Cuma, 22 Kasım, 2024
Saha çalışmasından alınan veriler ise bu konudaki öngörüleri doğrular nitelikte. İTOSAM’ın İstanbul’da yaptığı araştırmada, ihracat yapan şirketlerin yüzde 67.2’sinin e-ticaret üzerinden e-ihracat faaliyetinde bulunduğunu ortaya koydu.
HABER: ŞEREF KILIÇLI
Dijital dönüşüm ve internet kullanan nüfusun artması tüketim davranışlarını değiştirirken e-ticaretin pazar hacmini de büyütüyor. Ticaret Bakanlığı’nın Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) verilerine göre; Türkiye’de e-ticaret hacmi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 109 artışla 800.7 milyar liraya ulaştı. e-ticaretin genel ticarete oranı da yüzde 17.7’den yüzde 18.6’ya çıktı. Yine aynı döneminde e-ticaret faaliyetinde bulunan işletme sayısı 484 bin 347’den 548 bin 688’e yükseldi. Yani işletme sayısı da yüzde 13.2 oranında arttı.
İTOSAM RAPORU
Türkiye ekonomisinin lokomotif şehri İstanbul, 800.7 milyar liralık e-ticaret hacminin yüzde 92’sini gerçekleştirirken, e-ticaret faaliyetinde bulunan işletmelerin yüzde 53.3’üne ev sahipliği yaptı. Bu alanda yapılan yeni araştırmalar da İstanbul’un e-ticaretteki öncü rolünü farklı açılardan ortaya koyuyor. Nitekim, İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (İTOSAM) hazırladığı “Reel Sektörün Dönüşümünde e-Ticaret ve e-İhracat Raporu”, İstanbullu firmaların bu alandaki gelişimini ispatlayan yeni verilere ulaşılmasını sağladı. e-ticaret ve e-ihracat konusunda şirketlerin mevcut durumunun analiz edilmesinin yanısıra, geleceğe ilişkin projeksiyonları ve atılması gereken adımları da gösterdi.
E-TİCARET ORANI
Saha çalışması kapsamında, İstanbul’daki 39 ilçede faaliyet gösteren 513 şirkete uygulanan anket sonucunda sektörlerin e-ticaretin daha ileri noktalara götürülmesi konusundaki önerileri de bir araya getirildi. İTOSAM’ın araştırmasında, ankete katılan şirketlerin yüzde 48’inin kendi internet sitesi, mobil uygulaması veya online satış uygulamaları üzerinden e-ticaret yaptığı tespit edildi. Şirketlerin, yüzde 85 oranıyla B2C (işletmeden tüketiciye satış) yöntemini kullandığına da dikkat çekildi. İhracat yapan şirketler arasında e-ticaret yapma oranının yüksek olduğu da görüldü. Araştırmada, şirketlerin yüzde 35.5’inin ihracat yaptığı belirtilirken, ihracat yapanlar arasında e-ticaret yapma oranının ise yüzde 68.7 olduğu kaydedildi.
HİBRİT VERİSİ
İTOSAM’ın raporunda, ankete katılan şirketlerin yüzde 35.8’inin, e-ticaret kanalıyla e-ihracat yaptığı belirtildi. İhracat yapan şirketlerin ise yüzde 67.2’sinin e-ticaret üzerinden e-ihracat faaliyetinde bulunduğu verisine de ulaşıldı. Ayrıca e-ihracat yapan şirketlerin yüzde 20.4’ü toplam ihracatlarının yüzde 11-15 arasında arttığını beyan etti. Konvansiyonel ihracat yapan firmaların e-ihracat da yapmaları, yani her ikisinin de olduğu hibrit modeli uygulamaları önemli. Zira Türkiye, sınır ötesi e-ticaret diye de tabir edilen e-ihracatının genel ihracatı içerisindeki payını yüzde 1.5’ten yüzde 10’a çıkarmayı hedefliyor. Böylece dünyada hızla yükselmekte olan sınır ötesi e-ticaret pazarından Türk ihracatçılarının etkin ve aktif bir şekilde rol almasını da amaçlıyor.
SATIŞ SİTESİ
İstanbul özelinde yapılan araştırmada dikkat çeken bir başka sonuç, şirketlerin internet satış siteleri sahiplik oranı yüzde 35.9 iken ihracat yapan şirketler içerisinde söz konusu oran yüzde 61.5 seviyesine yükseliyor. Diğer taraftan internet satış sitesi sahipliği yüksek olmasına karşın, şirketlerin yalnızca yüzde 25.9’unun satış yapabildikleri bir mobil uygulaması bulunuyor. Şirket büyüklüğüne göre bakıldığında büyük ölçekli şirketlerin mobil satış uygulaması sahiplik oranının diğer ölçekteki şirketlere göre daha fazla olduğu da görülmüş. Sektörel bazda bakıldığında ise en yüksek orana yüzde 32.46 ile sanayi sektörü sahip.
YÜZDE 39 YENİ
İTOSAM’ın çalışmasında, firmaların e-ticarette ne kadar eski olduğu konusunda da önemli verilere ulaşıldı. Araştırma kapsamındaki İstanbul’da e-ticaret yapan şirketlerin yüzde 39.4’ünün, 3-5 yıldan bu yana bu alanda faaliyet gösterdiği tespit edildi. Bu alana yeni giren ve 1-2 yıldır faaliyet gösterenlerin oranı yüzde 39 iken 6-9 yıllıkların yüzde 12.2 olduğu da kaydedildi. İTOSAM’ın hazırladığı ‘Reel Sektörün Dönüşümünde e-Ticaret ve e-İhracat Raporu’nda e-ticaret alanında 10 yıl ve üzerinde faaliyet gösterenlerin oranının yüzde 9.4 olduğu kaydedildi.
KOBİ’LERİN SIK KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
Saha çalışmasından elde edilen sonuçlarda, işletmelerin e-ticaret faaliyetlerinde karşılaşılan zorluklar konusundaki cevapları da önemli bir ipucu veriyor. KOBİ’ler, en fazla karşılaştığı zorluklar içerisinde e-pazaryerlerinin yüksek komisyon oranlarının ilk sırada yer aldığını belirtiyor. KOBİ’ler ayrıca kargo ücretlerinin yüksek olmasını da e-ticaret faaliyeti yürütürken karşılaştıkları zorluklar içerisinde ikinci sırada gösterirken, üçüncü sırada yüksek rekabet ortamının olduğuna dikkat çekiyor. Yine lojistik problemleri de karşılaşılan zorluklar içerisinde yer alıyor.
GELİŞİME KATKIDA BULUNACAK ÖNERİLER
Hem e-ticaretin hem de e-ihracatın gelişimine katkıda bulunacak önerilerden bazıları ise şu şekilde:
TÜRKİYE’NİN E-TİCARETTEKİ AVANTAJLARI
İTOSAM’ın raporunda, koronavirüs salgınından sonra reel sektörün e-ticaret ve e-ihracata olan ilgisinde hissedilir bir artış yaşandığı, bu eğilimin, kendini KOBİ’lerde güçlü bir şekilde gösterdiği belirtildi. Finansmana erişim ve kurumsal yönetişim gibi belli başlı alanlarda yaşadıkları sorunlardan dolayı optimal ölçeklerine erişemeyen birçok KOBİ için e-ticaretin yeni bir milat olabileceğine de işaret edildi. Sunduğu nimetler ve barındırdığı zorunluluklar sayesinde e-ticaretin, KOBİ’lerin gelişimini hızlandırabileceğinin altı çizildi. Raporda, Türkiye’nin e-ticaretteki önde gelen avantajları ise şöyle sıralandı: İç talebi besleyen genç nüfus, tüketicilerin teknolojik yenilikleri deneyimleme iştahlarının yüksek olması, sektördeki yıldız girişimcilerin ulusal ve uluslararası ölçekte yakaladığı başarıların yeni girişimler için sunduğu motivasyon, reel sektörün dinamik yapısı sayesinde KOBİ’lerin yeniliklere daha kolay adapte olabilmeleri.
TÜRKİYE’NİN E-İHRACATTAKİ AVANTAJLARI
Rapora göre KOBİ’ler açısından e-ihracatın yüksek potansiyele sahip olmasına rağmen Türkiye’de e-ihracatın genel ihracat içeresindeki payı diğer ülkelere göre daha düşük. Ancak e-ihracat için de Türkiye’nin önde gelen avantajlarının olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Bu avantajların başlıcaları raporda şöyle sıralandı:
21 Ağustos 2023 Pazartesi
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe
21 Kasım 2024 Perşembe