiltere ile sınırlı değil. İngiltere dışında en etkili örneği ise Fransız kulübü Paris Saint-Germain (PSG) olarak gösteriliyor. Kulüp hisselerinin yüzde 70’ini ise Katarlı iş adamı Nasır el-Halifi’nin başkanlığını üstlendiği Katar yatırım şirketi satın aldı.
Birleşik Arap Emirlikleri Başkan Yardımcısı Mansur bin Zayid Al Nahyan’ın kurduğu City Football Group ise Avustralyalı kulüp Melbourne City’nin hisselerinin tamamına ve Amerikan futbol kulübü New York City’nin hisselerinin yüzde 80’ine sahip.
2017 yaz transfer sezonunda ise 222 milyon Euro bedelle dünya futbol tarihinin en pahalı transferi gerçekleştirildi. Katarlı iş adamı Nasır el-Halifi’nin sahibi olduğu Fransız devi Paris Saint-Germain Kulübü, İspanyol devi Barcelona’dan Brezilyalı futbolcu Neymar’ı renklerine bağladı. Fransız kulüp, bu transferin etkisiyle PSG’nin ekonomik olarak büyümesini de sağladı.
Yabancı yatırımcıların en fazla Premier Lig kulüplerine ilgi göstermesi dikkat çekiyor. Futbol yatırımlarında Körfez sermayesi olarak nitelendirilen Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar dışında Rus, ABD, Çin ve Hindistan hissedarlarının payının büyük olduğu görülüyor.
VARLIK FONLARI DA KULÜP PEŞİNDE
Suudi Arabistan’ın 700 milyar dolar büyüklüğündeki varlık fonu PIF; AlIttihad, Al-Ahli, Al-Hilal ve Ronaldo’nun oynadığı Al-Nassr kulüplerinin yüzde 75 hisselerini aldı. Devlet petrol şirketi Aramco da Al-Qadisiyah takımını bünyesine kattı. Hedef, küresel reklam, turizm ve sponsorluk anlaşmalarının önünü açarak ülkenin futbol ekonomisi ile birlikte tanınırlığını artırmak. Yaratılan fonlar ve harcanan paralar sayesinde Cristiano Ronaldo başta olmak üzere, Karim Benzema, Neymar, Mane, Roberto Firmino, N’golo Kante, Merih Demiral, Fabinho ve Mahrez gibi dünya futbolunun yıldız isimleri Arap yarımadasının yolunu tuttu.
YAYIN GELİRLERİ ARTIYOR
Dünyanın pek çok bölgesinde azımsanmayacak ölçüde ortaya çıkan yayın gelirleri ile beraber spor endüstrisi ivme kazanmaya başladı. 2024 yılı yayın gelirleri baz alındığında Avrupa’nın beş büyük ligindeki yayın gelirinin toplamı 5.5 milyar
Euro’ya ulaştı.
1.İngiltere: 1.9 milyar
2. Almanya: 1.08 milyar
3. İspanya: 990 milyon
4. İtalya: 840 milyon
5. Fransa: 582 milyon Euro.