İş dünyasından 3 önemli beklenti

Giriş: 17.12.2018 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

Yılın son Oda Meclis toplantısında konuşan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yeni yıl için ‘iş dünyasının ortak paydası’ olarak nitelediği üç öneriyi gündeme getirdi. İş dünyasının 2019 beklentilerinin üç konu etrafında yoğunlaştığını belirten Avdagiç, bu önerileri şöyle sıraladı: “Kamuyla iş yapan yüklenici firmalara, hak edişlerinin zamanında ödenmesi. Sayın Cumhurbaşkanımızın İkinci 100 Günlük Eylem Planı’nda da açıkladığı üzere KDV iadesi ödemelerinde hızlı hareket edilmesi ve finansmana erişimde iyileşme sağlanması. Bu üç konu ortak payda. Çünkü bu, reel sektörü gerçek anlamda fonlayacaktır. Daha da önemlisi finansman maliyetinin bu kadar yüksek olduğu bugünlerde reel sektörü bankalar gözünde güçlendirecektir. Aynı zamanda bankalara ve krediye olan talebi de azaltacaktır.”

ÜÇLÜ FIRSAT

Şekib Avdagiç, Türkiye’nin önünde yeni sanayileşme hamlesi için üç önemli fırsat olduğuna dikkat çekerek, “Bunlar, Çin’in 10 yılda zenginleşmesi, ticaret savaşları, kurun makul seviyeye gelmesidir. Bu sentez, ihracatla sanayileşmemiz için fırsattır” diye konuştu.

YOL ARKADAŞIM

Sözlerine milli duruşun ve istiklalimizin büyük şairi Mehmed Akif Ersoy’u anarak başlayan Avdagiç, Oda’nın 19. Dönem Başkanı İbrahim Çağlar’ın vefatının birinci yıl dönümü olduğunu hatırlattı.

Avdagiç, duygularını şöyle dile getirdi: “Kıymetli yol arkadaşım, dostum, 19. Dönem Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Çağlar’ı, 11 Aralık 2017 günü kaybetmiştik. Onunla birlikte bu meclis çatısı altında 18 yıl boyunca hizmet ettik. İTO’da ortaya koyduğu ‘doğru’ ve ‘iz bırakan’ hizmetlerinin takipçisiyiz.”

GÜVENSİZLİK ALGISINA CEVAP

İTO’nun Kotler Vakfı ile birlikte yaptığı Dünya Pazarlama Zirvesi’nin Türkiye için önemine dikkat çeken Avdagiç, “Philip Kotler ve diğer pazarlama üstadları, ülkemiz aleyhinde ‘güvensiz yer’ algısı oluşturulmaya çalışılırken, İstanbul’a geldiler. İstanbul’un ve Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğunu dosta düşmana gösterdiler. Bu etkinlik, sadece bu imajı kırmak için yapılsaydı bile yeterli olurdu” dedi.

ZORLU SENE

Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada zorlu bir senenin geride bırakıldığını belirten Avdagiç, “Dünyaya baktığımızda 2017’den 2018’e geçen, 2018’de daha da katmerleşen çok sayıda gelişme ve bunların Türkiye’ye yansımalarını görüyoruz” yorumunu yaptı. ABD ekonomisine yönelik resesyon riskinin arttığını hatırlatan Avdagiç, şöyle devam etti: “Uzmanlar, Fed’in 2019’da daha önce ifade ettiği ölçüde bir parasal sıkılaştırma yapamayacağını söylüyor. Bu yeni bir varlık alım fırsatı olabilir ve Türkiye’ye olumlu yansıyabilir.”

MALİYET ENFLASYONU

Ekim ayı başından bu yana, Türkiye’nin küresel medyanın öncelikli gündemi olmaktan çıktığını hatırlatan Avdagiç, Türkiye’nin cari açığının hızla gerilemeye başladığını, ihracatta da rekor üzerine rekor kırıldığını vurguladı.

Türkiye’nin bir maliyet enflasyonuyla karşı karşıya olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “Uzmanlar söylüyor, biz de reel sektör olarak biliyoruz. Maliyet enflasyonu salt para politikasıyla halledilemez. Aynı zamanda maliye politikası ve hükümetin direkt kontrol politikalarına da ihtiyaç duyar. İşte biz bu yüzden Yeni Ekonomi Programı’nı önemli ve fonksiyonel buluyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımızın açıkladığı bu programın detayları bize, bu konuda ümit veriyor. Bu arada şunu vurgulamalıyım: Biz kendimize özgü çözüm metotları geliştirmeliyiz. Sözgelimi IMF’nin son 40 yılda uygulamaya soktuğu liberal önlemlere kanmamalıyız. Onlar işimize yaramadı, durgunluğa sebep oldu. Altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu süreçte, kamu proaktif rol almalı, gerekli desteği vermeli. Çünkü ekonominin olumluya gitmesi, kamunun gücüyle sağlanacak.”

ABD İLE İLİŞKİLERİ İZLİYORUZ

Yoğunlaşan ticaret savaşlarının ekonomik gelişmeleri doğrudan etkileyecek duruma geldiğini vurgulayan Avdagiç, ABD ile Türkiye’nin ilişkilerinin alacağı istikametin son derece önemli olacağını belirtti. Siyasi bir komplo olan Zarrab Davası’nın, Türkiye üzerinde Demokles’in kılıcı gibi tehdit aracı olarak kullanıldığını söyleyen Avdagiç, şöyle devam etti: “Ardından bu yıl, döviz üzerinden Türkiye ekonomisini kıskaca alma süreci başladı. Halkbank etrafında oluşturulmaya çalışılan şüpheleri hatırlayalım… Ayrıca sınırımızda devam eden gelişmeler de önemli. Fırat’ın Doğusu, F-35 uçaklarının teslimi, Rusya’dan S-400 alımı ve İran ambargosu gibi konulardan hareketle, Türkiye-ABD ilişkilerinin ne yöne doğru gidebileceğini dikkatle takip ediyoruz.”

YERİNE GÖRE YAPILANDIRMA, YERİNE GÖRE KAYNAK

Başkan Avdagiç, İstanbul iş dünyasının kaynak temini ile ilgili temel beklentilerini şöyle anlattı: “İlk olarak daralan kredi muslukları, yerine göre yapılandırma, yerine göre yeni kredi sağlamak suretiyle bir an önce açılmalı. İkinci olarak, kamuyla iş yapan yüklenici firmalara, hak edişlerinin zamanında ödenmesini bekliyoruz.”

YENİ BİR DEĞİŞİM YOLU AÇILDI

Aralık ayı Oda meclis toplantısını açan İTO Meclis Başkanı Öztürk Oran, “Hayat, doğumdan ölüme bir yürüyüş ve ezanla-namaz arası kadar kısa” diyerek, geçen yıl vefat eden 19. Dönem İTO Başkanı İbrahim Çağlar’ı andı. Oran, “Bugün 1 yıl geçmesine rağmen kendisini anarken hepimiz duygulanıyoruz. Demek ki Çağlar, bu dünyadaki kısa yürüyüşünde, ardında insan biriktirmiş, yürüdüğü yolları yeşertmeyi bilmiştir.
Cenab-ı Hak rahmet eylesin. Cennetiyle, cemaliyle güldürsün” dedi.

Dünyanın dört bir yanında belirsizlik yaşandığına dikkat çeken Oran, “Hangi köşeye baksak kaos ortamı görüyoruz” diyerek şöyle devam etti: “Dünyada kartların yeniden dağıtıldığı bu süreçte, Türkiye’nin hızını kesme çabalarının yoğunlaştığına şahit olduk. Özellikle Türkiye’nin yeni ve güçlü bir siyasi sistem tesis ettiği Haziran 2018’den itibaren ekonomimize yönelik saldırıların dozu arttı. Bu defa döviz kuru ve faiz seviyesi üzerinden makro dengelerimizi alt etme çabalarıyla karşı karşıya kaldık. Bugünlerde bu mücadeleyi başarıyla götürdüğümüze dair iki önemli rakam hepimize moral verdi. Birincisi kasımdaki enflasyondaki gerileme. İkinci gelişme ise büyüme cephesinde yaşandı. Keza Sayın Cumhurbaşkanımız, İkinci 100 Günlük Eylem Planı’nı da açıkladı. Açıklanan maddeler, Türkiye’nin kararlılığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bunlar ülkemizin direncini, dirayetini ve marka değerini daha da yukarı çekmiştir. Bugün Türkiye, özellikle kur meselesine daha da dikkat kesilerek kendine yeni bir değişim ve dönüşüm yolu açmıştır.”

MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE

TÜRKİYE’YE YAYILAN KADIN PROJESİ

Hatice Güner Kal / Telekomünikasyon Meslek Komitesi: İstanbul Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı olarak gururla Türkiye’ye yayılan projemiz ‘Geleceği ­­Yazan Kadınlar’ ile ilgili bilgi paylaşacağım. Kurulumuzun projesi olan ‘Mobil Çözümlerin Adresi: Kadın’ ile kadınların kod yazmayı öğrenerek sektöre girmesini amaçladık. Turkcell ile yaptığım görüşmeler neticesinde proje Türkiye’ye mal oldu ve ismi değişerek ‘Geleceği Yazan Kadınlar’ oldu. Kadınlara kod yazmayı, mobil uygulama geliştirmeyi öğrettik ve böylece 200’den fazla proje çıktı. Bu yıl projemize 21 şehirde 5 bin kadın katılacak. Projemiz Emine Erdoğan himayesinde sürüyor. Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasının tek yolu, kadınların iş dünyasında daha çok yer alması, daha çok kadının girişimci olması ile mümkün olacak.

YENİ HAL KANUNU TARIMI BİTİRİR

Abdulmuti Baran / Meyve ve Sebze Meslek Komitesi: Hal yasası ile komisyonculuğun kaldırılması gündemde. Hal komisyoncuları, üreticiden alıp üzerine kâr koyup satan kişiler değil. Komisyoncu, alıcı ile satıcıyı bir araya getirir ve gelen malın fiyatı ne ise brüt satış fiyatından yüzde 8 komisyon alır. Fiyat artışına etki edemez. Komisyoncuyu bertaraf edip tüccarı getirmeye çalışan sistemde, tüccar, tarladan aldığını istediği fiyata satacak. Yeni kanun tasarısı, fiyatı artıracak. Türkiye, yaş sebze ve meyve üretiminde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sırada. Yıllık 50 milyon ton üretim yapıyoruz. Komisyoncular, üreticinin pazara erişim kanalı. Getirilmek istenen sistem, üreticinin işini bırakıp göç etmesine neden olacak. Hayvancılık gibi tarım da bitecek. Üretici birlikleri, hallerdeki komisyoncu paydaşları ile daha iyi bir entegrasyon sağlamalı. Hallerin özelleştirilmesine karşıyız. Avrupa’da 7 ülke gezdik ve gördük ki kamusuz bir hal yönetimi yok. Toptancı hallerinin yapısı güçlendirilmeli.

PLAKA TAHDİDİ İSTİYORUZ

Levent Birant / Şehiriçi Yolcu Taşımacılığı Meslek Komitesi: 17 bin üye ile İTO’nun en büyük üç komitesinden biriyiz.
31 büyük şehirdeki tahditli plaka uygulamasını yıllardır İstanbul için de istiyoruz. İzmit ve İstanbul arasındaki servis araçlarının geçişleri ile ilgili sıkıntı var. Bu bölgede milyonlarca insanın ikametleri birbirine girmiş durumda. Her iki ilden kalkan bir araç diğerine girince sorun yaşanıyor. Yıllar önce iki belediyeyi İTO’da bir araya getirdik, protokol yaptık. Karşılıklı belge verme mutabakatı sağlandı ama 4 aydır araçlarımız bağlanıyor. Pratikteki sıkıntıları çözmek için bu iki belediyeyi tekrar bir araya getirmeliyiz. Yolcu ve yük taşıyan araçlara, üçüncü köprüden geçiş ve yanlış uygulamalardan kaynaklı çok yüklü cezalar söz konusu.

MESLEK OKULLARINA HAMİ OLUN

Mustafa Büyükdede / Takım Tezgahları ve Otomasyon Meslek Komitesi: Okul-sanayi işbirliğinde İTO’ya verdiği destekler için teşekkür ediyorum. 2015’ten bu yana mesleki okullara hamilik çalışmasını yapıyoruz. İTO’nun hamilik ettiği okul sayısı 54’e çıktı. Meslek komitelerimizden, bütçelerinden arta kalan paralarını mesleki okullara yansıtmalarını rica ediyoruz. Her komitemizden bir kişinin mesleki okullara hami seçilmesini arzu ediyoruz.

SİGORTA BÜYÜK FONLAR ÜRETEBİLİR

Hasan Necmi Üze / Sigortacılık Meslek Komitesi: Türkiye’nin geçirdiği her krizde yüzlerce iş el değiştirdi, sayısız işyeri battı ve önemli kuruluşları yabancılar aldı. Zenginliklerimiz yok oldu ve onlarca yıl geriye gittik. Sanayi kuruluşlarını oluşturan insan kaynaklarının yok olması da üzücü. Dış borçlar ve borçlanmaya duyulan ihtiyaç bunun baş sebebi. Ekonomik kırılganlığı aşmak için içeride ilave kaynaklar oluşturmak zorundayız. Alman ekonomisi savaş sonrası 15 yılda toparlandı ve bugün dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında. Bunu başarmalarının sırrı, yurtiçinde oluşturdukları kaynaklar ve halkın tasarrufları idi. Yurtdışından az alıp çok satıyorlardı. Bu büyük kaynağı sigorta sektörü oluşturdu. Alman ekonomisine fon oluşturan sigorta şirketleri bugün dünyanın en büyükleri arasında. Türkiye’de sektör böyle büyük fonlar, kaynaklar üretebilir. İstikrarlı ve büyük fonlar oluşturabiliriz. Sektörün gelişmemesinin nedeni, sektöre olan güven eksikliği.

İNŞAAT SEKTÖRÜ DERS ÇIKARMALI

Reha Yeltekin / Konut İnşaatı Meslek Komitesi: Sektöre giren ve işin ehli olmayan insanlar, bazı sorunlara neden oldu. İşi bilmediği için batanlar ve kendisine güvenenleri mağdur edenler oldu. Müteahhit yetki belgesi ile ilgili sıkıntılarımız devam ediyor. Türkiye, coğrafyası nedeniyle 5 ile 8 yılda bir ekonomik kriz geçiriyor. Geriye değil ileriye bakalım. Gayrimenkul alanları sınırlandırılmalı. Sektör çok küçüldü. İnşaat batarsa 300’den fazla sektör kötüleşir. Birbirimize destek olalım. İnşaat sektörü bitmesin ama olanlardan ders çıkaralım. Sektör temizlenmeli. Konkordato krizi, zincirleme olarak sektörü vuruyor. Çözmek için kanuni düzenlemeler gerekiyor. İnşaat ile canciğer olan finans sektörü düşman oldu.

İŞ DÜNYASININ ÜÇ ÖNEMLİ SORUNU

Sait Kılıç / Kargo, Posta ve Depolama Meslek Komitesi: Bürokratik engeller, ticari dava sürelerinin uzaması ve kamuda iş ahlakı iş dünyasının en önemli ve öncelikli üç sorunu. İş hukukunda gerekli altyapı çalışmalarımızı bir an önce yapmalıyız. Komitelerimizin talepleri, yönetim kurulunu aydınlatmasının yanı sıra ekonomiye de büyük fayda sağlıyor. Yönetim kurulu, odamızdaki bürokrasiyi azaltmalı ve yok etmeli. Birden fazla sektörün bir arada bulunduğu ihtisas komitelerine başkanlık yapan yönetim kurulu üyeleri, komite kararlarını savunarak yönetimden geçirilmelerine ön ayak olmalı.

GEÇİŞ İHLAL CEZALARIİPTAL EDİLMELİ

Mücahit Yıldız / Kozmetik Meslek Komitesi: Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde bazı araçlara ait uyarı levhaları varken bazıları için olmaması sorun oluşturuyor. Bu nedenle geçiş ihlal cezaları iptal edilmeli. Aradan neredeyse iki yıl geçtikten sonra gelen cezalar nedeniyle sıkıntı yaşayanlar var. Çok yüksek miktarlardaki cezalar şirketleri kapatmaya kadar götürebilir. Esnaf ve işverenler araba vapurlarını kullanacağı için bu durum ticareti yavaşlatacak, şehir içi trafiği de kilitleyecek. Meclis üyelerimizden de yıllar öncesine ilişkin cezalar geldiğini söyleyenler var. Hatta sattıkları araçlara bile ceza geldiğini söylüyorlar. İTO’ya gelen sektörel toplantı davetleri portalda duyurulmalı, bir raportör katılarak rapor tutmalı ve rapor sektörlerle paylaşmalı. İTO, tıpkı CİMER gibi sürekli kendisine ulaşılmasını sağlayacak bir iletişim kanalı kurmalı.
Komite toplantılarını e-ticaret sitelerine koyabilmeli, yazılı materyal haline getirebilmeliyiz. Yoğun iş saatlerinde telefonlara bakan sayısı artırılmalı.

2016’DAKİ TAHMİNLERİM GERÇEKLEŞTİ

Mustafa Balkuv / Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: 50 yıllık şirket sahibi, 20 yıllık da İTO meclis üyesiyim.
7 Aralık 2018 tarihli İstanbul Ticaret Gazetesi’nde, 9. sayfada haberim var.
Haberin içeriği de yatırım yapmak. Ekonominin göstergesi açısından önemli bir işadamının yatırım yapması ciddi bir haber oluyor.
Birçok sorunumuz var ve ayda bir defa meclis toplantısına geliyoruz. Yıllar sonra konuşmacı arkadaşlarımız şikayet etmeye başladı.
Bu meclis şikayet eden bir meclis değil, her şeyin güllük gülistanlık olduğunu ifade eden bir meclisti. 2016’da bu mecliste bir metin okumuştum. Ben bir kahin değilim ama bugün yaşayacaklarımız belliydi. O gün ne dediysem bugün rakamlarıyla gerçekleşti.

FARKLI FİKİRLER ZENGİNLİĞİMİZ

Hacı Demir / Mali Müşavirlik Meslek Komitesi: Mecliste farklı fikirlerin olması zenginlik. Herkesin pencere-sinden olaylara bakmakta fayda var. Meclis oylarımızda çekimserler de değerlendirmeye alınmalı, onlar da ayrı sayılmalı.
Çünkü bu sayı lehte de aleyhte de olabilir. Meclis toplantımızı saat 14.00’a alalım. İştiraklerimizde görevli olan arkadaşlarımız meclisi bilgilendirmeli, yaptıklarını anlatmalı. Hazır yemek sektöründe, eğlence yerlerinde polis ve zabıta eliyle yapılan sigortalı çalışan denetiminin acilen SGK müfettişleri ve personeli tarafından ve vesikalara dayanılarak yapılması sağlanmalı.
5510 sayılı kanunda bu konu ile ilgili sıkıntı giderilmeli. Zabıta ve polis yaptığı denetimde tutanak tutuyor ve işyerine tutanağı vermediği için denetimler üst üste yapılabiliyor.

KÖPRÜ CEZALARINDAN MUZDARİBİZ

Aslan Kut / Kargo, Posta ve Depolama Meslek Komitesi: Daha önceki önerimizi yineliyorum. Köprü cezalarından muzdarip olan tüm komitelerden gelecek temsilcilerin yönetim kurulu başkanımız ile ilgili makamları ziyaret etmelerini ve durumlarını birinci ağızdan iletmelerini istiyoruz.
Ayrıca komitelerimize, yönetim kurulumuzun onayı ile icrai bir yetkinlik kazandırılabilir mi?