Cuma, 22 Kasım, 2024
HABER: ADEM ORHUN
Körfez ülkeleriyle ciddi diplomatik ve ticari ilişkiler kuran Türkiye, en üst düzey temaslarla bölgede istikrarı yeniden tesis ederek kazan kazan ortamının gelişmesini sağlayacak adımları atıyor. Bu süreçte Türk firmalarının bölge ülkelerindeki müteahhitlik işleri ve ticari faaliyetleri günden güne gelişirken, Uluslararası Doğrudan Yatırımlarda da (UDY) hızlı bir gelişme gözleniyor.
Geçen yıl bölgeden 445 milyon dolar doğrudan yatırım çeken Türkiye’ye, bu yıl Körfez’den 550 milyon dolarlık doğrudan yatırım geldi. Bölgenin toplam UDY içindeki payı yüzde 7.5’e ulaşırken, 2002’den bu yana bölgeden gelen UDY miktarı 7 milyar 228 milyon dolar oldu.
ADIM ADIM FIRSAT
Suudi Arabistan’da vergiler düşük: Dünyada en fazla kanıtlanmış petrol rezervine sahip ülke olan Suudi Arabistan’ın GSYİH’sı 649 milyar dolar. Düşük gümrük vergisi oranları, Körfez İşbirliği Konseyi’ne (KİK) üye ülkeler arasında 2003’te kurulan gümrük birliği ve 2005’te Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) üye olması Suudi Arabistan’ın dış ticaret politikasını şekillendirmiş durumda. DTÖ’ye verilen taahhütler gereği malın piyasaya girişi öncesinde onay şartı ve yerel acente kullanımı zorunluluğu kaldırıldı. Ticaret rejimi Suudi olmayan işadamları için daha şeffaf hale getirildi.
Kuveyt, metro ve rafineri kuruyor: Körfezdeki diğer bir ülke Kuveyt’in ekonomisi de yüzde 50 oranında petrole dayanıyor. Nüfusu 4.23 milyon olan 17 bin 818 kilometrekarelik ülkede petrol gelirlerinin toplam kamu gelirleri içindeki payı yüzde 90.
Kuveyt’te açıklanan 2015-2020 dönemini kapsayan plana göre toplam 115 milyar dolar tutarında proje gerçekleştirilecek. Bunlar arasında metro inşası, demiryolu sistemi, çeşitli petrol rafineri projeleri başta geliyor.
Türkiye ile Kuveyt arasında ekonomik ve teknik işbirliği anlaşmaları, sınai ihracatın geliştirilmesi mutabakat zaptı, çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşması mevcut.
Petrol dışındaki ürünlerin tamamına yakınını ithalat yoluyla karşılayan Kuveyt’in tedarikçi ülkeleri arasında Çin ve ABD başı çekiyor. Türkiye ise Kuveyt’in ithalatında 13’üncü sırada.
Katar öncelikli ülke: Körfez’in 11 bin 521 kilometrekarelik ülkesi Katar ise yabancı işçilerle 2.6 milyona ulaşan nüfusuyla dikkati çekiyor. Türkiye ve Katar arasındaki ikili ticaret hacmi 2013’ten bu yana sürekli artıyor. Ülkede yabancı yatırımcı için potansiyel oluşturan en önemli sektör müteahhitlik. Ülkede planlanan 200 kadar yatırım projesinin toplam tutarı 200 milyar dolar. Bunun yüzde 43’ü altyapı, kalanı ise sağlık ve eğitim sektörleri için kullanılacak. Sektörde Türk firmalarının en önemli rakipleri İtalya, Almanya, İngiltere ve Çin firmaları.
Ülkeye olan ihracatımızda her türlü inşaat malzemesi, ev tekstil ürünleri, mobilya ürünleri, makarna, zeytinyağı, domates salçası, süt ürünleri, beyaz eşya, kuyumculuk ürünleri başı çekiyor.
Katar, Ekonomi Bakanlığı’nın yılın öncelikli ülkeleri listesinde yer alıyor. Bakanlık, buna göre bu ülkeye yapılacak ihracat ve yatırımlar için teşvik ve destekler sunuyor.
YILDIZI PARLAYAN ÜRÜNLER
Arabistan Yarımadası ve Körfez ülkelerindeki inşaat projeleri diğer sektörleri de canlandırıyor. Suudi Arabistan’da 80 milyar dolar civarındaki inşaat projeleri önümüzdeki beş yılda ülkedeki iklimlendirme sektörünü daha da büyütecek. Geçen beş yılda yıllık yüzde 13 büyüyen sektörün yüzde 8 büyümesi bekleniyor. Yeni binaların döşenmesinde kullanılan eşyaların yanı sıra satışları yıllık yüzde 12 artan buzdolabı da parlayan ürünlerin başında yer alıyor. Enerji tüketiminin yüzde 70’inin iklimlendirmeden kaynaklandığı hesaba katıldığında, gelecekte yeni güneş enerjisi projeleri de ciddi potansiyel barındırıyor.
Ülke | İhracat | İthalat |
S. Arabistan | 3.174 | 1.835 |
Kuveyt | 431 | 110 |
Katar | 439 | 271 |
Ne yapmalı?
PROJELERİ BİZ ÇİZELİM
DEİK Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı ve İTO İnşaat Taahhüt Meslek Komitesi Meclis Üyesi Yusuf Cevahir, Katar krizinde gelinen son noktayı değerlendirdi ve ekonomik ilişkilerin hacmini artırmak için yapılması gerekenleri anlattı.
Cevahir, İstanbul Ticaret’e yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle ihracat ithalat rakamlarının ilişkilerin en iyi noktada dahi belli seviyelerde kalacağını söyledi. Cevahir, Türkiye’nin ilişkileri geliştirmek, stratejik ve uzun vadeli çalışmalar yapmak için ilerleme kaydettiği her seferde bazı dış güçlerin siyasi gerilim ürettiğini belirtti.
Böyle bir durumda bölgede muhatap bulmakta zorlandıklarını belirten Cevahir, “Çünkü bakanlar dahi baştaki emirin vereceği talimatla duruyor veya adımlar atıyor. Bu durumda da zirve görüşmeler, Cumhurbaşkanımızın temasları yolumuzu
açıyor” dedi.
TECRÜBEMİZ BÜYÜK
Katar kriziyle Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerinde ve ticaret hacminde aksama olmadığını belirten Cevahir, “Rutin işlerimiz devam ediyor. Ancak önemli olan şudur: Türkiye o bölgeye sadece taahhüt işini yerine getiren değil; o inşaat sektöründe mühendislik hizmetlerinde kendi tecrübesini, birikimini aktaran durumda olabilmeli” dedi.
ÇITAYI YÜKSELTELİM
Ticaret hacmini geliştirmek ve yüksek gelir getirebilecek yatırımları artırmak için Körfez ülkelerinde stratejik ve daha derin ilişkilerle, geniş çaplı ve uzun vadeli çalışmalara girişmek gerektiğini belirten Cevahir, “Katma değeri yüksek işler yapmalıyız. Zaten bölgede, özellikli projeler dışında sıradan taahhüt işlerinde bizim iş yapma imkanımız yok gibi” diye konuştu.
ŞARTNAMELERİ YAZALIM
O bölgenin her türlü projesini Batılı firmaların çizdiğini söyleyen Cevahir, şöyle devam etti: ”Halbuki bizim mega projeler sayesinde müthiş bir tecrübemiz ve birikimimiz var. Projeleri biz çizer, şartnameleri, standartları biz yazarsak; tecrübemizi ve bilgi birikimimizi daha geniş alanlarda kullanırken, daha fazla malımızı, malzememizi kullanma, ihracat hacmimizi artırma imkanı buluruz. Böylece müteahhitlerin teminat riskleri de neredeyse sıfır olur.”
ORTAK AR-GE
Türk ve Körfez üniversiteleri ortak araştırma geliştirme çalışmaları yapmalı, buna yönelik merkezler kurmalı. Onların imkanlarıyla bizim birikimimizi birleştirerek derinliği olan projelere girebiliriz. Çünkü onların maddi imkanı ve kredibilitesi yüksek.
KOBİ’LERE İŞ
Yusuf Cevahir, Körfez ülkelerinin Türkiye’den asıl faydalanabileceği kesimin KOBİ’ler, kooperatif birlikleri olduğunu söyledi. Tornacı, kalıpçı, dökümcü gibi sanayiciler için potansiyelin yüksek olduğunu belirten Cevahir, “Çünkü o ülkelerde sanayinin altyapısıyla ilgili hemen hiçbir şey yok. Somun, cıvata bile dışarıdan geliyor. Bunları KOBİ’lerimiz üretebilir” dedi.
TOKİ İLE DEV PROJELER
Devletlerarası bir mutabakatla TOKİ veya benzeri bir kurumun Körfez’de toplu konut projelerini alabileceğini belirten Yusuf Cevahir, “Bu kurum toplu konutların projelendirilmesini, şartnamenin yazılmasını ve tatbikini yapabilir. Bu şekilde oluşacak işi de Türk müteahhitlere dağıtabilir. Böylece ihracat hacmimiz de oldukça artar” dedi.
31 Temmuz 2017 Pazartesi
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe