HABER: CANAN BİLGİN
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, 23 Nisan günü, 24TV’de yayınlanan Kahve Molası programına konuk oldu. Avdagiç, Beyza Hakan’ın sunduğu programda, erken seçim kararının ekonomiye yansımalarını, İstanbul’un ticaretini, mega projeleri ve İstanbul Ticaret Odası’nın yeni dönemini değerlendirdi.
YATIRIM PLANLARI HIZLANIR
- İş dünyası erken seçim kararını olumlu karşıladı. Erken seçim ekonomiyi daha istikrarlı hale getirecek mi?
Erken seçimin dillendirilmesinden itibaren yaklaşık 65 gün sonra erken seçim yapılacağının ilan edilmesi çok önemli. İnsanlar 65 gün sonrası için önlerini daha net görebilecekler. Yatırım planlarını, önümüzdeki dönem projeksiyonlarını daha net ve hızlı oluşturabilecekler. 1.5 sene beklemeyip kararlarını daha öne çekebilecekler.
İSTANBUL MARKASINI PARLATACAĞIZ
- Önümüzdeki dönemde nasıl bir İTO göreceğiz?
‘Önce ülkemiz, sonra üyemiz’ diye yola çıktık. İstanbul Ticaret Odası, oldukça dinamik bir yaklaşım sergileyecek. Çok yerimizde oturmayacağız. Üyelerimizle doğrudan sıcak temas kurmaya çalışacağız. Kentteki önemli ticaret merkezleri, organize sanayi bölgeleri, ticaretin yoğun olarak yapıldığı yerlerle temas edip onlarla süreçlerimizi gözden geçirme toplantılarımızı yapacağız. İstanbul’da hem ulusal hem de uluslararası düzeyde ticaret, hizmetler ve sanayinin geliştirilmesi için yapılması gereken ilave konuları onlarla beraber oluşturup biz de kendi görüşlerimizi paylaşacağız. Buradan çıkacak bilgileri harmanlayıp önümüzdeki dönemle ilgili başlıklarımızı daha net ortaya çıkaracağız.
Bununla beraber İstanbul’un hem ticari hem de genel anlamda marka değerinin yukarı çekilmesi, İstanbul markasının parlatılması konusunda önemli çalışmalarımız olacak.
İKİ AYDA 1.8 MİLYON TURİST
- İstanbul ile ilgili ne gibi çalışmalarınız olacak?
Dünyada artık ülkelerden ziyade şehirler öne çıkıyor. İstanbul markası da çok değerli ve kıymetli bir marka. İstanbul ile ilgili ciddi ve kapsamlı bir çalışmamız var. Burada hem ticari boyutu hem de İstanbul’un genel anlamda algısının yükseltilmesi söz konusu. Bu algıyı yükselttiğimiz zaman Türkiye’nin algısına da son derece olumlu bir katkı sağlamış olacağız. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin algısının geliştirilmesiyle ilgili bir gereklilik ortaya çıktı. Çok şükür, bu konuda oldukça da mesafe kaydedildi. Mesela, 2018’in ilk iki ayında İstanbul’a gelen turist sayısı yüzde 59 arttı ve 1 milyon 823 bine ulaştı. İstanbul’a gelen turist sayısındaki artış oranı, Türkiye’ye gelen turist sayısının artış oranının üstünde. Bu da bizi fevkalade motive ediyor. Kış döneminde İstanbul’a aylık yaklaşık 1 milyon turist gelmesi, bu seneyi 11-11.5 milyon turistle kapatacağımız anlamına geliyor ki, bu İstanbul için çok güzel bir şey. Bununla birlikte nitelikli turistin İstanbul’a geliyor olması ve alışverişin daha da canlanması çok önemli. Bu anlamda İstanbul’daki ticaretin de üretimin de artacağını biliyoruz.
MODERNİZASYON YATIRIMLARI
İstanbul’da özellikle yatırım anlamında bazı düzenlemelerin beklentisi içindeyiz. Türkiye’de son dönemde çok önemli yatırım teşvikleri çıktı. Ama savunma sanayi dışında İstanbul neredeyse bunlardan faydalanamadı. İstanbul, Ankara’nın, İzmir’in, Bursa’nın bile yararlandığı teşviklerden yararlanabilir durumda değil. Bunun belli birtakım sebepleri var. Ama biz sıfırdan yatırımlar olmasa bile tevzi, modernizasyon gibi birtakım yatırımlara bu teşviklerden yararlanma imkanı getirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İstanbul’daki üretim kabiliyetinin yeni milli teknoloji hamlesine uygun bir şekilde gelişebileceğinin de beklentisi içindeyiz.
İSTANBUL’DA SANAYİ DE KORUNMALI TİCARET DE…
- Yatırım, istihdam ve ihracatın hızlanması için hangi adımlar atılmalı?
Türkiye; genç, eğitimli işgücüne iş bulmak için mutlaka yatırım sürecinin içinde olmalı. 2017’de 1.6 milyonun üzerinde yeni iş sahası açıldı. Her yıl 1.7-1.8 milyonluk yeni iş yaratmamız gerekiyor. İstanbul, Türkiye gayri safi milli hasılasının yüzde 26’sını oluşturuyor. Dış ticaretin yüzde 55’ini realize ediyor. Vergi gelirlerinin yüzde 45’ini oluşturuyor. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi açısından çok değerli bir bölge.
İstanbul’un üretim kabiliyetinin de ele alınması lazım. ‘Üretim İstanbul dışına çıkarılmalı’ şeklinde bir algı var ki, böyle bir yaklaşım çok yanlış. Bazı münferit üretim alanları şehrin dışına çıkarılmalı ama İstanbul’daki sanayi de korunmalı, ticaret de korunmalı, hizmet sektörü de korunmalı.
Diğer taraftan eğitim ve diğer unsurlar da geliştirilmeli. İstanbul’u kurgularken tüm bu bileşenlerin oluşturacağı katma değeri dikkate alarak yeni bir senaryo çizmemiz lazım. Bunlardan herhangi birini dışarıda bırakırsak bir ayağımız çukurda olur. Biz önümüzdeki dönemde İstanbul’da katma değer oluşturan bütün bu ayakları dikkate alan bir yaklaşımla vizyonumuzu ortaya koyacağız.
PİYASALARA ‘NEFES’ AÇILIMI
- Nefes Kredisi kampanyasına en fazla katkı veren oda İTO oldu. Kampanyada talep nasıl?
Nefes Kredisi, piyasada nakit ihtiyacı olan firmalar için Kredi Garanti Fonu’ndan (KGF) sonra çok önemli bir açılım oldu. Kampanya kapsamında İstanbul Ticaret Odası’nın 1.5 milyar liralık bir kaynak taahhüdü var. Talep de oldukça canlı.
Firmalar yüzde 0.99 faizle 200 bin liraya kadar kredi kullanabiliyor. Taahhütlerimizin çok önemli bir kısmını karşıladık. Nefes Kredisi’nin getirdiği rahatlamayla beraber KGF’de dönüş sağlanan rakamlar yeni bir ilave kaynakla harmanlanıp tekrar piyasaya sunulabilirse 2018’de de çok daha iyi bir ivme yakalayabiliriz.
TRANSİTTE ORTADOĞU İLE YARIŞIYORUZ
- Mega projelerin İstanbul’a ve Türkiye ekonomisine katkıları ne olacak?
Yeni havalimanı tek başına çok önemli bir proje. Havalimanını sadece yolcu trafiği olarak görmemek lazım; birkaç önemli ayağı var. Şu an işin içinde olmayanların fark etmediği çok önemli bir kargo transfer merkezi de olacak. Dünyada artık neyi, nerede ürettiğinizden ziyade ürettiğiniz şeyi doğru zamanda, doğru nitelikte, beklentilere uygun doğru kişiye ulaştırabilmeniz önemli. İstanbul, transit açısından Ortadoğu’daki bazı hatlarla rekabet içinde. Havalimanı, doğru zamanlamayla İstanbul’un bir adım öne geçmesini sağladı.