* Küresel ekonomiyi derinden etkileyen Covid-19 salgını, bir yılını tamamlıyor. Daralan dünya ekonomisi için aşı ile ilgili son veriler, umut vaat ediyor. Üretimin, talebin canlanması için tek yol aşılamanın başlaması. Bu da ülkeler ve bilim adamları arasında yarışı hızlandırdı.
* Aşı çalışmalarının yanı sıra dünyada en çok konuşulan konu, aşının saklanma koşulları ve dağıtımı. Covid-19 ile mücadelede aşı üretimi ve soğuk tedarik zincirinde de kimlerin güçlü çıkacağı merak konusu. Aşı yarışına giren Türkiye’nin ise en önemli avantajı lojistik altyapısı.
HABER: MÜGE BİBER
Dünyada koronavirüs salgınından şimdiye kadar 1 milyon 437 bin 845 kişi hayatını kaybetti. Bu acı tablonun yanı sıra insanlık bir de küresel ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldı. Pandeminin ilk günlerinden itibaren alınan önlemler ile kapanan ülkeler, şimdi de krizden çıkmaya çalışıyor. Bu yaraların en kısa zamanda sarılması için gereken tek şey ise virüsü durduracak olan aşı. Bilim adamları, rekor sürede yaptıkları aşı çalışmaları ile adeta bir aşı yarışına girdi. Dünya gözünü, kasım ayından itibaren umut veren aşı haberlerine dikti.
YÜZLERCE AŞIDAN 4’Ü ÖNDE
Tarihte yıllarca süren aşı üretimlerinin aksine salgının birinci yılı dolmadan yüzlerce aşı adayı ortaya çıktı. Geniş kitlelerde (üçüncü faz) denenen 11 aşıdan dördü öne çıktı. Pfizer/BioNTech, Moderna, Sputnik V, Oxford AstraZeneca aşılarının ortak özelliği, geleneksel aşılara göre nispeten daha yeni teknolojilerle geliştirilmiş olmaları. Özellikle Pfizer/BioNTech ve Moderna aşıları, onaylanması durumunda tarihte RNA teknolojisi kullanılan ilk aşılar olacak.
AŞILARI AYIRAN ÖZELLİKLER
Viral vektör aşıları (Sputnik V ve AstraZeneca), geleneksel aşılarda olduğu gibi üretim aşamasında canlı bir hücreye ihtiyaç duyduğu için hammadde gereksinimi iki katına çıkıyor. RNA aşıları (Moderna-Pfizer/BioNTech) ise kısa zamanda daha fazla üretim yapılabilmesine olanak sağlayacak bir teknolojiye sahip. Aşıları ayıran diğer özellik de dağıtım ve depolama esnasında ihtiyaç duyulan soğutma gereksinimi. RNA değişken bir yapıda olduğu için Moderna ve Pfizer /BioNTech aşılarının daha düşük sıcaklıklarda muhafaza edilmesi gerekiyor. Normal soğutucularda kısa süre saklanabiliyorlar. Daha uzun süre muhafaza edilebilmeleri için eksi 20 ya da eksi 70 santigrat derecede tutulmaları gerekiyor. Viral vektör aşıları ise normal saklama koşullarında uzun süre bozulmadan dayanabiliyor.
SOĞUK ZİNCİRİN ÖNEMİ
Aşılar için en kritik çalışma, depolama ve dağıtımdaki soğutma koşulları. Çünkü iş sadece aşıyı çıkartıp dağıtmakla bitmiyor. Aşıyı alan ülkelerin soğuk tedarik zinciri için ne kadar hazırlıklı oldukları soruları da beraberinde geliyor. Düşük gelirli ülkelerde özellikle kırsal ve uzak bölgelerde soğuk zincirlerini güçlendirmek acil bir ihtiyaç. Araştırmalara göre, 7.8 milyar nüfuslu dünyanın yaklaşık
3 milyarının, aşıları dağıtmak için ısı kontrollü depolamanın olmadığı bölgelerde yaşadığı tahmin ediliyor.
Bu da yine ‘Güçlü ekonomisi olan ülkeler mi aşıya ulaşabilecek?’ sorusunu akıllara getiriyor.
TÜRKİYE LOJİSTİK ALT YAPIDA İDDİALI
Türkiye de aşı çalışmalarını hızlı bir şekilde yürütüyor. Öte yandan TOBB İklimlendirme Meclisi temsilcileri, aşının taşınması ve saklanması konusunda göreve hazır olduklarını açıkladı. Temsilciler, Covid-19 aşılarının eksi 75 santigrat derecede taşınmasına ve korunmasına ihtiyaç olduğunu ve Türkiye’nin gerek Türkiye’den gerekse dünyadan gelecek talepleri karşılayacak bilgi birikimi ve üretim yeterliliğine sahip olduğunu vurguladı. Aşıların dış ve iç lojistik esnasında gerekli donanımların yerli sanayi tarafından karşılanabileceğini belirten temsilciler, İstanbul’da yapılan pandemi hastanelerinin hijyenik klima sistemlerinin üretim ve mekanik montajlarının 2 ay gibi kısa bir sürede tamamlamasının sektör için önemli bir referans olduğunu hatırlattı.
YERLİ AŞI ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Türk bilim insanları tarafından Covid-19’a karşı geliştirilen aday aşının Faz 1 çalışmaları devam ediyor. Yerli aşı adayları arasında yaygın uygulamaya en yakın olan ve insan deneyleri sürdürülen aşının Faz 1 kapsamındaki ilk doz uygulaması 44 gönüllüye kasım ayı başında yapıldı. Önemli bir yan etki bulgusuna rastlanmayan ilk doz uygulamadan sonra ikinci doz uygulama başladı. Yerli aşının ikinci doz uygulaması Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKUM) laboratuvarında sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, Covid-19 aşı çalışmaları listesine TÜBİTAK ve TÜSEB tarafından desteklenen 12 aşı çalışmasına da yer verdi. Bunun yanı sıra İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından hayata geçirilen Covid-19 İle Mücadele ve Dayanıklılık Programı kapsamında BIO Startup CoronaSprint Projesi ile 16 girişimciye destek vermeye başladı. Projede 16 girişimin virüs ile ilgili sorunlara karşı geliştirdiği yol haritaları değerlendirildi.
KİM, NE KADAR SİPARİŞ VERDİ?
Aşıların onaylanması halinde AB toplamda 860, ABD 700, Hindistan 500, Japonya 290 milyon doz aşı için anlaştı. Aşı siparişi veren birkaç ülke arasında Türkiye de var. Türkiye, Çin ile 50 milyon doz aşı için anlaştı. En az 20 milyon aşının bu ay içinde Türkiye’ye gönderilmesi bekleniyor. Bu aşıların devamı da ocak ve şubat ayında gelecek. BioNTech aşısı için ise şimdilik sadece 1 milyon doz sipariş edilecek.
Yüksek düzeyde belirsizlik, uluslararası ticarette maliyetlerde etkisini artırıyor. 2019’dan beri oldukça yüksek seyreden bu belirsizlik, 2020 Mayıs sonunda yeni bir zirveye ulaştı. Umut veren aşı çalışmaları ile ise belirsizlik seviyesi tekrar gerilemeye başladı.
Kaynak: OECD
AŞI MALİYETLERİ NE KADAR?
Amerikan ilaç şirketi Moderna, geliştirdiği koronavirüs aşısı için ABD ve Avrupa Birliği’nde kullanım onayı başvurusunda bulundu. Aşı fiyatının 32/37 dolar arasında olması bekleniyor. Pfizer / BioNTech’in yüzde 95 etkili olduğu söylenen aşısının bu ay sonu piyasa sürüleceği konuşulurken, fiyatının 18.5 dolar olması bekleniyor. Başarı oranı yüzde 92 olan Sputnik V’nin 20 dolar ve yüzde 70 etkisi ile Oxford AstraZeneca’nın 3.5 dolar olması bekleniyor.
TÜRK BİLİM İNSANLARI GURUR KAYNAĞI OLDU
BioNTech ve Pfizer’ın geliştirdiği Covid-19 aşısının 7 Aralık’tan itibaren uygulanabilme ihtimalinin bulunduğu öne sürülüyor. Aşının Almanya’da yaşayan Türk bilim insanları Özlem Türeci ve Uğur Şahin tarafından geliştirilmiş olması ise Türkiye için ayrı bir gurur kaynağı oldu. Aşı çalışmalarında önemli bir yol kat eden çift, Birleşmiş Milletler ‘Covid-19 Zirvesi’ne konuşmacı olarak davet edildi.