Salı, 05 Kasım, 2024
* İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Cumhurbaşkanı’nın fesih yasağı ve nakdi ücret desteği uygulamalarının 2 ay süreyle uzatılması kararının, istihdam piyasasını rahatlattığını söyledi.
* Başkan Avdagiç, “İstihdamda üçlü koruma mekanizmasının en önemli halkası olan kısa çalışma ödeneğinin de 31 Mart’tan sonra devam etmesi, iş dünyamız ve milyonlarca çalışanımız için hayati derecede önemli” diye konuştu.
* Küresel oligopol yapıların spekülasyonlarıyla hammadde fiyatlarının fütursuzca arttığını söyleyen Avdagiç, “Demir-çelik, plastik hammaddesi başta olmak üzere pek çok ürünün fiyatı döviz bazında yüzde 100’ü aşan oranlarda yükseldi” dedi.
HABER: MÜGE BİBER / ŞEREF KILIÇLI
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, fesih yasağı ve nakdi ücret desteği uygulamalarının 2 ay süreyle uzatılması kararının, istihdam piyasasını rahatlattığını belirterek, “Burada üçlü koruma mekanizmasının en önemli halkası olan kısa çalışma ödeneğinin de 31 Mart’tan sonra devam etmesi, iş dünyamız ve milyonlarca çalışanımız için son derece önemli. İstihdamda üçlü koruma halkası kısa çalışma ödeneği ile tam olur” dedi.
İŞ DÜNYASINDAN YOĞUN TALEP
Avdagiç, İTO’nun mart ayı olağan Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart 2020’den bu yana salgında 1 yılın geride bırakıldığını hatırlattı. Salgın yılı 2020’nin özellikle hizmetler sektöründeki işletmeler için uzun süreli kapanma ve kısıtlamalarla geçtiğini kaydeden Avdagiç, “Bu sıkıntılı dönemde işyerlerimizi ayakta tutan ve istihdam piyasamızı koruyan, Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin aldığı tam zamanında kararlar oldu. Fesih yasağı, nakdi ücret desteği ve kısa çalışma ödeneğinden oluşan üçlü mekanizma, ekonomimiz üzerinde adeta bir siper oluşturdu. Kısa çalışma ödeneğinin devreden çıkması bu siperi zayıflatır, bir kanadını eksik bırakır. Bu yüzden kısa çalışma ödeneğini uzatmaya ihtiyacımız bulunuyor. Ayrıca iş dünyamızdan ve üyelerimizden uzatılması yönünde büyük bir talep var” diye konuştu.
Şekib Avdagiç, bugüne kadar 3.7 milyon çalışanın yararlandığı kısa çalışma ödeneğinin özellikle salgından etkilenen turizm, otelcilik, yeme-içme, fuarcılık, kültür-sanat ve bağlantılı işletmelerimiz için normal çalışma düzenine dönene kadar uzatılması gerektiğine inandıklarını söyledi.
YENİ DÜZENLEMELER YAPILMALI
Kısa çalışma ödeneğinde uzatma ile birlikte kapsamı genişletecek düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Mesela nakdi ücret desteğinin, yani ücretsiz izin desteğinin 17 Nisan 2020’den sonra işe girenlere de verilmesi, kısa çalışma ödeneğine 30 Haziran’dan önce işe girmiş olanların da başvurabilmesi gibi bazı düzenlemeler de işletmelerimize büyük fayda sağlar” diye konuştu.
Salgın ile mücadele sürerken 1 Mart’ta başlayan yeni normalleşme adımlarının önemine dikkati çeken Avdagiç, şöyle konuştu: “Bir yıl sonra vaka sayımız 2.8 milyonu, iyileşen hasta sayımız 2.6 milyonu, vefat sayımız 29 bini aştı. Covid-19 salgınıyla yaşamaya ve çalışmaya alıştık. Pandemiyi devre dışı bırakamadık, ama onun etkilerini yavaşlatacak aşılama çalışmalarında ciddi yol kat edildi. Sağlık Bakanımızın açıklamasına göre Türkiye, nüfusunun yüzde 60’ını mayıs sonuna kadar aşılamış olacak. Şu ana kadar yapılan aşı sayısı 10 milyonu aştı. Aşılama sürecini başarıyla götüren dünyanın 4-5 ülkesinden biriyiz.”
İSTANBUL’A MAVİ YAKIŞIR
Avdagiç, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya başkanlığında, belediye başkanları, Oda, STK ve meslek birlikleri temsilcilerinin katılımıyla ‘Pandemi Denetim Süreci’ toplantısında denetimleri değerlendirdiklerini kaydetti.
Avdagiç, “Hemen ardından yine valimiz başkanlığında AVM işletmecileri ile 1 Mart’ta devreye giren yeni dönemin, hem işletmeciler hem de İstanbul halkı için en sağlıklı şekilde yürütülmesi adına alınması gereken tedbirleri görüştük. İstanbul için el ele verdik. Ne turuncu, ne kırmızı, İstanbul’a en çok mavi yaraşıyor. Bu amaçla İTO olarak yürüttüğümüz çalışmaların yanı sıra Valiliğimizin başlattığı HedefMaviKategori kampanyasına da tam destek veriyoruz” ifadelerini kullandı.
ÜRETENE, TÜCCARA VE SANAYİCİMİZE SAHİP ÇIKALIM
“Bugün istemeyerek de olsa, bir anlamda dünyadan enflasyon ithal ediyoruz” diyen Başkan Avdagiç, dışsal gelişmelerin ekonomiyi etkilediğini söyledi. Avdagiç, şunları kaydetti: “Amerikan 10 yıllık tahvillerinin getirilerinin hızla yükselmesi gibi büyük dengesizlikler de, kurlar üzerinde baskı oluşturdu. Bu da bizim enflasyon ile mücadelemizi güçleştiriyor. Bütün bunlar, pandemiyle birlikte yaşadığımız zorlu süreci gösteriyor. O halde tüm ekonomik aktörlerimiz, dayanışma içerisinde olmalı. Ülkemizin ekonomik geleceği için bu, gerekli. O halde dünyadaki dengesizliklerin, Türkiye’nin dengesini bozmaması için çok dikkatli olmamız gereken bir süreçteyiz. Bu süreçte, ekonomimizin işleyişini sağlayan prensiplerin ve omurgasını oluşturan tüccar ve sanayicimizin güçlendirilmesi kritik önemdedir. Devletimizin, hükümetimizin, bankalarımızın, velhasıl ekonominin tüm paydaşlarının üretene, tüccara, sanayicimize sahip çıkması gerekiyor.”
İTO TEMSİLCİLİKLERİ YENİLENİYOR
Avdagiç, İTO’nun 3 temsilciliğinde hem fiziksel yetersizlikleri gidermek hem altyapısını yenilemek hem de hizmet alanını pandemi şartlarına uyarlamak için tadilat çalışmaları yaptıklarını söyledi. Avdagiç, şöyle konuştu:
1 - Maltepe Temsilciliğimizi salgın tedbirleri kapsamında elden geçirdik. Böylece teması azaltacak tadilatlar yapıp, girişte ziyaretçilerin ağırlanacağı bekleme alanları oluşturduk.
2 - Perpa Temsilciliğimizde iki bağımsız alanda hizmet veriyorduk. Bunu ortadan kaldıracak şekilde büyük alanımıza komşu ofisleri kiralayıp tek bir mekan yaptık. Böylece 850 metrekarelik geniş yekpare bir hizmet alanı elde ettik. Perpa’daki çalışmalarımızda bize yardımcı olan Meclis Üyemiz Hacı Demir’e buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
3 - En kapsamlı tadilat yapmakta olduğumuz temsilciliğimiz, Giyimkent oldu. Burada Covid risklerini ortadan kaldıracak ve personelimizin sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeler yapıyoruz. Ziyaretçi yoğunluğu olan birimleri giriş katta topluyoruz. Yine binanın ısıtma, havalandırma ve elektrik altyapısını tamamen değiştiriyoruz. Cephesini de İTO’ya yaraşır bir görünüme kavuşturuyoruz. Bu köklü tadilat sebebiyle temsilciliğimiz hizmetlerini, geçici bir süre İDTM Temsilciliği’nde sürdürecek.”
HAMMADDE FİYATLARI FÜTURSUZCA ARTIYOR
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, son haftalarda hammadde fiyatlarındaki yaşanan artışa dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Küresel oligopol yapıların spekülasyonlarıyla hammadde fiyatları fütursuzca artıyor. Demir-çelik ürünleri, plastik hammaddesi başta olmak üzere pek çok ürünün fiyatı döviz bazında yüzde 100’e varan, hatta aşan oranlarda yükseldi. Uluslararası fonlar da spekülatif kazanç peşinde. Emtiada büyük hacimli işlemler yaparak, pandemi nedeniyle zaten mevcut olan arz ve talep dengesizliğini daha da büyütüyorlar. Fiyatlar, suni biçimde şişiriliyor. Mesela, hububat ürünlerinde yapılan spekülasyonların da etkisiyle dünya gıda fiyatları yüzde 20 yükseldi. Yükselmeye de devam ediyor.”
Petrol üreticisi ve ihracatçısı devletlerin manipülasyonu ile petrol fiyatlarının talep etkisinin çok üzerinde arttığını vurgulayan Avdagiç, “Petrol fiyatları son 6 ayda yüzde 60 yükseldi. Bu süreçte, Sağlık Bakanımızın belirttiği ‘aşı milliyetçiliği’ gibi, ‘gıda milliyetçiliği’ de ortaya çıktı. Pek çok tarım üreticisi ülke, bu ürünlerin ihracatına sınırlama getirdi ya da alenen yasakladı. Bunun etkilerini gördük: Rusya’nın ihracatına sınırlama getirmesiyle birlikte ayçiçeği yağı fiyatlarında olağanüstü artışlar oldu” diye konuştu.
Avdagiç, petrol fiyatları, tarımsal emtia, hammadde fiyatları, uluslararası fonların spekülatif işlemleri, tedarik zincirlerindeki oligopol yapıların ortaya çıkardığı ilave maliyetlerin Türkiye’nin enflasyonla mücadelesini olumsuz etkilediğini söyledi.
BÜYÜME ADIMLARIMIZ JEOPOLİTİK GÜÇ YARIŞINDAN AYRI DEĞİL
İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Öztürk Oran, video konferans yöntemiyle yapılan Meclis Toplantısı’ndaki konuşmasında, Türkiye ekonomisinin, kararlı ve büyüme yolundaki adımlarının, siyasi ve jeopolitik güç kazanma yarışından ayrı olmadığını söyledi. Oran, “Ülkemiz, küresel güç dengelerinde daha gür bir sesle varlığını ortaya koyarken, Bir medeniyet hülyasını da sahipleniyor. İnançları ayırmıyor, kimseyi ötekileştirmiyor, ‘Yaratılanı Yaratandan dolayı seviyoruz.’ Bizim medeniyetimizin özünde bu var. Fakat dünyanın sözde gelişmiş ülkeleri, medeni olduğunu iddia eden devletleri, konu Müslümanlar olunca eski karanlık fikirlerine geri dönüyorlar” dedi.
“Fransa’da iş yapan, çalışan, üreten, girişimci olan milyonlarca Müslümanı töhmet altında bırakıyor” diyen Oran, şöyle devam etti: “Fransa’da Müslüman dünyaya yönelik oluşan; siyasi önyargıların aşılmasını ve kültürel ayrımcılığın son bulmasını talep ediyoruz. Fransa’daki soydaşlarımız, Müslüman topluluklar ve insan haklarını gerçekten savunan dostlarımızla birlikte kararlı bir duruş göstermemiz gerekiyor. Fransız iş dünyasından da insan haklarının ayrılmaz parçası olan inanç özgürlüğünden yana tavır koymalarını bekliyoruz.”
Konuşmasında, 14 Mart’ın Tıp Bayramı olduğunu hatırlatan Öztürk Oran, “Pandemi süreci, sağlığımızın olduğu kadar sağlık çalışanlarının da kıymetini bir kez daha gösterdi. Bu vesileyle, doktorlarımızın, hemşirele-rimizin, tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramlarını kutluyor, hepsine gönül dolusu şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
İstanbul’un mavi kategoriye geçebilmesi için topyekun bir mücadele yürütmek gerektiğini vurgulayan Oran, “İşyerlerimizin kepenklerinin açık kalması, çalışanımızın evine ekmeğini götürebilmesi için her bir İstanbullu üzerine düşeni fazlasıyla yapmalı. Unutmayalım ki, yeni bir kapanmanın vebali, herkesin boynuna olacaktır” şeklinde konuştu.
MECLİS’TEN YANSIMALAR
Hammaddede ek vergiler kaldırılsın
Hikmet Tanrıverdi-Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi: Türkiye’de tekstil, plastik, demir-çelik, cam vb. birçok sektörde en büyük problem, ürün hammaddesi bulmakta yaşanıyor. Yeterli ürün bulunmadığı için de bazı ürünler fahiş fiyatlara satılıyor. Bu sıkıntıyı çözebilmek için herhangi bir adım atılmadı. Benim önerim; Ticaret Bakanlığı nezdinde bir girişimde bulunarak, geçici bir süre de olsa, pandemi öncesi ve sonrasında hammadde ve ara mamullere konan ek verginin kaldırılması.
Konutta KDV yüzde 1 olmalı
İbrahim Bozan-Emlak Müşavirleri Komitesi: 21 No’lu Emlak Müşavirleri Meslek Komitesi’nde sadece emlak müşavirleri olmaması sebebiyle isminin değiştirilmesi yönünde bir çalışma yapılmasını talep ediyoruz. Komitemiz, taşınmaz yönetmeliğinin hazırlanmasında çok gayret gösterdi. Fakat Esnaf Odası’nın yetkisi, komitelerimizden daha fazla... Bu yüzden kanunda değişiklikler yapılmasını ve komitelerin yetkisinin artırılmasını istiyoruz. Bir başka konu da konutlara uygulanan yüzde 18 KDV oranı. Bu oranın yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Hammadde fiyatları dengelenmeli
Recep Tufan-Kimyevi Madde Meslek Komitesi: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Gara’da ve Bitlis’in Tatvan ilçesinde helikopter kazasında şehit olan komutanlarımıza ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diliyorum. 25 Mart 2009’da hain helikopter saldırısında şehit olan Büyük Birlik Partisi Genel başkanı şehit Muhsin Yazıcıoğlu’na ve arkadaşlarına da sonsuz rahmet diliyorum. 2009’dan beri Türk milleti ve sevenleri halen üşüyor. Bizim acımız; hainler cezalarını çektiği zaman dinecek, yüreğimiz soğuyacak. İkinci olarak, plastik hammaddesinin uzun bir süreden beri yüzde 120 civarında zamlanmış olması bizi zorluyor. 11. aydan günümüze kadar bin 200 dolar olan hammadde fiyatı, 2 bin 420 dolara çıktı. İstanbul Ticaret Odası, bakanlık nezdinde bu olayın takipçisi olmalı.
Etkinlik sektörü güvenlikli olarak başlasın
Vedat Coşkun-Kültür ve Spor Meslek Komitesi: Pandemi başlayalı 1 yıl oldu ve ne kadar sürecek bilmiyoruz. Biz; toplantı, kongre ve etkinlik sektörü olarak en çok etkilenen sektörlerin başında geliyoruz. 11 Mart’ta işleri duran ve hâlâ başlamayan bir sektörüz. Bu illet bugün bitse sektörün toparlanması 1 sene sürecek. Etkinlik yapamıyoruz, fuar yapamıyoruz, binlerce firma ve yüz binlerce çalışan mağdur durumda. Bu ay sonu itibari ile kısa çalışma ödeneği de bitecek. Biz, birbirine bağlı yaklaşık 50 sektör olarak ülke ekonomisine ve istihdama büyük katkı sağlıyoruz. Personeli bu dönemde kısa çalışma ödeneği ile ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bu sektör, uluslararası kongreler ile İstanbul’a çok önemli katkılar sağlıyor. Otobüs yolcu kapasitelerinin bile yüzde 50’den yüzde 100’e çıkarıldığı bu dönemde biz de güvenli etkinlik yapmak istiyoruz. Bu mümkün değilse sektöre özel desteğe ihtiyacımız var.
Ekmek fiyat tarifesi belirlenmeli
Talat Çelik-Ekmek, Un ve Unlu Mamuller Meslek Komitesi: Ramazan ayı gelmeden önce İstanbul’daki ekmek fiyat tarifesinin belirlenmesi için ne gerekiyorsa yapılmasını talep ediyoruz.
Yemek sitesi komisyonlarına çare bulunmalı
Fatih Güner-Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi: 81 komitenin ortak sorunu, sosyal ve ekonomik depremler… Bu konuda 261 meclis üyesi olarak bize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İstanbul tüccarı olarak ekonominin yükünü sırtında taşıyan ve istihdama katkısı olan bizlerin sözünün dikkate alınmasını ve çözüm önerilerinin dinlenmesini talep ediyoruz. Nasıl bir yol izlenmesi gerekiyorsa o yoldan gidip sıkıntılara çözüm bulunmasını istiyoruz. Bir başka konu da online yemek sipariş sitelerinin pandemiden dolayı düşen işlere rağmen komisyon oranını artırması… Biz zarar ederken onlar kârlılığını korumaya ve artırmaya çalışıyor.
Yemek kartı komisyonu sorunu sürüyor
Yavuz Altun-Perakende Ticaret Meslek Komitesi: Yemek kartı firmalarının komisyon oranıyla ilgili sorun devam ediyor. Hatırlanacağı üzere 22 Mayıs 2018 tarihinde komisyon oranlarının yüzde 6’yı geçemeyeceği şeklinde bir kanuni düzenleme yapıldı. Ancak buna rağmen hem de bu pandemi döneminde yüzde 2 ekstra komisyon alınması söz konusu. Bu ilave komisyonu erken ödeme adı altında alıyorlar. Ayrıca yüzde 40 ila 70 arasında paranın da bloke edilmesi söz konusu. Perakende komitesi üyesi firmalar, yemek kartı firmalarının yabancı ülkelerde uydukları kurallara niçin bizim ülkemizde uymadıklarını soruyorlar. Ödeme vadesi 30 gündü fakat 45 güne denk gelen bir ödeme vadesi var. 15 bin 250 üyesi olan bir komiteyiz. Yüzde 9-10 civarında bir kapanma var. Korona hangi sektörü ne kadar etkiledi, bu konuda bir rapor hazırlanmalı. Diğer taraftan navlun fiyatlarında 3-4 katı artışlar var. Mesela, Nijerya’ya konteyner fiyatı 3 bin dolardan 10 bin 500 dolara çıktı. İhracat için navlun fiyatı sorununa da çözüm bulunmalı. Avrupa Birliği 2021 yılını demiryolu yılı ilan etti. Biz de 2021 yılını demiryolu yılı ilan etmeliyiz; çünkü Avrupa bizim en önemli ihracat pazarımız. Emtia fiyatları konusunda acil bir eylem planı olmalı.
Milli beka ekonomisine yoğunlaşmalıyız
Rasim Bilgehan-Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Milli beka ekonomisini nasıl kuracağız konusuna yoğunlaşmalıyız. Meslek kuruluşları, STK’lar, üniversiteler, akademisyenler ve gazetecilerin tartışması gereken temel konu, ekonomi olmalı. Ekonomi politikamızı Türkiye’nin reel gerçekleri üzerine oturtmamız gerekiyor. İşte buna milli beka ekonomisi diyoruz. Savunma sanayinde başardığımızı diğer sektörlerde de başarmalıyız. Bir KOBİ’inin yüzde 20 faiz ile borçlanarak varlığını sürdürmesi imkânsız. Pandemi nedeniyle dünya tedarik zincirinde sıkıntılar var. Daha fazla stok yaparak kendini garantiye almak isteyen birçok şirket, lojistik operasyonlara olan talebi artırdı. Pandemi nedeniyle hammadde üretimi azaldı, ödemeler dengesi ve nakit akışı dengesi de bozuldu. Bu durum, firmalarda güvensizliğe de neden oluyor. Birçok sektör hammadde ve yarı mamul sorunu sebebiyle üretim kaybı yaşıyor. Tekstil sektörü de hammadde ve yarı mamul sorunundan etkileniyor. Hammadde ve ara malların yurtiçinde üretimini teşvik etmek lazım. Tedarik süresini ve mesafesini kısaltmak gerekiyor. Tedarik zincirinde bölgesel çözümler geliştirilmeli.
Mavi kategori için hepimize görev düşüyor
Hacı Demir-Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: İstanbul Valiliği’nin öncülüğünde mavi kategori yani düşük risk grubundaki il katego-risine geçilmesi için bir kampanya var. İstanbul’un mavi kategoriye geçmesi için hepimize görev düşüyor. Toplum olarak salgın koşul-larının ortadan kalkması gibi yanlış bir algı olmamalı. Aynı tedbirleri sürdürmek önemli. Özellikle toplu taşımadaki kalabalığın azaltılması için özel sektörde de mesai saatleri yeniden ayarlanmalı. Bizler de mali müşavirler olarak kendi sektörümüzün mesai saatleri konusunda neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Mesai saati düzenlemesiyle biz de katkı vermek istiyoruz. Yeni yayınlanan düzenleme ile işçi çıkarma yasağı ile nakdi ücret desteği iki ay daha uzatıldı. Ancak kısa çalışma ödeneği bu ay sonu bitiyor. Sektörler kısa çalışma ödeneğinin de uzatılmasını istiyor. Kısa çalışma normalleşme dönemine kadar uzatılmazsa firmalar yeniden zora girer. İş yapamayan sektörler var, bu destek sürmeli. Kontrollü normalleşmede, kooperatif genel kurulularında 300 katılımcıyı geçmeme şartı var. Mesela, bizim kooperatifimizin 2 bin 500 üyesi var. Genel kurula geleni 300 limiti doldu diye içeri almadığın zaman hak kaybı gerekçesiyle durum davaya dönüşebilir. Bu konuya da bir çözüm bulunmalı. İşyerleri itfaiye yönetmeliğine uygun değil diye ruhsat alamıyor. Eskiden iskan almış işyerlerinin böyle bir sorunu var. Yetki belgelerini elektronik sistemde veriyoruz. Ancak apostil şerhi konusunda kaymakamlıklarda sorun var. Bu sorun da çözülmeli.
En önemli sorun beklenen
İstanbul depremi
İshak Koçoğlu-Konut İnşaatı Meslek Komitesi: Sektörümüzün yapısal ve hukuksal birçok sorunu var. Çeşitli platformlarda gündeme getiriyoruz. İTO Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Köç arkadaşımıza destekleri için teşekkür ediyoruz. Sektörlerin bence ortak ve en önemli sorunu, beklenen İstanbul depremidir. İstanbul, 80 vilayetin yaralarını sarabilir fakat 80 vilayet İstanbul’un yarasını saramaz. Deprem konusu milli bir seferberlik bakış açısıyla ele alınmalı. Devletimizin ve milletimizin tüm kaynaklarını bu sorun için öncelikle ele alması gerekiyor. İstanbul depremi konusunda çalışma yapılması için 81 meslek komitesinin ortak talebi olmalı. Devletimize bu konuda yardımcı olmalıyız. Kaynaklar öncelikli olarak bu alana harcanmalı. Diğer vilayetler de bu hususta ikna edilmeli.
Öncelik iç piyasanın ihtiyacı olmalı
Yurdal Tufan-Orman Ürünleri Meslek Komitesi: Anadolu ve Avrupa yakası ihtisas sanayi bölgelerinin kurulması konusunda bir talebimiz var. Odamızın bu yılki iş planına bu da alındı. Destekleri için İTO Yönetim Kurulu’na teşekkür ediyoruz. Hammadde üreticisi firmalar, döviz kurunun yükselmesi nedeniyle üretimlerinin çoğu ile ihracat yapıyor. Mobilyacılar hammadde konusunda sıkıntı yaşıyor. Böyle devam ederse önümüzdeki dönemde sektördeki sorun daha da büyüyecek. İç piyasanın ihtiyacı karşılandıktan sonra ihracata izin verilmeli. Öncelik, iç piyasanın ihtiyacını karşılamak olmalı. Sorunun çözülmesini talep ediyoruz.
Sektörümüz desteklere kavuşamadı
Turgay Gül-Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi: Okul taşımacılığı pandemi sebebiyle yaklaşık bir senedir iş yapamıyor. Hibe ve kredi ötelemesi konularında sektörümüz desteklere maalesef kavuşamadı. İTO’da yaklaşık 16 bin üyesi olan bir sektörüz. 11 bin üyemiz askıda. Ne sigortalar ne motorlu taşıtlar vergisi konusunda hiçbir destek maalesef olmadı. Plaka tahdidiyle ilgili bir mahkeme kararı sosyal medyada dolaşıyor. Evet, usulle ilgili bir karar var. Ancak UKOME’de usul konusu düzeltildiğinde bir sorun kalmayacak.
15 Mart 2021 Pazartesi
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı