HABER: BARIŞ CABACI
Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesinden sonra dünyada Suriye vatandaşlarının ülkelerine dönüp dönmeyeceği sorusu gündemde. Tersine göçten etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor. Akademisyenler, güvenli ve gönüllü göçün uzun vadede olacağını belirterek, çıkış yolu için ne işte ne de istihdamda olan gençlere odaklanılmasını ve teknolojik yatırımların artırılması gerektiğini vurguladı.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Uğur Yasin Asal, Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin sona ermesiyle Ortadoğu’da yeni bir siyasal çerçevenin oluştuğunu belirtti. Asal, şunları söyledi: “Asıl belirleyici olan, halkların refah ve ekonomik aktiviteye erişim konusundaki talepleri olacaktır. Ancak modern anlamda bir ulus-devlet yapısı kurulamadığı için Suriye’de bu ve benzeri sorunlar yaşanmaya devam edecek. Özellikle 2011’de başlayan iç savaş ve 2015’te Rusya’nın müdahil olmasıyla Suriye, sadece bir iç çatışma değil, aynı zamanda küresel güç dengelerinin ve bölgesel güç rekabetinin sahnesine dönüştü.”
İRAN VE RUSYA
Asal, Suriye’nin geleceğine halkının karar vereceğine ve bölge ülkelerinin güvenlik ve istikrara katkı sağlamak zorunda kalacağına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “İran ve Rusya’nın geldiği nokta da bu gerçeği teyit ediyor. Tersine göç, beklenen bir süreç; ancak bunun hızlı gerçekleşmeyeceği kanaatindeyim. İnsanlar ülkelerine dönerken mevcut koşulları dikkate alacaklar. İlk etapta göç hız kazansa da orta ve uzun vadede, Suriye’de yeni bir hükümetin kurulması, devletin yeniden yapılandırılması ve istikrar ortamının oluşmasıyla bu süreç tam anlamıyla tamamlanacaktır.”
ULUSLARARASI AKTÖR
Doç. Dr. Asal, Suriye’de barış ve istikrarın inşasında uluslararası teşkilatların önemine de vurgu yaptı: “Barış sürecinde Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler gibi çok taraflı diplomasi mekanizmalarının aktif bir rol oynaması gerekiyor. Türkiye’nin ise bölgesel güvenlik ve istikrara katkısı, Suriye’nin yeniden imar edilmesinde kilit rol oynayacaktır.”
ENFLASYONA ETKİSİ SINIRLI
Birleşmiş Miletler’e göre 12 ülkede 6 milyonu aşkın Suriyeli göçmen bulunuyor. Suriyeli vatandaşlar, yaşadıkları ülkelerde ekonomiyi hem tüketim hem de üretim anlamında etkiliyor. “Suriyelilerin ülkelerine dönüşünün, arz-talep dengesini etkileyeceği aşikar” diyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, şunları söyledi: “Örneğin, düşük ücretli işgücünün azalması, özellikle gıda ve hizmet sektörlerinde fiyat artışlarına neden olabilir. Dünyanın birçok noktasından tersine göç haberlerini duyuyoruz. Öte yandan, etkilenecek bir diğer sektör de konut piyasaları. Mülklere talebin azalması, kira bedelini düşürebilir. Ancak genel anlamda, enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı olacağını öngörüyorum.”
TEKNOLOJİ YATIRIMI ARTMALI
Yeni sınır ticaretinin etkili olacağını belirten Prof. Dr. Aslanoğlu, “Lojistik, inşaat ve enerji sektörleri ön plana çıkacak. Türkiye’deki Suriyeli göçmenler, özellikle tarım (%24), inşaat (%20) ve hizmet (%18) sektörlerinde önemli bir işgücü sağlıyor. Kısa vadede, üretim maliyetlerinde artış görülebilir. Ancak uzun vadede, bu boşluk yerel işgücüyle ve teknolojik yatırımlarla doldurulabilir. iş dünyasının bu açığı teknolojiyle doldurması gerekecek” dedi.
HÜKÜMETTEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Ticaret Bakanı Ömer Bolat: Yeni dönemde Suriye ve Türkiye’nin ticaretinde önemli rol oynayacak Ceylanpınar Sınır Kapısı’nı yakın zamanda açtık. Suriye’nin yeniden imarı, ekonomik faaliyetin tekrar canlanmasıyla çok hızlı bir ticaret akışı olacaktır. Gümrüklerimizi de yeni döneme hazırlıyoruz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar: Suriye’de mevcut durumda elektriğe büyük bir ihtiyaç bulunduğu aşikar. Suriye’nin enerji ihtiyacına yönelik hazırlıklarımız var.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Suriye’ye yeni dönemde gereken desteği vermeye hazırız. Suriyelilerin gönüllü
ve güvenli geri dönüşlerinin sağlanması ve ülkenin yeniden imarı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. BM’den de destek bekliyoruz. Barışta kararlı bir dış politikamız var.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: Günlük 300-350 civarında dönüş oluyordu; bu sayı 700’e yükseldi. Bizim sınır kapılarımızda geri dönüşler için günlük kapasitemiz 3 bin civarındaydı. Geçiş için kapasiteyi 15-20 bine çıkartıyoruz.