HABER: MÜGE BİBER
Yayıncılığın işitsel hafızasını oluşturan İstanbul Radyosu, 70 yıllık serüvenini bir müzede topladı. Geçtiğimiz kasım ayında kapılarını meraklılarına açan İstanbul Radyoevi Müzesi’nde, radyo yayıncılığının 70 yıllık hikayesini adım adım izlemek mümkün. Türkiye’nin radyo ile tanışması 92 yıl öncesine kadar uzanıyor. İlk radyo kurucularından Hayrettin Hayreden’in Mustafa Kemal Atatürk’e tanıttığı cihaz vesilesiyle kurulan Telsiz Telefon Şirketi ile Türkiye’de ilk radyoculuk serüveni başladı. İlk anonsun 6 Mayıs 1927’de seslendirilmesiyle de radyo yayıncılığının temelleri atıldı.
SİRKECİ’DEN HARBİYE’YE
İstanbul Radyosu’nun hikayesi ise Sirkeci’deki tarihi PTT binasının üst katında başladı. Daha sonra Galatasaray’da Posta Müdürlüğü binasında yayınlarını sürdüren İstanbul Radyosu, 19 Kasım 1949’da açılışı yapılan Harbiye’deki Radyoevi Binası’nda yerini aldı. Kültürel çeşitliliği ve nüfus yoğunluğu açısından dünyanın çekim merkezlerinden biri olan İstanbul, yeni Radyoevi Binası ile mimari açıdan da özel bir mekana kavuştu. Bina, planlaması ve teknik donanımı açısından sıradan bir yapı yerine özellikle ‘Radyoevi’ olarak inşa edildi. İstanbul Radyoevi, yalnızca radyo yayınlarının başladığı yer olarak değil, bir yayıncılık laboratuvarı olarak da tarihe geçti.
İŞİTSEL HAFIZA
İstanbul Radyoevi, bir radyo olmanın yanısıra bir okul görevini de üstlenerek eğitim ve kültür hayatına katkı sağladı. Yapılan programlarla müzik, tiyatro ve edebiyat gibi sanat alanlarında da hizmet vermeye devam ediyor. Kuruluşunun 70. yılında, Telsiz Telefon Şirketi’nin kurucularından, ilk genel sekreterliği ve sunuculuğunu yapan Mesut Cemil’in tarifiyle ‘uzaktan kocaman bir transatlantiği’ andıran İstanbul Radyoevi, geçtiğimiz kasım ayında İstanbul Radyoevi Müzesi’ni ziyaretçilerine açtı. Radyo yayıncılığında bugüne kadar kullanılan cihazların, belgelerin ve fotoğrafların sergilendiği müzede, geçmişteki yayınların kayıtlarına da ulaşılabiliyor.
ZİYARETÇİLER MİKROFON BAŞINDA
19 Kasım’da açılan İstanbul Radyoevi Müzesi’nde, ziyaretçilerin kısa süreli de olsa radyoculuk deneyimi yaşayabilecekleri ve ses kaydı yapabilecekleri ayrı bir stüdyo bulunuyor. Ziyaretçiler için ayrılan bölümde Halit Kıvanç, Orhan Boran, Celal Şahin gibi spikerlerin yayınlarını dinleme fırsatı da sunuluyor. Müzede ayrıca Türk sanat müziğinin değerli eserlerini de dinlemek mümkün. Müze, hafta içi her gün 09.00- 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
İstanbul Radyosu’nda Eşref Şefik tarafından seslendirilen ilk radyo anonsu