İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Oda’nın nisan ayı Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasına, İTO'nun 15. ve 16. Dönemde Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulunmuş olan ve Ramazan Bayramı’nda vefat eden Fazıl Mehmet Yıldırım'ı anarak başladı. Dr. Erken, “Mehmet Yıldırım’ın yaptığı hizmetleri İTO camiası şükranla anacaktır” dedi.
Ticareti ve ekonomiyi olumsuz etkileyen iç siyasi gelişmelere dikkat çeken Dr. Erken, “Savcılık tarafından yürütülen soruşturma neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberinde bazı kişiler tutuklandı. Bu konudaki gelişmelerin hukuki boyutları ile ilgili herhangi yorumda bulunmam yakışık almaz. Lakin sonrasında gündeme gelen boykot çağrıları, Türkiye’nin en büyük Odası’nın bir sorumlusu olarak bizleri ziyadesiyle üzmüştür” diye konuştu.
“Boykota konu olan firmalar yerli ve milli firmalarımızdır” diyen Dr. Erken, “Bence bu tür teşebbüsler ülke insanını birleştirmek yerine bölebilecek, aramızda olabilecek fikir ayrılıklarını keskinleştirebilecek davranışlardır. Bunlardan şiddetle kaçınılması gerekir kanaatindeyim” dedi.
ABD VE ORTADOĞU
İTO Meclis Başkanı Dr. Erken, konuşmasına küresel gelişmelerle devam etti. Dr. Erken, şunları söyledi: “Şu an odaklanmamız gereken çok daha önemli gelişmelerin olduğunu hepiniz biliyorsunuz. ABD’nin yeni gümrük vergileri malum. Yüzde 10’luk orandaki ülkeler arasında yer alsak da etrafımızdaki bu gelişmeler ve oluşmakta olan anaforun dolaylı yoldan bizleri de ciddi oranda etkileyebileceğini öngörmek durumundayız. İş dünyası olarak tüm bu değişimler karşısında alternatif planlar yapmak, stratejiler geliştirmek ve bunları gerek karar vericilerle gerekse de üyelerimizle paylaşmak göreviyle karşı karşıyayız.”
Konuşmasında Gazze'de devam eden katliamı da hatırlatan Dr. Erken, şöyle devam etti: “İsrail’in vahşeti sürüyor. Bir kere daha buradan tüm dünyayı bu vahşete artık bir dur demeye çağırıyor ve zalimleri huzurunuzda bir kere daha tel’in ediyorum. Diğer yandan Suriye’de olumlu gelişmeler görsek de İsrail’in Şam’a kadar sarkan saldırı çemberi gittikçe yayılıyor. Artık sınırlarımızda hissettiğimiz bu tehlikeyi her açıdan bertaraf edebilecek tedbirleri devreye almamız kaçınılmaz bir mecburiyet olarak görünüyor.”
KÜLTÜR VE KÜTÜPHANE
Bu sıcak gelişmelerin ötesinde hayatın farklı yanları ve farklı renkleri de olduğunu belirten Dr. Erken, “Hayat başka bir taraftan da akmaya devam ediyor. Türkiyemiz, çağını aşmayı hedefleyen bir ülke. Hedeflerimiz için yalnızca ekonomik ve siyasal gelişmişlik yetmez. Aynı zamanda kültürel olarak da gelişmiş bir ülke olmalıyız. Bilgi toplumu olmanın yolu, kültürel gelişmişliği daha da artırmaktan geçiyor. Tarih boyunca insanlığın en temel ihtiyaçlarından biri bilgiyi üretmek, muhafaza etmek ve aktarmak olmuştur. Kütüphaneler işte bu bilgilerin muhafaza edildiği ve paylaşıldığı mekanların başında gelmektedir. Bu açıdan kütüphaneler çok önemlidir” dedi.