Bu üretim biçimiyle Ağrı’da -40 derecelere varan soğukta domates, Van’da muz, Erzurum’da çilek yetiştiriliyor. 1500’den fazla doğal jeotermal kaynağı bulunan Türkiye’nin farklı bölgelerindeki jeotermal seracılıkla artan sebze arzının fiyatları dengeleyeceği belirtiliyor.
HABER: MESUDE DEMİRHAN
Türkiye, dünyanın en zengin jeotermal kaynaklarına sahip ülkeleri arasında. Mevcut kurulu gücüyle Türkiye, Avrupa’da lider; dünyada ise 4’üncü sırada yer alıyor. Jeotermal kaynaktan enerji üretiminin yanında birçok farklı alanda ekonomi ve değer oluşturulabiliyor. Jeotermal seracılık, bu kullanım alanlarının başında geliyor. Özellikle pandemi sonrasında sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıdaya ulaşımın ne kadar önem taşıdığını gören ülkeler, jeotermal seracılık uygulamalarına ilgiyi artırdı. Bu konuda öncü ülkeler arasında yer alan Türkiye, orta ve uzun vadeli planlarıyla kalkınma hedefleri arasında da yenilenebilir enerji ve jeotermal enerjiyi kullanmaya başladı.
7 BİN DÖNÜMLÜK POTANSİYEL
150 bin dönüm jeotermal ısıtmalı sera potansiyeline sahip olan Türkiye, bugün itibarıyla 7 bin dönüm jeotermal ısıtmalı serada üretim yapıyor. Mevcut potansiyelin oldukça altında olan bu kapasiteyle bile Türkiye; dünyada 7’nci, Avrupa’da ise 1’inci sırada yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sağladığı proje olanaklarıyla kurulan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri’nde de (TDİOSB) jeotermal seracılık uygulamaları önemli bir yer tutuyor. Yatırımcılara uygun kredilerle jeotermal ısıtmalı sera yapabilme imkanı tanıyan TDİOSB’lerde 30 bin dönümde potansiyel sera alanı bulunuyor.
EGE İLK SIRADA
Bir jeotermal cenneti olan Anadolu’da 1500’ün üzerinde doğal jeotermal çıkış noktası var. Bu nedenle elektrik enerjisi üretilemeyen kaynak sıcaklığında jeotermal seracılık uygulamaları kolaylıkla yapılabiliyor. Ege Bölgesi, jeotermal sera uygulamalarında yüzde 61.64 ile ilk sırada yer alıyor. Yılın 365 günü üretim yapılabilen seraların en önemli girdi maliyetini enerji kullanımı oluşturuyor. Jeotermal kaynaklarla ısıtılan seralar, sıvı ve gaz yakıtla ısıtılan seralara göre çok daha ekonomik ve verimli sonuç veriyor. Kesintisiz üretimin yapılabildiği jeotermal seracılığın en önemli avantajı ise üretim maliyetlerinin düşük olması.
EN ÇOK DOMATES
Türkiye’deki jeotermal seralarda büyük oranda sebze üretimi yapılıyor. En fazla üretimi yapılan ürün ise domates. Ancak bu çeşitliliğin ilerleyen yıllarda daha da artması bekleniyor. Katma değeri ve ihracat kabiliyeti çok yüksek olan tropikal meyve üretiminden süs bitkilerine kadar çok farklı ürünler jeotermal seralarda üretilecek.
-35 DERECEDE ÜRETİM
Ağrı’dan İzmir’e, Kırşehir’den Yozgat’a, Sivas’tan Ankara’ya ve Kayseri’ye kadar Anadolu ve Trakya’nın her kentinde jeotermal seracılığa yönelik büyük bir ilgi var. Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde, Afyon Sandıklı’da, Ağrı’nın 1925 metre rakımlı ilçesi Diyadin’de eksi 35 derecede domates üretilebiliyor ve bu üretimin Antalya’da üretilen domatesten daha rekabetçi fiyata sahip olduğu belirtiliyor. Ağrı’da üretilen domates İstanbul, Ankara, Antalya başta olmak üzere Türkiye’nin birçok iline ve yurt dışına gönderiliyor. Van’da muz, Erzurum’da ise çilek yetiştirmek mümkün. Bu şehirlerdeki verimlilik ve rekolte seviyesinin bu alanda dünyada söz sahibi olan ülkelerle yarışabilecek seviyede olduğu vurgulanıyor.
NET İHRACATÇI OLURUZ
İstanbul Ticaret’e konuşan Jeotermal Enerji Derneği (JED) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, şu an 8.5 milyar seviyesinde olan dünya nüfusunun 2050 yılında 10 milyar, Türkiye nüfusunun ise 100 milyonun üzerinde olacağına dikkat çekti. Artan nüfusun gıda ve su ihtiyacını karşılamak için daha fazla tarımsal üretime ve yatırıma ihtiyaç olacağını vurgulayan Kındap, “Jeotermal sera uygulamaları, Türkiye’nin bu alanda net ihracatçı olmasını sağlamasının ötesinde, kendi vatandaşımıza sağlıklı gıdayı ulaştıran özellikleriyle Türkiye’yi yeniden kendi kendine yeter seviyeye çıkaracak” dedi.
YENİ SERALAR GELİYOR
Ali Kındap, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 42 ilde 61 Organize Tarım Bölgesi (OTB) belirlediğini ve bunların 41’inde tüzel kişilik kazandırma çalışmalarının da tamamlandığını hatırlattı. Tüzel kişilik kazanan OTB’lerin 14’ünün altyapı çalışmalarında ise son aşamaya gelindiği bilgisini veren Kındap, “2025 ve sonrasında bu bölgelerin peyder pey üretime başladığını göreceğiz. Jeotermal Enerji Derneği olarak OTB’lerin yer seçiminin jeotermal kaynakların hemen üzerinde ya da çok yakınında olmasını önemsiyoruz” dedi.
KONUŞULANLARIN AKSİNE TÜRKİYE’DE TARIM GERÇEĞİ
Türkiye; coğrafi konumu, verimli toprakları ve ürün çeşitliliğiyle tarım sektöründe geçen yıl 35 milyar doları aşan dış satımla tüm zamanların en yüksek ihracatına imza attı. Türkiye, 2023 yılında elde edilen 68.5 milyar dolarlık tarımsal hasılayla Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk 10 ülke arasında yer aldı. Türkiye’nin tarım ve su politikasıyla ilgili yeni gelişmeleri paylaşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2025’te 52 yeni baraj ve gölet inşa ederek, 512 milyon metreküp suyu depolayacaklarını açıkladı.
2025 YATIRIMLARI
Borulu kapalı sulama sistemlerinin oranını yüzde 6’dan yüzde 35’e çıkardıklarını söyleyen Yumaklı, bu rakamı 2028’e kadar yüzde 45’e yükselteceklerini anlattı. Suyu daha az kullanan yapay zeka destekli sulama otomasyonu ve elektronik su yönetim sistemlerini yaygınlaştıracaklarını dile getiren Yumaklı, 2025’te 7 bölgede 20 pilot sahada bu sistemi kuracaklarını bildirdi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce (DSİ) yapımı tamamlanan 564 tesisin toplu açılış töreninde konuşan Yumaklı, bakanlık olarak tarım, orman ve su alanlarının sürdürülebilir yönetimi konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerine dikkati çekti.
195 YENİ TESİS
DSİ’nin son 22 yılda, tarım, enerji, çevre ve hizmet sektörlerinin can damarı olan su alanında sayısız rekorlara imza attığını ifade eden Yumaklı, şu bilgileri verdi: “Yeraltı sularını beslemek ve buharlaşmayı önlemek için yeraltı depoları ve suni besleme tesisleri inşa edeceğiz. Halihazırda 145 olan bu sayıyı, 2028’e kadar 195’e çıkaracağız.”
JEOTERMAL SERA ALANLARINDA SON DURUM
* İzmir-Dikili (3000 dönüm), Denizli Sarayköy (700 dönüm), Ağrı-Diyadin (1300 dönüm) ve Aydın Efeler’de (741 dönüm) kurulan bölgeler jeotermal kaynakla ısıtılıyor ve üretime başladı.
* Balıkesir Gönen’de 8 bin dönüm, Nevşehir Kozaklı’da 1350 dönüm, Erzincan Akyazı’da 1000 dönüm, Aydın Kadıköy’de 777 dönüm, Kayseri Kocasinan’da 122 dönüm jeotermal kaynaklı Organize Tarım Bölgelerinin kurulum çalışmaları devam ediyor.
* Özel sektör şirketleri de jeotermal seracılık yatırımlarını hızlandırıyor.
MALİYET AVANTAJI SAĞLIYOR
* Hijyen ortamında insan sağlığı dikkate alınarak elde edilen sera ürünleri, bozulmadan daha uzun süre muhafaza ediliyor. Yıl boyunca sağlıklı ürünler elde edilebiliyor.
* Daha fazla kişi istihdam edilebilmesi nedeniyle ekonomiye de katkı sunuyor.
* Topraksız olarak üretim yapılıyor. Böylece hastalıklara karşı daha dirençli bir ortam sağlanıyor.
* Hastalıklara karşı daha az ilaç kullanımı gerektiğinden ürünlerde kalıntı sorunu da yaşanmıyor.
* Jeotermal kaynakla çalışan seralarda yaz kış ürün alınabilmesi, dekar başına ürün miktarının diğer seralara göre 2-3 kat daha fazla olması verimlilik artışı sağlıyor.
* Jeotermalden elde edilen ucuz ısı enerjisi sayesinde diğer seraların ısınma için kullandığı fosil kaynaklara göre büyük maliyet avantajı elde ediliyor.
İLLERE GÖRE JEOTERMAL SERADA YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLER
İLLER ÜRÜNLER
Ağrı Domates
Erzurum Çilek
Van Muz
Sivas Domates
Bolu Turunçgiller, domates