Şirketler ise bu platformlarda sektöre, mesleğe veya pozisyona özel hashtag kullanarak adayların dikkatini çekiyor.
Artık insan kaynakları siteleri de şirketler için sosyal medyayı kullanıyor. Site üzerinden yapılan duyuruyla yetinmeyen kariyer siteleri, ilgili şirkete bu ilanı kendi sosyal medya hesaplarından kolayca paylaşma imkanı sunuyor. Bunun dışında ilanın sosyal medya platformlarındaki belli bir hedef kitleye ulaşmasını sağlayacak şekilde paket hizmetler de veriliyor.
HABER: ADEM ORHUN
İş dünyasının en büyük problemlerinden biri olan insan kaynağı temininde alternatifler artıyor. Önceki yüzyılda ağırlıklı olarak gazete ilanı veren şirketler, internetin yaygınlaşmasıyla daha geniş kitlelere ulaşma imkanı buldu. Bu aşamada teknolojiyi kullanarak hizmet veren iş ve işçi bulma şirketleri de kurdukları kariyer siteleriyle milyonlarca kişinin işe girişine aracılık etti. Fakat teknolojideki gelişmeler ve toplumsal değişim, yeni mecraların etkinliğini de artırıyor. Sosyal medya kullanımının artması, iş arama faaliyetlerinin bir kısmının bu platformlardan yürütülmesine yol açıyor. Geleneksel kariyer sitelerinin yanı sıra LinkedIn, Facebook, Instagram, X (Twitter) ve Tiktok gibi sosyal medya platformları hem iş arayanların hem de işe alım yapanların kullandığı birer mecra haline geliyor.
GÜNDE 3 SAAT
Yapılan araştırmalar, Türkiye’de bir kişinin günde 7 saatini internette geçirdiğini gösteriyor. Bu sürenin
2 saat 44 dakikası da sosyal medya hesaplarında geçiriliyor. Türkler, dünya ortalamasının üzerinde bir süre sosyal medya hesaplarında bulunuyor.
Diğer yandan yapılan başka bir araştırmaya göre, sosyal medya hesabı kullanıcılarının yüzde 76’sı sosyal medya içeriklerinin bir şirkete katılma seçimlerini etkilediğini belirtiyor. Bu oran Türkiye’de daha yüksek. MichaelPage’in araştırmasına Türkiye’den katılan sosyal medya kullanıcılarının yüzde 85’i, sosyal medyayı iş ilanlarına göz atmak için kullanıyor. Yine bunların yüzde 41’i her gün iş ilanları için bu platformları kontrol ediyor. Yaş ayrımı olmaksızın değerlendirildiğinde bu kişilerin yüzde 14’ü işle ilgili sebeplerle Facebook kullanıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 8’i Facebook’ta iş arıyor. Yine araştırmaya katılanların yüzde 24’ü Instagram’da iş ilişkileri kuruyor. Dolayısıyla sosyal medya enformasyon ya da network için kullanılıyor.
YÜZDE 10’UN TERCİHİ
Yaş gruplarına göre değerlendirme yapıldığında ise gençlerin bu alanı iş için daha fazla kullandığı görülüyor. 18-29 yaş arasındaki gençlerin beşte biri mesleki sebeplerden dolayı Instagram kullanıyor. Yine bu yaş grubundakilerin 10’da biri, Instagram’da iş arıyor. Geleneksel kariyer şirketleri de bu gelişmeler üzerine insan kaynakları yetkililerine sosyal medya için daha fazla çözüm sunmaya başladı. Kariyer siteleri, şirketlerin verdikleri ilanı aynı zamanda kendi sosyal medya hesaplarında da yayınlayabilmesi için kolay paylaş linkleri üretiyor. Bunun dışında sosyal medyada daha kapsamlı bir şekilde işe alım faaliyeti yürütülmesi için hedef kitle bazlı paket çözümler sunuluyor. Buna göre yaş grubu, şehir, ilgi alanı, meslek, cinsiyet ve diğer kriterlere göre filtrelenmiş binlerce kullanıcıya tek hamlede ulaşma veya milyonların dikkatini hızlı bir şekilde çekebilme imkanı sağlanıyor.
İK SİTELERİ DEĞİŞİYOR
Bunların yanı sıra şirketler de bu değişime ayak uyduruyor. Web sitelerini, kullanıcı dostu olması için tasarım ve içerik geliştirme çalışması yapan şirketler, tanıtım ve işe alım odaklı kariyer başlıklarını ilk sayfadan kolayca ulaşılır şekilde konumlandırıyor. Bunun devamında o aşamaya kadar gelmiş adaylara özel sayfalar ve formlar üretiliyor. Benzeri bir çalışma, artık şirketlerin kurumsal sosyal medya hesaplarında da yapılıyor. Şirketi ve ürünlerini tanıtan geleneksel metinlerin yanı sıra çalışma ortamı, kariyer imkanları ve yan haklar konusunda da bilgiler veren paylaşımlar akışta yer buluyor.
ÖZEL HASHTAG
Bu paylaşımlar, hem sektör hem de pozisyon odaklı hashtag (# işaretli anahtar kelimeler) ile destekleniyor.
Bu hashtag üzerinden gelen potansiyel adayların, şirket sitesine veya söz konusu ilana çekilmesi sağlanıyor. Ayrıca işe alımda kullanılan hashtaglar, tersine de takip edilebiliyor. Yani şirket, ilan verirken hashtag kullandığı gibi İK yetkilisi de bu hashtag ile paylaşım yapmış adayları tespit ederek ‘konuyla ilgilenen kişiler’ havuzu oluşturabiliyor. Bu yöntem özellikle yetenek avcısı İK uzmanları için avantaj sağlıyor.
PROFİL DEĞERLENDİRME
İşe alım çalışmalarında sosyal medya platformlarının kullanılması, şirketler için sadece alımla sonuçlanmıyor. Veri havuzu oluşturma, ön elemeyi geçebilecek adayların profilinin değerlendirilmesi konusunda da bu platformlar kolay bilgi kaynakları oluyor. İnsan kaynakları uzmanları, işe alımda finale kalması muhtemel adayları çeşitli filtrelerden geçirirken adayların sosyal medya paylaşımlarına da bakıyor. Adayın, meslekle veya sektörle ilgili paylaşımları veya beğenileri, bu konudaki etkinliklere katıldığına dair paylaşımları, İK yetkilileri için ayırt edici bir anlam taşıyor.
NE EĞİTİMDE NE İŞTE OLANLAR
Öte yandan, TÜİK verilerine göre Türkiye’de 15-24 yaş arası nüfus
12 milyon 872 bin. Bu üretim ve istihdam için önemli bir potansiyel oluştursa da geçen yıl ‘ne eğitimde ne işte olan’ gençlerin oranı yüzde 22.5 hesaplandı. Yapılan anketler bu gruptakilerin de yoğun şekilde sosyal medya hesaplarını kullandığını gösteriyor. Sosyal medya platformlarının da bu gruba yönelik işe alım çalışmalarının verimliliğini artıracağı değerlendiriliyor.
SOSYAL MEDYA HESABINI CANLANDIRMAK İÇİN ÖNERİLER
* Şirketin hesabındaki paylaşımları gözden geçirin.
* Dikkat çekici infografiklerle şirketin başarılarını gösterin.
* Yüksek etkileşim için kısa, ilgi
çekici videolar oluşturun.
* Veri elde etmek için eğlenceli anketler ve testler yayınlayın.
* Sayfanızı sürekli kontrol edip yorumları beğenin, soruları cevaplayın.
İK’NIN PERFORMANSINI ARTIRIYOR
İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yahya Fidan, iş arama ve işe alım çalışmalarında sosyal medyanın artan etkisine dikkat çekti. Rekabet ortamında yeni araçların öneminin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Fidan,
“Her işletme gerek eleman seçme gerekse kendini tanıtma anlamında bu mecraya önem vermek zorunda” dedi.
Bu mecranın, klasik iletişim araçlarına göre üstünlükleri olduğunu belirten Prof. Dr. Fidan, şunları söyledi: “Bu üstünlük sebebiyle iş görenlerin sosyal medya kullanımı işletmeler tarafından olumlu karşılanmaya, sıklıkla teşvik ediliyor. Sosyal medyanın bu denli hızlı gelişimi, insanların sürekli olarak sosyal medya kullanmaları ve sosyal medyaya erişim sağlama istekleri doğal olarak hem işletmeleri hem de iş arayan yeni nesli etkiliyor. Ayrıca artık iş hayatında sosyal medya da performans değerlendirmede sıklıkla kullanılıyor. Bu itibarla işletmeler, iş gören seçimi yaparken adayların sosyal medya hesaplarını da incelemeye alıyor. İşe alım süreçleri üzerine yapılan araştırmalar da işe alma kararlarında sosyal medya kullanımının artmasının iş gören performansını artırdığını gösteriyor. Bu yoğun rekabet ortamında her işletme, kendisini daha görünür, etkili kılabilecek çalışanları istihdam etmeyi öncelemelidir. Bu sebeple, işe alım süreci öncelikli bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Yeni mecraları bilen, doğru ve etkili kullanan, böylece kurumun tanınırlığına daha yüksek düzeyde katkı yapabilecek kişilerin istihdam edilmesi, kuşkusuz işletmeyi rekabette daha güçlü hale getirecek bir olgudur.”
