Haber: Ertan Eryılmaz
İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü tarafından düzenlenen seminerde, işletmelerin dış pazarlara açılma sürecinde karşılaştıkları temel dinamikler ele alındı. Sütlüce Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen ‘Uluslararası Ticaret Bölümü Seminerleri III-Yabancı Pazarlara Giriş Yöntemleri’ etkinliğine katılan Koçtaş Genel Müdürü Dr. Oğuzkan Şatıroğlu, küresel pazarlara girişte en önemli aşamalardan birinin distribütör bulmak olabileceğini söyledi.
Ürünlerin doğru dağıtım kanallarında konumlandırılmasının önemini vurgulayan Şatıroğlu, “Organizasyonel perakende, e-ticaret ve doğrudan satış gibi farklı dağıtım modelleri değerlendirilmeli” dedi. Dr. Şatıroğlu, fuarlara katılımın da işletmelerin yabancı pazarlara girişinde kritik bir adım olduğunu belirtti.
REKABETÇİ OLMALI
Firmaların uluslararası arenada başarılı olabilmesi için rekabetçi olmalarının şart olduğunu dile getiren Dr. Şatıroğlu, “Ürünlerin rakiplerine kıyasla hem daha kaliteli hem de daha uygun fiyatlı olması gerekir. Satış sonrası hizmetler de pazarda tutunmada belirleyici faktörlerden biri. Distribütörlerle çalışmak ek maliyetler getirdiği için markaların pazarlama iletişimine yatırım yapmaları kaçınılmaz. Dağıtım ücretleri, komisyonlar, lojistik giderler ve olası fiyat artışları, kâr marjlarını daraltabilir. Bu nedenle markalar doğrudan pazarlama ve iletişim stratejilerini güçlendirmeli. Bu, hem marka görünürlüğünü artırmak hem de müşteri bağlılığını sürdürmek açısından kritik bir gereklilik” diye konuştu.
Kendi üretim sürecini yönetmenin avantajlarına da değinen Dr. Oğuzkan Şatıroğlu, sıfırdan bir üretim hattı kurmanın mı yoksa mevcut bir üretim tesisini devralmanın mı daha kârlı olduğunun analiz edilmesi gerektiğini söyledi.
ÇİN PAZARINDAN DENEYİMLER
Konuşmasında, Çin pazarına giriş sürecine dair örnekler veren Dr. Şatıroğlu, şunları kaydetti: “Markalaşma noktasında Finlandiya, Nokia sayesinde Çin’le ticaret fazlası verdi. Ancak Çin’de başarılı olmak; zaman, strateji ve sürekli yenilik gerektiriyor. Bu yüzden ilk etapta temsilcilik ofisi açmak ve süreci zamana yayarak pazarı anlamak gerekir.”
Çin’in bir üretim merkezi olarak değerlendirilmesi sürecinde yapılan hatalardan da bahseden Dr. Şatıroğlu, marka gücünün yeterince kullanılmamasının ve yerel iş kültürünün göz ardı edilmesinin şirketler için ciddi maliyetlere yol açtığını belirtti.
DİJİTAL PAZARLAMANIN GÜCÜ
Seminerin son bölümünde öğrencilerin sorularını yanıtlayan Dr. Oğuzkan Şatıroğlu, Çin’e yaptığı bir iş seyahatinde bir sosyal medya platformunun satış için ne kadar güçlü olduğunu gözlemlediğini anlattı. Türkiye’de Koçtaş bünyesinde bu platformun etkin kullanımına yönelik bazı pilot kampanyalar başlattıklarını söyleyen Dr. Şatıroğlu, “Kampanya, herhangi bir tanıtım çalışması yapılmadan dahi çok olumlu sonuçlar verdi. Bu da dijital pazarlamanın gücünü gösteriyor” dedi.