Cuma, 08 Kasım, 2024
HABER: ADEM ORHUN
Son yıllarda sıklığı artan iklim temelli felaketlerin önlenmesi için atılan adımlar, sanayiyi ve ticareti de etkiliyor. İklim değişikliğini yavaşlatmak için hazırlanan Avrupa Yeşil Mutabakatı, bu düzenlemelerin en kapsamlısı. Mutabakatta öngörülenler, AB üyesi ülkelerin yanı sıra bu ülkelerin ticari partnerlerini de etkileyecek. Birçok ülke gibi Türkiye de buna uygun dokümanlarını yayınladı. Böylece, yeşil dönüşüm kriterlerine uyum için kamunun ve iş dünyasının atacağı adımlar açıklandı. Yeşil Mutabakat’taki kurallara uyum aşama aşama gerçekleşecek. Ancak Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olan Almanya’da ticareti etkileyecek yeni bir yasa kabul edildi.
Almanya, küresel tedarik zincirlerinde insan haklarının korunması amacıyla ‘Tedarik Zincirleri Özen Yükümlülüğü Yasası’nı yayınladı. Büyük Alman şirketleri için 1 Ocak 2023’ten itibaren yürürlüğe girecek olan yasa, bu şirketlerin tedarikçisi olan şirketleri yakından ilgilendiriyor.
ÖZEN GÖSTERME ZORUNLULUĞU
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) geçtiğimiz haftalarda, Ticaret Bakanlığı’ndan alınan yazıya dayanarak üyelerini yasanın içeriği konusunda bilgilendirdi. Yazıda, yasanın Türkçe tercümesinin Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın web sitesinden temin edilebileceği belirtildi.
Yasa kapsamında, Alman firmalarının kendi tedarik zincirlerinde insan haklarına uyulup uyulmadığına ilişkin sorumluluk üstlenmeleri ve çalışan haklarının korunmasına yönelik özen göstermeleri zorunlu olacak. Yasa için ilk günlerde, Asya veya Uzak Doğu’daki ülkelerde insan hakları ihlallerini önlemeye yönelik olduğu yorumları yapılırken, Almanya’daki firmaların tedarikçisi olan bütün firmalarını, özellikle Türkiye’deki ihracatçı KOBİ’leri veya ara tedarikçileri etkileyeceği ifade ediliyor.
Almanya, geçtiğimiz yıl 19.3 milyar dolarla Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı oldu. Almanya’nın yeni yasasının veya benzeri uygulamaların Avrupa Birliği genelinde yayılması ihtimali bulunuyor.
Bu durumda yeşil kriterlerin yanı sıra insani ve sosyal kriterlerin, ihracatçı firmaların çoğunu, yeni adımlar atmaya zorlayacağı tahmin ediliyor. Yasanın özellikle kayıt dışı çalıştırma ve göçmenlerin ücret şartları konusunda zorlayıcı olabileceği değerlendiriliyor.
YASADA NELER VAR?
Bahse konu yasa özetle şu bölümlerden oluşuyor:
* Özen sorumlulukları (itina sorumlulukları, risk yönetimi, risk analizi, önleyici tedbirler, iyileştirici faaliyet, itiraz/şikayet usulü, direkt olmayan tedarikçi; dokümantasyon ve raporlama zorunluluğu)
* Hukuk yargılaması (dava açmak için özel ehliyet)
* Kontrol ve uygulama (raporun sunulması, incelenmesi ve kanuni belgelerin tevdi yetkisi, yetkililerin aksiyonları ve kanuni belgelerin tevdi, talimatlar ve önlemler, erişim hakları, bilgi ve feragat evraklarını sağlama yükümlülüğü)
* Kamu ihaleleri (kamu ihalelerinden dışlanma)
* Mali ve idari ceza
ALMANLARIN SORUMLULUKLARI
Yasanın Almanya’da uygulanmasında belli başlı adımlar şöyle olacak:
* Yurt dışından ürün veya malzeme satın alan tüm büyük şirketler Tedarik Zincirleri Özen Yükümlülüğü Yasası’ndan etkilenecek.
* 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren 3 binden fazla çalışanı olan şirketler (yaklaşık 1.000 firma) yasaya uyacak.
* 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren ise 1.000’den fazla çalışanı olan firmalar (yaklaşık 5 bin firma) yeni kriterlere uymak zorunda kalacak.
* Yasaya uyulup uyulmadığı Federal Ekonomi ve İhracat Denetim Kurumu (BAFA) ve yerleşik bir otorite tarafından kontrol edilecek.
* Kontroller, şirket raporları ve şikayetlere dayandırılarak yapılacak.
* Yasaya aykırı bir durum belirlendiğinde, ilgili firmalardan sorunun çözümü veya asgari düzeye indirilmesi istenecek.
* Firmaların sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde para cezası ve üç yıl boyunca kamu ihalelerine katılamama yaptırımı devreye girecek.
TEDARİKÇİDEN İSTENENLER
Yasa kapsamında Alman firmalarından, dış tedarikçilerinin şu konularda beklenen kriterlere uyup uymadığını gözetmeleri isteniyor:
* Çocukların çalıştırılmaması
* Zorla çalıştırma yasakları
* İş sağlığı güvenliği tedbirleri
* Kimyasal, fiziksel, biyolojik etkilerden kaçınmak için uygun koruyucu önlemlerin eksikliği
* Çalışma saatleri ve dinlenme aralarının uygun olmaması
* Çalışanların yeterli eğitim alıp almadığı
* Sendika özgürlüğü
* Dernekleşme özgürlüğü
* Ulusal veya etnik köken ayrımcılığı yapılmaması
* Eşit değerdeki iş için eşit ücret verilmemesi
* En azından asgari ücret verilmemesi
* Gıdaların üretimi ve muhafazası için doğal yapıyı bozan uygulamalar
* Çevre kirliliğine, aşırı su tüketimine yol açan yöntemler
* Kullanımı bir kişinin geçimini güvence altına alan araziden zorla tahliye yasağı
* İnsanlık dışı veya aşağılayıcı muamele yasağı
* Tehlikeli atıkların sözleşmelere uygun bertaraf edilmemesi
SADECE ÜRETİP SATMAK YETERLİ OLMAYACAK
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, Almanya Tedarik Zincirleri Sorumluluk Yasası’nı İstanbul Ticaret’e şöyle değerlendirdi: “Almanya’nın Türkiye’nin birinci ihracat pazarı olduğu ve Türkiye’de önemli bir yabancı yatırımcı konumunda olduğu dikkate alınırsa, Alman firmaların çalıştığı firmalar için daha katı standartların getirilmesi ve denetimin güçlendirilmesi, bu konumdaki firmaları etkileyecek. Bu yasanın temel amacı, insan hakları ve sosyal haklar açısından sorun yaratan uygulamaları tedarik zincirinden elimine etmek. Ahlaki ve sosyal kaygıların yanında sosyal haklar ve insan haklarında bu standartları yakalayamayan örneğin çocuk işçi çalıştıran, işyerinde işçi sağlığı ve güvenliğini temin edemeyen, sosyal güvencesiz işçi çalıştıran, zorunlu emekten yararlanan firmalar ile iş yapmamak ilkesi de etkili oluyor. Yasanın denetim ve yaptırım etkisi zaman içinde daha da genişletilebilir.
Ayrıca AB’nin de benzer bir yasal mekanizma oluşturduğu dikkate alınırsa, tüm AB üyesi devletlerin buna benzer uygulamaları giderek daha kapsamlı bir şekilde gerçekleştirmeleri söz konusu. Firmaların sadece insan haklarına aykırı uygulama içinde olmadığını belirtmeleri de yetmiyor. Bunun objektif bir şekilde raporlanması gerekecek. Sadece üretip satmak yetmiyor. Üretim ve satış süreçlerinin, giderek daha önemli hale gelen bu kriterleri karşılaması gerekiyor. Türkiye’nin AB ile gümrük birliğinin güncellenmesi de bu açıdan ayrı bir önem taşıyor.”
ŞİRKETLERDE YENİ SORUMLULARLA YÖNETİM ŞEMASI DEĞİŞECEK
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Köksal, yasanın, üretim, hizmet ve finans dahil tüm alanlarda uygulanacağına dikkat çekti. Köksal, konuyu İstanbul Ticaret’e değerlendirirken, “Tedarikçiler gerçek kişiler de olabilir, tüzel kişiler de. Bir işçi de çalıştırıyor olabilir, yüzlerce işçi de. Kanun kapsamındaki şirketlerden birinin tedarikçisi veya bu tedarikçinin tedarikçisi olmak yeterlidir” dedi. “Tedarikçi şirketlerin ve onların tedarikçilerinin hepsinin bir insan hakları sorumlusu atamaları gerekecek” diyen Prof. Köksal, şöyle devam etti: “Tedarikçilerin hepsinin yönetim şemasında ataması gereken sorumluların kimlere karşı raporlama yapacağı tespit edilecek, yönetim şeması buna göre güncellenecek.”
Zamanın daraldığını belirten Köksal, ayrıca şunları söyledi: “Uygulama, zaman ve masraf ister. Bu nedenle devletin destekleme fonlarının olması elzem. Tedarikçisi olduğunuz şirket sizinle ilişkiyi hemen kesmez. Ancak, eksiklik giderilmezse para cezalarıyla karşılaşacağı için sizden bunları yapmanızı isteyecektir. Ortak çabaya rağmen riskler kaldırıla-mıyorsa, o zaman satın alan şirketin sizinle çalışması artık mümkün olmayacaktır.”
05 Eylül 2022 Pazartesi
07 Kasım 2024 Perşembe
07 Kasım 2024 Perşembe
07 Kasım 2024 Perşembe
07 Kasım 2024 Perşembe
07 Kasım 2024 Perşembe