tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un da katıldığı İTO Meclisi temmuz ayı toplantısında yaptığı konuşmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sonrası dönemin, Türkiye’nin ayağına eşsiz büyüklükte fırsatlar getirebileceğini belirterek, stratejik sektörlere yönelik özel yatırım ve finansal teşvik programları ile politika setlerine daha da fazla önem verilmesi gereken bir dönem beklediklerini dile getirdi.

Bakan Mehmet Muş’un iş dünyasının sesine kulak veren bir bakan olduğunu aktaran Avdagiç, "Sayın bakanın göreve başlamasıyla Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan gibi ülkeler için yaşanan geçiş belgesi sorunları çözüme kavuşturuldu. Gümrük kapılarındaki kuyruklar kısaldı, geçişler hızlandırıldı. Yine ihracatın kılcal damarlarındaki tıkanıklıklar açılıyor. Dolayısıyla ülkemizin ihracatının bu yıl 200 milyar doların üzerine çıkması hiç de sürpriz olmayacaktır." diye konuştu.

Avdagiç, Ticaret Bakanlığı’nın AB Yeşil Mutabakatı konusunda yaptığı çalışmalara değinerek, "Yeşil Mutabakat konusunda Ticaret Bakanlığı’nda eylem planlarının hazırlanması sevindirici. Türkiye’nin de bir an önce gerekli hazırlıkları tamamlayarak yol haritasını açıklamasını ve karbon nötr hedefini ortaya koymasını bekliyoruz. İş dünyası olarak Gümrük Birliği’nin güncellenmesini de çok önemli görüyoruz. Ticaret Bakanlığımız konuyu yakından izliyor. Sürecin kısa sürede tamamlanması Türkiye’ye zaman kazandıracak ve ihracata önemli bir ivme katacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"ANINDA BU ALÇAKÇA KALKIŞMANIN KARŞISINDA YER ALDIK"

Avdagiç, 15 Temmuz Perşembe gününün, hain FETÖ'cü darbe kalkışmasının beşinci yıl dönümü olduğunu anımsattı.

İTO olarak, hain FETÖ’cü darbecilere karşı en güçlü karşı koyuşu gerçekleştirdiklerini belirten Avdagiç, "Anında bu alçakça kalkışmanın karşısında yer aldık. Yine 16 Temmuz günü dönemin meclis başkanı olarak, Türk iş dünyasının en yüksek temsile sahip Meclisi ve inisiyatif mekanizması olan İTO Meclisini olağanüstü toplantıya davet ettim. Toplantıda darbe girişimini şiddetle lanetlediğimiz bildiriyi oybirliğiyle kabul edip kamuoyuyla paylaştık. Bu toplantı, darbe girişimi sonrası yapılan ilk organize karşı çıkış eylemi olmuştur. Böylece İTO, öncü rolünü darbelere karşı da açık bir şekilde ortaya koymuştur." dedi.

"YATIRIMLARA YÖNELİK KREDİ MALİYETLERİNİN BİR BÖLÜMÜNÜN KAMU TARAFINDAN ÜSTLENİLMESİ YARARLI OLUR"

"Hangi ülke, pandemide yara alan sektörlerini desteklemeyi sürdürürse, o ülkenin firmaları salgın sonrasında en iyi çıkışı yapacaktır." diyen Avdagiç, "Yani küresel rekabette bir adım değil, onlarca adım öne geçecek, yeni pazarlar elde edecektir. O yüzden yatırımlara yönelik kredi maliyetlerinin bir bölümünün şartlı olarak kamu tarafından üstlenilmesi yararlı olur. Artan ihracat hacmi ile paralel Eximbank kaynaklarının artırılması da işletmelerimizin kısa sürede daha güçlü bir toparlanma performansı göstermesini sağlayacak, dış ticaret dengesine ve büyümeye güçlü bir katkı sağlayacaktır." dedi.

"KÜRESEL EKONOMİDE GELECEK 12 AYA İLİŞKİN 3 ÖNEMLİ RİSK GÖRÜYORUZ"

Şekib Avdagiç, 16 aydır hükümetin aldığı tedbirlerin salgının ekonomik etkilerinin sınırlandırılmasında etkili olduğunu ve iş dünyasının Kovid-19 sonrası döneme hazırlandığını söyledi.

16 aylık Kovid-19 sürecinin, gelecek 10 yılı değiştireceğine dikkati çeken Avdagiç, "Ufukta, pandeminin tetiklediği hem büyük fırsatlar hem de birtakım riskler görünüyor. Keskin bir ekonomik toparlanmanın yaşanacağı pandemi sonrası döneme hazırlık için topyekun ciddi bir planlamaya ihtiyaç var. Stratejik sektörlere yönelik özel yatırım ve finansal teşvik programları ile politika setlerine, daha da fazla önem vermemiz gereken bir dönem bekliyoruz." açıklamasında bulundu.

Küresel ekonomideki gelecek 12 aya ilişkin 3 önemli risk gördüklerine işaret eden Avdagiç, "Birincisi, azalarak da olsa pandemi koşulları sürüyor. Ama aşılama sayesinde burada risk eğrisi aşağı yönlü. İkincisi tedarik zincirinde bozulma devam ediyor. Risk eğrisi yukarı yönü gösteriyor. Üçüncüsü enflasyonda risk eğrisi yukarı yönlü. Bu riskler tüm ülkeler için büyüme rakamlarını etkileyecek gibi görünüyor." ifadelerini kullandı.

"MALİYET ARTIŞLARININ VE ETKİLERİNİN ASGARİ SEVİYEDE TUTULMASINI SAĞLAMALIYIZ"

Salgın sonrası dönemde Türkiye için ise 2 risk olduğunu ve buna karşı kapsamlı önlemler seti geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Avdagiç, şu önerilerde bulundu: "Birincisi, maliyet artışlarının ve etkilerinin asgari seviyede tutulmasını sağlamalıyız. İkincisi, istihdamın korunmasına doğrudan katkı sağlayan tedbirler almaya devam etmeliyiz. Bu konuda pazartesi günü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizleri rahatlatan bir açıklama yapıldı. Cumhurbaşkanımızın bu yıl işe alınacak her çalışan için SGK primi ve vergilerin 12 ay devletçe karşılanacağı açıklaması, iş dünyamız için önemli bir destek olacaktır. Mevcut istihdamını sürdüren işletmelere yönelik de desteklerin devreye girmesini bekliyoruz. 2021 için de aylık 75 TL’lik bir destek olacağı dile getirilmişti. Ancak 2021 yılı asgari ücret desteği ile ilgili henüz yasal düzenleme yapılmadığından işverenler bu destekten yararlanamadı ve bir belirsizlik oluştu. Bu düzenlemenin de çıkması faydalı olacaktır."

İstanbul'un kapsamlı dönüşüm stratejilerinin hayata geçirilmesinde öncü rolü oynamaya aday şehirlerin başında geldiğini kaydeden Avdagiç, "Özellikle yeni teknolojilerin ve yenilikçi startupların kuluçka merkezi olabilecek son derece güçlü dinamiklere sahibiz. Bu özellikleriyle İstanbul, Türkiye’nin 'teknoloji rönesansının' tartışmasız başlangıç yeri olacak potansiyeldedir. Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak hayata geçirdiğimiz iki önemli projeyle, Teknopark İstanbul ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ile bu konuda öncü rol oynuyoruz. Her iki iştirakimiz de özellikle salgında elde ettikleri sonuçlarla, girişimcilik ve yerli teknoloji anlamında önemli bir eşikte olduğumuzu gösteriyor." yorumunu yaptı.

08 Temmuz 2021 Perşembe

Etiketler : Gündem