Perşembe, 21 Kasım, 2024
Geçen yıl sonunda açıklanan 2020 global büyüme tahminleri, koronavirüs salgını sebebiyle hayal oldu. Salgını frenleyen hükümetler, aksayan üretim ve ticareti yeniden canlandırmak, mevcut ekonomik birikimlerini korumak için devasa destek paketleri uyguluyor. Şirketler de yılın ikinci yarısını daha verimli kapatmak için yeni üretim, tedarik ve finansman planları ile büyüme bütçelerini gözden geçiriyor, yeniliyor. Gerek kamuda gerekse özel sektörde yılın kalanı için öncelik, kalıcı hasara karşı mevcudu koruma şeklinde özetleniyor.
ADEM ORHUN
Koronavirüs (Covid-19) salgını küresel ekonomiye ciddi bir darbe indirdi. Dünya Bankası’nın Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’nda yer alan bu ifade, ‘yeni yeni dünya’nın bir işareti gibi. Halk sağlığını korumak için alınan önlemlerin mali yükünün yanı sıra üretimde aksama ve ticaretteki zayıflama sebebiyle ülke ekonomileri ciddi zarar gördü.
PETROL YETMEYECEK
Raporda, ekonomileri özellikle dış ticaret, turizm ve emtia ihracatına dayalı olanların zorluk yaşayacağına dikkati çekildi. Enerji ihraç eden ülkelerin de petrol gelirlerindeki düşüşle mali pozisyonlarının kötüleştiği kaydedildi. 2020’ye girerken yapılan yüzde 3.5’lik global büyüme tahminleri, yerini mevcudu koruma çabasına bıraktı. Asya tedarik zincirlerinde önemli dalgalanmalar yaşanırken, Avrupa artık üretim, istihdam ve ticareti koruma planlarına ağırlık vermeye başladı.
KALICI ETKİLER
Dünya Bankası Raporu’na göre salgın; uzun vadede gelişmekte olan ülkelerde yatırımların azalması, eğitim ve iş kaybı nedeniyle fiziksel ve beşeri sermayenin erozyonu, küresel ticaret ve tedarik bağlantılarının azalmasıyla kalıcı hasar bırakacak. Bu etkiler, gelecekte potansiyel üretim ve iş gücü verimliliğini azaltacak. Raporda, salgının uzun vadeli büyüme beklentileri üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması için kapsamlı reform çabalarına ihtiyaç olduğu kaydedildi.
MAL TİCARETİ
Salgın ve alınan tedbirler mal ticaretini de olumsuz etkiledi. G20 ülkelerinde ihracat yılın ilk çeyreğinde, 2019’un son çeyreğine göre yüzde 4.3, ithalat ise yüzde 3.9 azaldı. Çin’de aynı dönemde ihracattaki kayıp yüzde 7, ithalattaki düşüş ise yüzde 9.3 oldu.
OECD bölgesinde gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ilk çeyrekte yüzde 1.8 oranında düştü. Bu durum 2009 yılından bu yana en kötü seviyeye işaret ediyor.
İŞSİZLİKTE ZİRVE
OECD bölgesinde işsiz sayısı mart ayında 2.1 milyon artarak 37 milyona yükseldi. ABD’de iki yıldır yüzde 3-4 civarında olan işsizlik oranı 1948’den bu yana en yüksek zirvesini görerek yüzde 14.7’ye ulaştı. Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama işsizlik ise yüzde 7.4 oldu. Japonya’da işsizlik oranı sadece yüzde 0.1 arttı. Diğer taraftan Almanya’da istihdam 10 yıldır ilk kez düştü. Bu gelişmeler etkisinde pozisyonların ve birikimlerin korunması da büyük önem kazandı. Yılın ikinci yarısının, büyüme yerine mevcudun korunmasına yönelik müdahaleler ve tedbirlerle geçeceği değerlendiriliyor. Bu kapsamda ülkeler bir bir destek ve kredi paketlerini açıklamaya başladı. Türkiye’nin ilk resmi vakanın ardından yürürlüğe koyduğu Ekonomik İstikrar Paketi, birçok sektöre kalkan oldu. Bu hafta ilan edilen ve kamu bankaları aracılığıyla sunulan 4’lü kredi paketi de ‘kısa çalışma’ arasından sonra üretimi ve alışverişi hareketlendirecek. Böylece istihdamın korunması da sağlanacak.
TÜRKİYE’NİN ANTİKORLARI GÜÇLÜ
Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerine göre, geçen yılı yüzde 0.9 büyümeyle geride bırakan Türkiye ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 4.5 oranında büyüdü. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, “Yüzde 4.5’lik ‘trend büyüme’, Türk iş dünyasının antikorlarının güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi” dedi. İlk çeyrekte AB’nin yüzde 3.5, ABD’nin yüzde 4.8 daralmış olmasının, Türkiye’nin büyümesini daha anlamlı kıldığını kaydeden Avdagiç, şunları söyledi: “Yüzde 4.5’lik büyüme, aynı zamanda reel sektörün üretimden kopmadığını, işleri bırakmadığını, zor şartlara rağmen üretimde eksiklik oluşturmadığını gösteriyor. Görünen o ki, ilk çeyrek verisi, 2021 yılı sıçraması için sağlam ve itici bir zemin oluşturacak. 1 Haziran’dan itibaren ertelenen işlerin de devreye girmesiyle birlikte büyüme hızımızın çok daha artmasını bekliyoruz.”
SONRAKİ YAZA KADAR SÜRER
Ekonomist Dr. Can Gürlesel, İstanbul Ticaret Gazetesi okurları için salgının küresel ekonomiye etkilerini değerlendirdi. Salgının, küresel çapta yaz aylarında kontrol altına alınmasının beklendiğini belirten Gürlesel, “Ancak bu salgının bittiği anlamını taşımayacak. Bu nedenle normalleşme süreci ‘yeni normale geçiş’ olarak adlandırılıyor. Yeni normal dönemi aşı bulunana ve dünya genelinde uygulanarak, bağışıklık kazanılana kadar devam edecek. Yeni normal en azından 2021 yılı yaz aylarına kadar sürecek” diye konuştu.
DARALMA TAHMİNLERİ
Gürlesel, değerlendirmesinde şu görüşlere yer verdi: “Salgına ve yeni normale ilişkin iyimser varsayımlar çerçevesinde dünya ekonomisinin 2020 yılında yüzde 4.0 küçülmesi, dünya mal ticaretinin de değer olarak yüzde 20.0 daralması bekleniyor. Ekonomide ve ticarette küçülme yaşanacak. Yıl içinde ilerlendikçe toparlanma olacağı da öngörülüyor. Dünya mal ticareti ilk büyümeye
2021 yılının ilk veya ikinci çeyreğinde geçebilecek. 2019’da 18.25 trilyon dolar olan dünya mal ticareti, 2020 yılında 14.5 trilyon dolar seviyesine kadar inebilecek. 2021’de ise 16.0 trilyon dolara ulaşabilecek.” Gürlesel, sanayi ve ihracat konusunda ise şunları kaydetti: “Sanayi ürünlerinin dış ticareti tüketicilerin, sektörlerin ve kamunun yeni normal içindeki talep şekillenmesine bağlı olarak gelişme gösterecek. Öncelikle kamu kesimleri krize karşı açıkladıkları destek paketleri nedeniyle kaynaklarını bu alana yönlendirecek. Tüketiciler ise iş ve gelir kayıpları ve yeni normal koşulları içinde önemli bir süre zorunlu harcamaları dışında tasarruf eğilimi içinde kalacak. Sektörler de tüketicilerin bu eğilimine paralel olarak kademeli bir talep artışı gösterecek. Tüm bunlarla sanayi malları ticaretinde de 2021 yılı sonuna kadar yayılacak kademeli bir toparlanma olacak.”
YENİ PLANLAMA
Sanayi firmalarının atması gereken adımlar olduğuna dikkat çeken Gürlesel, şunları söyledi: “Firmaların 2021 yılı sonuna kadar sürmesi muhtemel kademeli toparlanma beklentileri çerçevesinde yeni üretim, tedarik, istihdam, ihracat ve finansman planları hazırlamaları gerekir. Firmalar ayrıca kârlılıklarını sürdürebilecekleri yeni başa baş noktalarına uyum sağlamak için de mali iyileştirmeler yapmalı.”
ÖNCE DARALMA, SONRA BÜYÜME
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, koronavirüs salgınının ikinci çeyrekte, 1929 buhranından bu yana görülen en büyük daralmaları yaratmaya aday göründüğünü söyledi. İkinci çeyreğe ilişkin bütün öncü göstergelerin hem Türkiye’de hem dünyanın birçok ülkesinde çift haneli daralmalara işaret ettiğini kaydeden Prof. Aslanoğlu, gazetemize özel yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “Örneğin Atlanta Fed’in şimdiki tahmin modeline göre ABD ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 52 daralacak gibi görünüyor. Benzer şekilde, geçtiğimiz yıl yüzde 0.9 büyüyen dünya ticaretinin, 2020 sonunda yüzde 11 daralması, 2021 yılında ise yüzde 8.4 büyümesi bekleniyor. Bu yılki daralma büyük oranda yılın ilk yarısında yaşadığımız gelişmeler sonucu gerçekleşmiş olacak.”
ÖTELENEN ÜRETİM
Prof. Aslanoğlu, şunları söyledi: “Ekonomilerin yavaş yavaş açılmaya başlamasıyla başta imalat sanayi olmak üzere reel sektörün hareketlenmesi, arz yönlü şokun aşılmaya başlanması bekleniyor. Önümüzdeki aylarda ötelenen üretimin devreye girmesi büyüme oranlarını kısmen olumlu etkileyecek. Fakat hizmet sektörleri başta turizm olmak üzere talebin devreye girmesi zaman alacak. Aşı ve ilaç bulunana ve yaygın kullanılana kadar bu beklenmesi gereken bir durum. Şu anda yaşanan ve hizmet sektörlerinden gelecek olan istihdam ve gelir kaybı, reel sektörün imalat sanayi tarafından gelecek olan toparlanmayı da bir süre sonra yavaşlatabilir. İmalat sanayinin U şeklinde fakat hizmet sektörlerinin L şeklinde bir gidişat izlemesi muhtemel.”
TİCARET SAVAŞI
Covid-19 öncesi küresel ekonomide yüksek borçluluk ve ABD-Çin arasındaki ticaret savaşının, büyüme ve finansal piyasalar üzerinde baskı oluşturduğunu hatırlatan Prof. Aslanoğlu, “Baz senaryo varsayımlarının tutmadığı bir senaryoda küresel risk iştahı maalesef azalacak. ABD-Çin arasında yaşanan virüs atışmasının ticaret savaşını tekrar artırma ve soğuk savaşa döndürme ihtimali bulunuyor. Bu riskleri göz ardı etmeden, işin hâlâ bilinmeyen çok boyutu olduğunu unutmadan, temkinli bir iyimserlik içinde olmanın doğru olacağı kanaatindeyiz” dedi.
GELİŞMİŞ EKONOMİLERİ ETKİLEYECEK
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Dünyanın Ekonomik Görünümü Nisan 2020 Raporu’na göre küresel sistemde yüzde 3.03 oranında bir küçülme bekleniyor. Küçülme tahmini, gelişmiş 55 ekonomide ortalama yüzde 6.11 olarak kaydedildi. Raporda, gelişmekte olan ekonomilerde ortalama yüzde 1 büyüme beklentisi dikkat çekiciydi. Ancak IMF Başkanı Kristalina Georgieva, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, küresel gayrisafi yurt içi hasılada daralmanın, daha önce öngörülen yüzde 3.0 düzeyini de aşabileceği uyarısında bulundu.
ALMANYA’DA ART ARDA İSTİHDAM OPERASYONU
Mart ayında fabrika siparişlerinin yüzde 15 düştüğü Almanya’da, ilk çeyrekte yüzde 2.2’lik küçülme yaşandı. Ülkede istihdamı korumak için yaklaşık 1 trilyon Euro’luk destek paketi arz edildi. Buna rağmen mayısta işsiz sayısı önceki aya göre 238 bin kişi daha arttı. Ülkede salgından önce yüzde 5 civarında olan işsizlik, yüzde 6.3’e yükseldi. Bunun üzerine hükümet yeni bir destek paketi hazırladı. 130 milyar Euro’luk yeni paket, politik tartışmalarla yürürlüğe konuldu. Bu adımlar, sanayi ve ihracat devinin kazanımlarını korumak için ne gerekirse yaptığını gösterdi.
2009’DAN DAHA KÖTÜ
Almanya’da otomotiv sektörünün iş durumu, salgın nedeniyle mayısta kötümser kalmaya devam etti. Ifo İş Ortamı Anketi sonuçlarına göre, otomotiv üreticileri mevcut iş koşulları hakkında 2009 küresel finansal krizinde olduğundan daha fazla rahatsızlık duyuyor. Ifo’nun son çalışmasına göre Almanya bu yıl yüzde 6.6 küçülecek.
HAVACILIKTA DEV OPERASYON
Alman hava yolu şirketi Lufthansa Grubu, ilk çeyrekteki net kaybının, küresel seyahat kısıtlamalarına yol açan salgın sebebiyle 2.1 milyar Euro’ya yükseldiğini duyurdu. Şirketin bu sebeple kapsamlı bir yeniden yapılanmaya gideceği bildirildi. İkinci çeyreğe 4 milyar Euro’luk likidite ile giren Lufthansa, 1 Haziran’da hükümetin 9 milyar Euro’luk kurtarma paketini onayladı. Alman Ekonomik İstikrar Fonu’nun (WSF) şirketin yüzde 20’lik hissesini almasını içeren paket, 25 Haziran’da şirket hissedarlarının onayına sunulacak.
09 Haziran 2020 Salı
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe