“Bolu’dan başlayıp Tekirdağ’dan Çanakkale’ye, İzmir’e kadar olan havzayı içine almak zorundayız” diyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şöyle devam etti: “İstiyoruz ki, sanayi alanları doğru yerlerde olsun. Bu anlayışla ‘mekansal planı da’ hayata geçireceğimiz bir süreci yaşıyoruz. Bu iradeyi konutlarda ortaya koyduğumuz gibi sanayi için de sizlerle birlikte yapmaya hazırız.”
HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL / ŞEREF KILIÇLI / BARIŞ CABACI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Ticaret Odası (İTO) mayıs ayı Meclis Toplantısı’na misafir oldu. Sektörlerin temsilcisi olan Meclis Üyelerine ve iş dünyasına seslenen Bakan Kurum, göreve geldikleri günden bu yana İstanbul’a, ticarete, sanayiye ve şehirciliğe dair tüm çalışmalarında halkın ve ülkenin yararına istişare halinde birlikte çalıştıklarını söyledi.
İstanbul’un her geçen gün güçlenen ekonomisiyle dünyanın lider şehirlerinden biri olma vizyonuyla iddialı şekilde ilerlediğini belirten Kurum, bunun da istihdamı oluşturan, üreten İTO’daki iş insanlarının sayesinde olduğunu ifade etti.
İTO’nun kentsel dönüşüm ve şehircilik faaliyetlerinde de yanlarında durup, kendilerine destek olduğunu belirten Kurum, Türkiye için el ele verip birlikte çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
‘İstanbul’da Yüzyılın Dönüşümü’ ve ‘Yarısı Bizden’ kampanyalarını hatırlatan Bakan Kurum, “Bugün baktığınızda İstanbul’daki en büyük problem trafik. Vatandaşlarımız en büyük problem olarak trafik sorununu, ardından da kentsel dönüşümü söylüyorlar. Şirketlerde nasıl devamlılık esassa devlette de devamlılık esastır. Bir işi başlatıyorsanız bitireceksiniz ve işe büyük ölçekten bakacaksınız. Büyük ölçekle birlikte ihtiyaçları tek tek gidermek zorundasınız. Bu anlayışla yapacağımız dönüşüm projesi ile birlikte yeni yeşil alanlar çıkacak. Yeni sosyal donatı alanları, yollar, parklar çıkacak ve inşallah 5 yıl içerisinde biz İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayana dek bu çalışmayı yapmak istiyoruz” dedi.
Kurum, konutlarla birlikte sanayinin de dönüştürülmesi gerektiğini ve bunun için bakanlık olarak ellerinden geleni sektör temsilcileriyle birlikte yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
NİTELİKLİ ÜRETİM MERKEZİ
Bakan Murat Kurum, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “İstanbul’da 1.5 milyon riskli konutun, sanayi sitelerinin, fabrikaların olduğu tespitini yaptık. Tabii konunun bir tarafı konut, bir tarafı da sanayi. Bir aydır İstanbul’da sanayicimizle, esnafımızla, vatandaşımızla bir araya geliyoruz, İstanbul’un sorunlarına ilişkin toplantılar yapıyoruz ve bu toplantılarda çözüm yollarını ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu manada İstanbul’un sanayisi de güçlenmek zorunda, yenilenmek zorunda. İstanbul’u ‘nitelikli üretimin merkezi’ haline getirmek durumundayız. İstanbul’u düşünürken sadece kendi içinde düşünemeyiz. İstanbul’u düşünürken Bolu’dan başlayıp Düzce, Sakarya güzergahını, İstanbul’u düşünürken Yalova, Bursa, İzmir güzergahını, İstanbul’u düşünürken, Tekirdağ, Kırklareli, Çanakkale güzergahını da bu havzayı da içine almak zorundayız. Topyekun bakmak zorundayız.”
MEKANSAL STRATEJİ
Konuşmasında ayrıca bilim insanlarıyla birlikte dört sene Türkiye Mekansal Strateji Planı üzerinde çalıştıklarını belirten Bakan Kurum, “İstiyoruz ki, sanayi alanları doğru yerlerde olsun. Bunun güzergahları olsun, lojistik güzergahlar üzerinde olsun. Bu anlayışla ülkemiz büyüsün, gelişsin, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girsin. Bu anlayışla ‘mekansal planı da’ hayata geçireceğimiz ve İstanbul’un sanayisini de konutlarla birlikte dönüştürmemiz gereken bir süreci yaşıyoruz” dedi.
ÜRETİM VE BARINMA
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak burada gerekli mevzuat düzenlemesi dahil her türlü çalışmanın hazırlığını yaptıklarını belirten Bakan Kurum, şöyle devam etti: “Bu iradeyi nasıl konutlarda ortaya koyduysak, sanayi tesislerimiz için de sizlerle birlikte koymaya hazırız. Bu birincisi. İkincisi; sizlerin fabrikalarınızda çalışan emekçi kardeşlerimizin, işçi kardeşlerimizin uygun şartlarda oturabileceği, sosyal yaşam alanlarıyla birlikte konutların yapımı adına da bunu bir fabrikaya gittiğimde söyledim. Buna ilişkin de bir çalışma yürütüyoruz. İstanbul’un çeperinde üreteceğimiz ve çalışanlarımızın barınacağı konutların adımlarını atacağız ve burada da ortak bir proje yürütmek istiyoruz.”
İSTANBUL FİNANS MERKEZİ GÜVENİN DE MERKEZİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İTO Meclisi’ndeki konuşmasında üretimde, ticarette ve ihracatta da güven ve istikrarın önemine dikkat çekti. Bakan Kurum, uluslararası yatırımcıların da söze değil, yapılan işlere bakarak hareket ettiğini aktardı. Milletin verilen sözlerin tutulmasını takdir ettiğini dile getiren Kurum, şunları söyledi: “İstanbul finansın merkezi olsun dedik ve İstanbul’a dünyanın en örnek, en güzel finans merkezlerinden birini kazandırdık. Niçin? ‘Ekonomi güven içerisinde olsun, İstanbul finansın merkezi olsun ve burada İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) gençlerimiz, geleceğimiz çocuklarımız çalışsın, üretsin. Burada hem yakın Avrupa’ya hem de Orta Doğu’ya hizmet etsin’ dedik. Söz verdik, sözümüzü tuttuk. Şimdi işte yatırımcı da üretici de hep güveni bekler, istikrarı bekler. Tutulan sözlerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakar. Biz bu anlayıştan hiç uzaklaşmadık. Allah’ın izniyle yine milletimizin destekleriyle aynı anlayışla çalışmaya devam edeceğiz.”
İŞ DÜNYASININ TEMSİLCİLERİNDEN GELEN SORULARA CEVAP
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken ve İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç tarafından ağırlandı. Bakan Kurum, Meclis kürsüsündeki konuşmasının ardından Erken ve Avdagiç ile birlikte sonraki oturuma katılarak, sektörlerin temsilcileri olan Meclis Üyelerinin sorularını cevaplandırdı. Açılışta
konuşan Meclis Başkanı Dr. Erken de toplumda maddi refah artarken manevi değerlerin korunması ve sonraki nesillere aktarılması gerektiğini belirtti. Erken, “İş hayatı içindeki insanlarımızın çalışmalarında ahlaki kurallara riayet etmeleri, ticareti bir iyilik seferberliği, çarşı-pazarı ise sevgi ve dürüstlük ile toplumu ayağa kaldırma mücadelesi olarak görmeleri çok kıymetli” dedi.
DEPREMZEDELERE YARDIM İÇİN İTO’YA TEŞEKKÜR
İTO yönetiminin, ekibi ve üyeleriyle İstanbul’un ticaretinin büyümesi için takdir edilecek bir çalışma ortaya koyduğunu dile getiren Bakan Murat Kurum, “Kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 30’u, vergi gelirlerinin yüzde 48’i, nüfusumuzun
5’te 1’inin İstanbul’da yaşadığı düşünüldüğünde gerçekten buradaki meclisimiz, sizler, ülkemizin geleceği adına hepiniz kıymetlisiniz. Her zaman milletimizin yanında oldunuz. Depremdeki yardım çalışmalarınız, evini kaybeden, yuvasını kaybeden kardeşlerimize yapacağınız yeni evlerin çalışması da bizim için milletimiz için son derece anlamlıydı. Tabii bu noktada emekleriniz için ülkeye katmış olduğunuz değer için gayretleriniz için alın teriniz için sizlere ve firmalarımızda çalışan her bir emekçi kardeşime şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
İşyerlerinin dönüşümünde ‘tamamı bizden’ taahhüdü
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, konutlarla ilgili kentsel dönüşüm gibi işyerlerinin dönüşümünün de birinci derecede önemli olduğunu vurguladı. Avdagiç; iş merkezlerinin ve sanayi sitelerinin de en kısa zamanda depreme dayanıklı hale getirilmesi amacıyla bir teşvik paketi beklentisinde olduğuna dikkat çekti.
Başkan Avdagiç, yenilenme ihtiyacı ortaya çıkan konut dışı binaların sahip olunan imar haklarının aynen kullanılmasına izin verilmesi önerisinde de bulundu. Avdagiç, “Ticarethanelerimizi yenilememiz için iş dünyasına yol gösterilmesinden sonra yarısı bizden bile demeden ‘tamamı bizden’ diyerek yola çıkacağımızı taahhüt ediyoruz” dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un konuk olduğu İstanbul Ticaret Odası (İTO) mayıs ayı Meclis Toplantısı’nda açılış konuşmasını yapan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, beklenen İstanbul depremine ilişkin İstanbul iş dünyasının görüşlerini paylaştı. Avdagiç, konutların kentsel dönüşümü kadar işyerlerinin kentsel dönüşümünün de birinci derece önemli olduğunu kaydetti. Avdagiç, “Konutların kentsel dönüşümü ile ilgili verilen teşviklerden sonra ‘işyerlerinin, iş merkezlerinin, ticaret merkezlerinin, sanayi sitelerinin, atölyelerin, fabrikaların, hastanelerin, okulların, otellerin ve depoların da en kısa zamanda depreme dayanıklı hale getirilmesi amacıyla bir teşvik paketi oluşturulması’ beklentisi içindeyiz” dedi.
KURALLARA UYGUN YAPILAR
Avdagiç, yenilenme ihtiyacı ortaya çıkan konut dışı binaların sahip olunan imar haklarının aynen kullanılmasına izin verilmesi önerisinde de bulundu. Avdagiç, “Ticarethanelerimizi yenilememiz için iş dünyasına yol gösterilmesinden sonra yarısı bizden bile demeden ‘tamamı bizden’ diyerek yola çıkacağımızı taahhüt ediyoruz” ifadesini kullandı.
İSTANBUL’UN ÖNEMİ
İstanbul’un Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğunu belirten Avdagiç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini, kayıtlı işgücünün yüzde 20’den fazlasını, ihracatın ve toplam dış ticaretin yüzde 50’ye yakınını İstanbul gerçekleştiriyor. Bir başka ifadeyle İstanbul, Türkiye GSYH’sinin yüzde 30’unu oluşturuyor. 2022’de oluşturduğu katma değer 280 milyar dolar. Yine Türkiye vergi gelirlerinin yüzde 48.2’si İstanbul’da toplanıyor. Aynı şekilde Türkiye’ye gelen turistlerin geçen yıl yüzde 36’sını yani 16 milyon kişiyi şehrimiz ağırladı. Tarım ve hayvancılık hariç olmak üzere tüm diğer sektörlerde açık ara önde. Bilgi ve iletişim faaliyetleri toplamı içinde İstanbul’un payı yüzde 66. Finans ve sigorta faaliyetleri toplamından aldığı pay yüzde 61; hizmetler sektörü toplamından aldığı pay yüzde 42 ve inşaat sektörü toplamından aldığı pay yüzde 33. Bu rakamlar bize şunu gösteriyor. Beklenen İstanbul depreminde İstanbul iş dünyasının ayakta kalması mutlak gerekli. O halde konutlarımızın kentsel dönüşümü kadar işyerlerimizin kentsel dönüşümü de birinci derece önemli. İstanbul markası için sağlam temeller atalım.”
İstanbul Ticaret Odası’nın mayıs ayı Meclis Toplantısı’na konuk olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, konuşmasının ardından meclis üyelerinin sorularına da cevap verdi. Meclis üyeleri, kentsel dönüşüm sürecinde özellikle işyerleri konusunda merak ettikleri hususlar hakkında sorular yöneltti. Bakan Kurum, daha sonra İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanlık Divanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile günün anısına fotoğraf çektirdi.
TURİZMDE İSTANBUL MARKASI
Turizm sektöründe önemli gelişmeler yaşandığını söyleyen Başkan Avdagiç, şöyle devam etti: “Pandeminin etkisinin tamamen ortadan kalktığı bir dönem olan 2023 yılı baharı, turizm mevsimi için bize çok güzel sinyaller veriyor. İstanbul, 2022 yılında turizm sektöründe hem yerel hem de küresel alanda birçok rekora imza attı ve birçok listede ilk 10’a yerleşti. Dünyaca ünlü seyahat dergisi Global Traveler tarafından ‘Avrupa’nın En İyi Tatil Destinasyonu’ olarak seçildik. Yine dünyaca ünlü haber kanalı CNBC’nin ‘Ölmeden Önce Görülmesi Gereken 7 Şehir’ listesinde yer aldık. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’nin 2023 turizm geliri hedefi 86 milyar dolar, turist sayısı hedefi ise 63 milyon. İstanbul için hedeflediğimiz turist sayısı da 19 milyon. Türkiye turizm gelirlerine de İstanbul olarak katkımızın 18 milyar dolar civarında olacağını düşünüyoruz.”
KONGRE MERKEZİ
“İTO olarak TUGEV ve ICVB aracılığıyla İstanbul turizmine yaptığımız yatırımların karşılığını almaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diyen Avdagiç, “2022 yılında İstanbul’da katılımcı sayıları 300 ile 5000 arasında değişen toplam 53 uluslararası kongre ve toplantı organize edildi. 2023’te ise İstanbul’a kazandırdığımız ve destek verdiğimiz, katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 36 uluslararası kongre şehrimizde gerçekleşecek” diye konuştu.
GEÇİCİ ETKİ
“Türkiye İmalat PMI şubattaki 50.1 seviyesinden nisanda güçlü bir artışla 51,5’e ulaştı” diyen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şöyle konuştu: “Marttaki düşüşün ardından kapasite kullanımı yeniden önceki seviyesine yükseldi. Reel kesim güveni ise yükselişini sürdürüyor. Bu rakamları, çok anlamlı buluyoruz. Mayıs 2022’den bu yana istikrarlı bir büyüme patikasında olan ve ocak ayındaki yüzde 5.7’lik büyümeyle 2023’e güçlü başlangıç yapan perakende satışlar, bu trendini sürdüremedi. Şubat 2023 verisi, bir önceki aya göre negatif gerçekleşti. Buna rağmen yıllık performans, yüzde 21.5 ile yüksek seviyesini korudu. Veriler ve inşaat dışındaki tüm sektörlerde gerileyen ciro endeksleri, depremin ekonomi üzerindeki geçici olumsuz etkisini teyit ediyor.” Enflasyonun, hızla çözülmesi gerektiğini söyleyen Avdagiç, “Enflasyon baskısı hâlâ yüksek seyretmekle birlikte, tüm gruplardaki artışlar geçen yıla göre düşük kaldı ve manşet enflasyonun düşmesine yol açtı. Üretici fiyatları enflasyonu da yıllık bazda keskin düşüşle yüzde 52.1’e inerek, Ekim 2021’den bu yana en düşük seviyesine geldi” dedi.
ÜRETİM, İHRACAT VE İSTİHDAMDAN YANA TARAFIZ
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası’nın güçlü ve istikrarlı Türkiye ile birlikte, daha çok ‘ihracat, istihdam ve üretim’den yana taraf olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “İTO, 1071’de başlayan, 1453 ile taçlanan, 1923 ile anlam kazanan Türkiye yürüyüşünün simgelediği değerlerden yana taraftır. İTO, Fatih’ten Alparslan’a ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Türklerin simgesi olan bağımsızlık ve özgürlükten, güçlü ve lider Türkiye’den yana taraftır. İTO, küresel bir güç olarak bölgesinde sivrilen, bu coğrafyada sürdürülen haksızlıklara ‘dur’ diyen, mazlumların umudu Türkiye’den yana taraftır. İTO, yerli ve milli üretimden yana taraftır. İTO, güçlü ve istikrarlı Türkiye ile birlikte, daha çok ‘ihracat, istihdam ve üretim’den yana taraftır. İTO, istiklal ve istikbaline sahip çıkmanın yolunun ‘İstikbal Göklerdedir’ anlayışından geçtiğini savunanlardan yana taraftır. İTO, Türk gençliğine gökleri ve uzayı hedef gösteren, onların girişimcilik ve yenilikçilik yönlerini ortaya çıkaran Teknofest’ten yana taraftır. Demokrasiden yana taraftır. Özgür ticaretten yana taraftır. Yenilikçi, girişimci ve milli teknolojiyi üreten Türkiye’den yana taraftır.”
İKİ KITADA GİRİŞİMCİLİK
Teknopark İstanbul’un iki önemli projesinden birinin hayata geçtiğini, birinin de yıl sonuna kadar açılacağını vurgulayan Başkan Avdagiç, “Beyoğlu Kuluçka Merkezi’ni İstanbul’un kalbi sayılan Taksim bölgesinde açtık. Cube Beyoğlu, Türkiye’nin teknoloji geliştirme bölgeleri dışında yer alan ilk uydu kuluçka merkezi olma özelliğini taşıyor. Merkezimiz, hizmet vereceği 400 girişimcimize büyük avantajlar sunacak. Cube Beyoğlu’nu Avrupa yakasında açarken, Cube Ümraniye’yi de Anadolu yakasında faaliyete geçiriyoruz. Bir anlamda İstanbul’un iki yakasını, girişimcilikle bir araya getiriyoruz. Cube Ümraniye, İstanbul Finans Merkezi’ne olan yakınlığıyla, finans teknolojileri alanında girişim ve projelerin hayata geçmesinde önemli rol oynayacak” diye konuştu.
