Galaksiler arası uzaydaki madde, toplu olarak kozmik ağ olarak adlandırılan, birbirine bağlı ipliksi yapılardan oluşan geniş bir ağ içinde dağılır. Uluslararası araştırma ekibi, yüzlerce saatlik gözlemler sonucunda bu ağın içinde yer alan ve evrenin yaklaşık 2 milyar yaşında olduğu döneme ait iki aktif oluşum halindeki galaksiyi birbirine bağlayan kozmik bir yapının daha önce görülmemiş yüksek çözünürlüklü görüntüsünü yakalamayı başardı.
EVRENİN YÜZDE 85’İ KARANLIK MADDE
Modern kozmolojinin en önemli yapı taşlarından biri, evrendeki maddenin yüzde 85’ini oluşturan karanlık maddedir. Karanlık madde, yerçekiminin etkisiyle, en parlak galaksilerin ortaya çıktığı bir kozmik ağ oluşturur. Bu ağ, evrendeki tüm görünür yapıların temelini oluştururken, ipliksi yapılar boyunca akan gaz, galaksilerdeki yıldız oluşumunu besler. Galaksilerin bu yakıt kaynağını doğrudan gözlemlemek, galaksilerin nasıl oluştuğunu ve evrildiğini anlamada büyük bir sıçrama sağlayabilir.
Evrenin kozmik ağı içinde yer alan gazı incelemek oldukça zorlu bir görev. Bu gaz, genellikle parlak arka plan kaynaklarından gelen ışığı emmesi sayesinde dolaylı yoldan tespit ediliyor. Ancak bu yöntem, gazın dağılımını net bir şekilde ortaya koyamıyor. Evrende en çok bulunan element olan hidrojen bile yalnızca zayıf bir ışıltı yayıyor. Bu durum, önceki nesil teleskop ve cihazların bu tür gazları doğrudan gözlemlemesini neredeyse imkânsız kılar.
UZAYIN SIRLARI ÇÖZÜLÜYOR
Milano-Bicocca Üniversitesi öncülüğünde ve Max Planck Astrofizik Enstitüsü’nden bilim insanlarının da katıldığı uluslararası bir ekip, kozmik ağın sırlarını aydınlatan önemli bir çalışmaya imza attı. Araştırmacılar, Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’nde bulunan çok büyük teleskopa (VLT) entegre edilen yenilikçi bir spektrograf olan MUSE’u (Multi-Unit Spectroscopic Explorer) kullanarak, kozmik bir filamentin şimdiye kadar elde edilen en yüksek çözünürlüklü görüntüsünü kaydetti.
GELİŞMİŞ TELESKOP
Bu ekipmanın gelişmiş yetenekelerine rağmen, araştırma ekibi, kozmik ağın yapısını net bir şekilde tespit edilebilmesi için yüzlerce saatlik veri topladı. Bu süreçte, gökyüzünün tek bir bölgesine odaklanan ve bugüne kadar gerçekleştirilen en iddialı MUSE gözlem çalışmalarından biri tamamlandı.
Milano-Bicocca Üniversitesi’nden doktora öğrencisi Davide Tornotti’nin liderlik ettiği çalışma, bu ultra hassas verilerle çığır açıcı bir başarıya imza attı. Araştırmacılar, 3 milyon ışık yılı boyunca uzanan ve her iki ucunda da aktif bir süper kütleli kara deliğe ev sahipliği yapan galaksileri birbirine bağlayan bir kozmik ağın şimdiye kadarki en net görüntüsünü elde etti.
SÜPER BİLGİSAYAR MODELİ GERÇEĞİYLE UYUMLU
Yakın zamanda bilim dergisinde de yayımlanan bu keşif, galaksiler arası ipliksi yapıdaki gazın özelliklerini daha iyi anlamak ve galaksi oluşumu ve evrimi konusunda yeni ufuklar açmak için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Araştırmacılar, kozmolojik modellerin öngördüğü ipliksi gaz emisyonlarını analiz etmek için Max Planck Astrofizik Enstitüsü’nde (MPA) gerçekleştirilen evrenin süper bilgisayar simülasyonlarından yararlandı. Konu üzerinde çalışan bilim insanları, kozmik ağın yüksek çözünürlüklü yeni görüntüsü ile mevcut teorik tahminlerin uyumlu olduğunu belirtiyor.
Bu bulgular, galaksilerin çevresindeki ince gaz ortamını anlamak ve galaksilerin enerji kaynağını tespit etmek için yeni kapılar açıyor.