Oda’nın yeni yayınladığı ‘Yüzyılın İstanbul’u adlı kitaptan söz eden Dr. Erken, öncesinde İstanbul’un imarı ve şehir düzeniyle ilgili konuya dikkat çekti. Dr. Erken, şunları söyledi: “Şehrin imarıyla ilgili Fatih’in, vakfiyesindeki şu sözü çok önemli: ‘Hüner bir şehri bünyad etmektir. Reaya kalbin abad etmektir.’ Yani esas maharet bir şehri onarırken veya inşa ederken, burada yaşayan insanların kalplerini de kazanmak ve onları mutlu etmektir. Fatih ile birlikte İstanbul kurgulanırken şehir, merkezde cami olmak üzere külliye ve onun çevresindeki yapılar olarak kurgulanmıştır. Mahalle denen birim de aileden sonra gelen en önemli yapı idi.”
DÜŞÜNMEK LAZIM
“Ceddimizin, İstanbul’u kurgularken anlamlı bir kurgu ortaya çıkardıklarını görüyorum” diyen Dr. Erken, “Fakat bugün bu şehirde yaşayanların yani bizlerin maalesef bu bakış açısına çok da sahip olamadığımızı ve bunu şehre uygulayamadığımızı düşünüyorum. Bu şehri belli bir üslup içinde nasıl daha iyi hale getirebiliriz, bizden sonrakilere nasıl daha iyi bir şehir bırakabiliriz diye derin derin düşünmek lazım” diye konuştu.
İTO olarak da hep İstanbul’a hizmet etmeye çalışan bir kurum olduklarını dile getiren Dr. Erhan Erken, “Araştırmalar ve yayınlarla da bu hizmetimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Mesela ‘Dersaadet Ticaret Odası Gazetesi’nin ilk sayısını 5 Ocak 1884’te yayınlamaya başlamışız. Bugün o gazeteyi, ‘İstanbul Ticaret’ adıyla haftalık olarak yayınlıyoruz” dedi.
YÜZYILIN İSTANBUL’U
İTO’nun, kurulduğu 14 Ocak 1882’den bugüne kadar yayınlanmış 3 binden fazla çalışması olduğunu belirten Dr. Erken, şöyle devam etti: “Son çıkan yayınlarımızdan biri de ‘Yüzyılın İstanbul’u’ kitabı.
Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili editörlüğünde hazırlanan eserle İstanbul’un geçirdiği son asır, farklı boyutlarıyla anlatılıyor. Kitapta siyaset, ticaret ve ekonomi, sağlık, arkeoloji ve müze, sahaf, sanayi, spor, turizm, asırlık markalar, belediye ve şehircilik, radyo-televizyon ve sinema, İstanbul mutfağı gibi pek çok alanda yaşanan süreç ve değişim aktörleriyle birlikte ele alınıyor. Kitap, kültürel bir hafıza olarak önemli olsa da Cumhuriyet’in II. asrına yönelik teklifleri açısından da son derece değerli. Kitapta hepsi birbirinden güzel 37 yazı var. Sindire sindire okunabilecek bu güzel çalışmayı bence önemseyelim ve okumaya çalışalım diye düşünüyorum.”
İTO Meclisi’nde merhum Arif Nihat Asya’nın ‘Bayrak’ şiirini okuyan Dr. Erhan Erken, konuşmasını “2025 yılının hayırlı ve güzel gelişmelerin ortaya çıkacağı bir yıl olmasını diliyor, Odamızın 143. yaşını kutluyorum” diyerek tamamladı.
MECLİS’TEN YANSIMALAR
OTOMOTİVDE REKOR KIRILDI
Hasan Görkem Konu-Motorlu Taşıt Satış ve Servisi Meslek Komitesi: Sektörümüz 2024 yılında sıfır kilometre otomobil ve hafif ticari satış adedi 1 milyon 238 bin 509 olarak gerçekleşti. Geçen seneye göre binde 5 oranında bir artışla yeni bir rekor kırıldı. Toplam satılan otomobil adedi, 980 bin 341 olurken, bu rakamın içerisinde elektrikli otomobillerin sayısı 99 bin 489 oldu ve pazarda yüzde 10.15 pay aldı. Sıfır araçların döviz kuruna endeksli olduğunu düşünürsek, geçen sene yüzde 25-30 civarında bir artış görüldü. İkinci el araçlarda bu oran yüzde 15-20 civarında. Enflasyona göre otomobil fiyatlarında ciddi bir düşüş var. Önümüzdeki sene de aynı şekilde devam edeceği öngörülüyor. Trafik sigortasının fiyatı, kasko fiyatlarını geçti. Kasko fiyatı 8-9 bin TL iken, şu anda trafik sigortasının fiyatı 20-25 bin TL seviyesinde. Birçok şirket de trafik sigortası poliçesi kesmiyor. Bu konuda da Sigorta Meslek Komitesi’nden destek bekliyoruz. 80 milyonu ilgilendiren bu konuya çözüm bulunmalı.
SEBZE FİYATLARI NEDEN DÜŞMÜYOR?
Mustafa Manav-Meyve ve Sebze Meslek Komitesi: Meyve ve sebze fiyatları neden yüzde 70 arttı, bunu anlatmak istiyorum. 2024’ün başında mazot fiyatları yüzde 140, döviz fiyatları yüzde 30 arttı. Burada en önemli etkenlerden biri de ürününün ücretinin üreticiye hemen ulaşmaması. İstanbul Ticaret Odası’nın da desteğiyle ödeme süresi bir aya indi, ancak yine yeterli değil. Toprağa para yatırmak kârlı değil. Zira sermayenizi ancak 4-5 yılda geri alabiliyorsunuz. Gençler artık toprağa para yatırmak istemiyor. Nakliyeci olmak istiyor. Bu nedenle üretim azaldı. Bu durum da fiyatların artmasına neden oluyor. Ayrıca Türkiye’de soğuk hava taşımacılığı gelişmiş değil. Anadolu’dan ürün getiren kamyonlar boş dönüyor, bu da bir maliyet. Soğuk hava taşımacılığı ile taşınmayan ürünler bozuluyor. Bu da maliyetleri artırıyor. Sebze-meyve fiyatları konusunda marketler üzerinde çok ciddi baskı var. Ocak ayı ile aralık ayı arasında 4 misli enerji gideri var. Bu nedenle sebze-meyve fiyatları çok fazla düşmeyecek.
TÜRKİYE ENERJİDE GÜVENİLİR ÜLKE
Bülent Şen-Enerji Meslek Komitesi: Ukrayna, 1 Ocak’ta kendi ülkesinden boru hattıyla geçen Rus doğalgazı sevkiyatını durdurdu. Avrupa’da doğalgaz depolarının doluluk oranı şu anda yüzde 75 civarında. Türkiye, enerjide tek güvenli güzergâh oldu. Rus gazını Avrupa’ya taşıyan başlıca boru hatları olan Kuzey Akım 1, Kuzey Akım 2 ve Yamal-Avrupa boru hatları daha önce kullanıma kapanmıştı. Almanya, Kuzey Akım 1 hattından gaz alıyordu. Avrupa, Rus gazından vazgeçmeye başlayınca LNG ithalat kapasitesini 58 milyar metreküp artırdı. Almanya bunda da öncü oldu. Son iki kış Avrupa’da ılıman geçti. Ancak kış ayları sert geçerse LNG talebi artacak. Slovakya Başbakanı Robert Fico, Ukrayna hattının kapanmasının Avrupa’ya maliyetinin 120 milyar Euro olduğunu söyledi. Macaristan, Slovakya, Avusturya, Moldova gibi ülkeler bu durumdan etkileniyor. Avrupa Birliği’nin enerjide kaynak ve güzergah çeşitliliğine ihtiyacı var. Avrupa ülkelerine Türkiye üzerinden geçen TANAP ve TürkAkım hatlarından son beş yılda yaklaşık 60 milyar metreküp gaz taşındı. Türkiye, Avrupa’ya taşınan gazı iki katına çıkarabilir. Ayrıca LNG terminalleri üzerinden de Avrupa’ya gaz taşıma imkanı var.
TEKSTİLDE MALİYET KARŞILANAMIYOR
Ahmet Ural-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi: Tekstil sektörünün sorunları gün geçtikçe artıyor. Avrupa pazarının siparişleri düşürüp farklı pazara yönelmesi ciddi sorun. Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaşın olumsuz etkileri gün geçtikçe artıyor. Ortadoğu piyasalarımızda da ciddi iş kaybı yaşıyoruz. Yeni pazar arayışımız ve riskleri fırsata çevirme girişimlerimiz sonuçsuz kaldı. Laleli, Merter, Güngören, Zeytinburnu piyasalarında büyük durgunluk var. Buralara üretim yapan atölyeler kapanmaya başladı. Esenyurt, Bağcılar gibi fason üretim yapan bölgeler de üretimi yavaş yavaş durduruyor. Üyelerimiz işçilik, kira ve genel giderlerini karşılamakta ciddi zorluklar yaşıyor.
EVLİLİK ÇALIŞMA MOTİVASYONU SAĞLAR
Ahmet Gediz Tatar-Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: İhracat teşviklerinin kapsamı Türkiye’nin pazar payını artıracak şekilde geliştirilebilir. Müfredata ihracat dersi konulması konusu üzerinde önemle durulmalı. Komitemiz, tüm sektörlerde yaşanan eleman sıkıntısına yönelik ‘Evlilik Teşvik İstihdam Sistemi’, kısaca ETİP adında bir proje geliştirdi. Proje, ev geçindirme gibi önemli bir motivasyonu olmayan gençleri motive ederek ara eleman sorununa çözüm bulmayı hedefliyor. Pek çok genç, bir aile sorumluluğu olmadığı için çalışmak istemiyor. Bu sistem, gençlerin uygun kişilerle bir araya getirilip evlenmelerine zemin hazırladıktan sonra çeşitli teşviklerle desteklenmesini içeriyor. Bu insanlara yetkinlik sertifikası ile istihdam garantisi sunulabilir. Böylece işe katılım hızlanır; sistemin ekonomik faydasının yanı sıra sosyal faydası da olur. Bu projenin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na sunulmasını istiyoruz.
SOSYAL MEDYA ENGELİ KALDIRILMALI
Hakan Akdoğan-Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi: Elektronik İlan Doğrulama Sistemi, 1 Ocak tarihinde uygulamaya alındı. Sistemle birlikte web portallarında sahte gayrimenkul ilanlarının engellenmesi, kayıt dışının ve tüketici mağduriyetinin önlenmesi hedefleniyor. Sistemi, sektör olarak doğru ve önemli bir adım olarak gördük. Kiralık konut tarafında bu uygulama, 1 Ocak itibariyle zorunluluk olarak hayata geçti. Ancak yakın zamanda Ticaret Bakanlığı’ndan bir açıklama geldi. Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 1500 emlak işletmesinin sosyal medya hesaplarına erişim engeli getirildi. Gerekçe olarak da Elektronik İlan Doğrulama Sistemi’nin her türlü platformu kapsadığı ve Meta Platformu’nun yükümlülüklerini yerine getirmediği açıklandı. Sosyal medya hesaplarına getirilen erişim engeli, sektörümüzde tepkilere neden oldu. Ticaret Bakanlığımızdan gelişen ve değişen dünyada rekabet için önemli olan teknolojinin desteklenmesini bekliyoruz. Yetki belgeli emlak işletmelerinin sosyal medya hesaplarına getirilen engel kaldırılmalı.
MÜŞTERİLERİMİZ ÇİN VE HİNDİSTAN’A YÖNELDİ
Mustafa Nazik-İç Giyim ve Aksesuarları Meslek Komitesi: İç giyimde ihracat yaptığımız ülkelerde Türkiye, Çin’den sonra ikinci pazar payına sahip. Bazı ülkelerde ise pazar lideri. İhracatımızın büyük bir bölümünü kargo sistemiyle yapıyoruz. Çin ve Hindistan’ın ürün kargo bedelleri sabit tutulurken, Türk ürünlerinin kargo bedellerinin artırılması zorluk oluşturuyor. Kargo sistemi, kayıt dışı çalışma sistemi değildir. Ürünler iç piyasa satışıymış gibi fatura ediliyor, ihracatı kargo şirketi yapıp, vergi iadesini de alıyor. Bu firmaların pek çoğu ihracat ödülü alıyor. Fas’a yapılan hazır giyim ihracatının son yıllarda gümrük vergileri artırıldı. Güncel olarak Fas’a yapılan bir iç giyim ürününün gümrük ve nakliyesi 13 dolar seviyesinde, Çin menşeli muadil ürünlerde fiyat 5 dolar. Ülkemizden Mısır’a yapılan ihracatta Türk konteynerleri asılsız gerekçe ve ihbarlar sebebiyle 6 aya varan süreyle limanda bekletildi. Sanayicilerimizin ürün tesliminde yaşanan gecikmeler, pazardaki müşterilerin Çin ve Hindistan’dan ürün tedarikine yönelmelerine sebep oldu.
GİRDİLER DÖVİZE BAĞLI
Ali Kılıç-Kimyevi Madde Meslek Komitesi: Enflasyon, sektörlerde olduğu gibi toplumun farklı kesimlerine göre de değişebiliyor. Orta üst düzey daha az etkileniyor. Kimya, dışa bağlı bir sektör. Petrokimyada girdiler dövize bağlı. Aldığımız bütün ürünler dövizle alınıp satılıyor. Enflasyon çeşitli kurumlara göre değişiyor ama sokağa göre enflasyon yüzde 100. Yurt dışına gidince ülkemizi kıyaslıyoruz. Yurt dışında kişi başı yemeğe 40 Euro ödüyoruz ve bu yıllardır değişmiyor. Ancak Türkiye’de bu, günden güne değişiyor. Sokağın enflasyonu bizi nereye götürecek? Çalışanlarımızın ücretlerini artıracağız. Taban ücretleri artacak. Ancak ortalama enflasyon yüzde 50-60 iken ne yapacağız? İşletmelerin gelir düzeyi böyle olmayacak. Burada büyük bir handikap var.