tatil-sepeti

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Yozgatlı memur bir ailenin beş çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Kazım Ekinci, tarlalarında modern tarım yapabilmek için İstanbul’a traktör almaya gelir. Ama traktör fabrikası grevdedir. Grevin bitmesini beklerken Hak Trans firmasının sahibi dayısından gelen iş teklifini kabul eder. Firma uluslararası nakliyede hızla büyür. Dayısı 1990 yılında firmayı Kazım Ekinci’ye devreder.

GÖRDÜM, YAPTIM

Ekinci, bir süre sonra bu sektörün kendine göre olmadığına karar verir. Avrupalı bir ortakla araçların gaz ve LPG dönüşümü işine girip, Kemos firmasını kurar. Bu sırada yurt dışında gördüğü bir cihazdan esinlenerek Türkiye’de bir ilki gerçekleştirir. Doğru akım vakumlu pompa üretimini gerçekleştirir. Kazım Ekinci, elektrik teknisyeni olduğu için cihazı görerek aynısını kolayca yapar. Ekinci bu sayede ürettiği pompa ile Türkiye çapında tanınır.

6 FARKLI SEKTÖRDE

Dünyanın dört bir yanına vakumlu ve dalgıç tipi pompa satan ve isteğe göre de üretim yapabilen Kemos Group, şu 6 sektörde faaliyet gösteriyor: Pompa, çöp istasyonu, taşıma, lojistik müşavirlik, restoran ve kafeterya. Kazım Ekinci, bu kadar işin arasında memleketi Yozgat’ın tarihine imza atacak projelerin de öncülerinden olur. Şu anda grup şirketlerinden birinin yöneticisi olan Arzu Hanım ile evliliğinden üç erkek çocuk sahibi olur. Büyük Alpaslan uçak teknolojileri, ortanca Alperen mekatronik, küçük Oğuz Kaan da orta sonda eğitimlerini sürdürüyor. Kazım Ekinci, Şirinevler’deki ofisinde İstanbul Ticaret’in sorularını cevaplandırdı.

FABRİKA GREV YAPINCA

Kazım Ekinci kimdir?
1964 yılında Yozgat’ta doğdum. Babam Ali Ekinci din görevlisiydi. Aynı zamanda da Kore gazisiydi. Beş kardeşin ortancasıyım. Babam bütün çocuklarını okuttu. Ben elektrik teknisyeniyim.

İstanbul’a ne zaman, niye geldiniz?
Tarlalarımızda modern çiftçilik yapabilmek için 1984 yılında traktör almaya gelmiştim İstanbul’a. Ama traktör fabrikası grevdeymiş. Dayımlarda kalıyordum ve grevin bitmesini bekliyordum. Bu dönemde dayılarımın ve teyze çocuklarımın şirketi Hak Trans’ta çalışmaya başladım. Böylece İstanbul’da kaldım.

ULUSLARARASI TAŞIMACI

Nakliyeciliği sevdiniz mi peki?
Kısa sürede işi öğrenmiş ve başarılı olmuştum. Sirkeci Yalıköşkü Han’daydık. Taşımacılığın yoğun olduğu bir dönemdi. Şişecam, Olmuksa gibi büyük firmaların taşımacılığını yapıyorduk. Senede 40–50 bin ton yük taşıdığımız oluyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile sektör için hiç umulmadık pazarlar açılmıştı. Aynı anda bir gemiye bin 500 aracımın bindiği günler olurdu. Ama bundan sonrası şoförün vicdanına kalıyordu. Şoför istediği zaman, belki aylarca sonra geri dönüyordu. Araç belli bir süre gelmezse teminat yatırmak zorunda kalıyor, büyük zarara giriyordum. Baktım ki bu iş bana göre değil, firmamı da araçlarımı da satarak 1998’de sektörü bıraktım.

OLMAYANI ÜRETTİM

Yeni sektörünüzü nasıl belirlediniz?
Araçlarda LPG kullanımı yeni başlıyordu. Kemos ismini verdiğim firmamı kurdum. Hollandalı bir firma ile distribütörlük anlaşması yaparak, gaz-LPG dönüşümü işine başladım. Cihazları hem iç piyasaya veriyor hem de montaj yapıyorduk ama gazda yüksek vergi sonucu talep durma noktasına gelince işi bıraktım. Bu sırada Türkiye’de hiç yapılmayan bir ürün üzerine çalışmalar yapıyordum.

Türkiye’de olmayan bu ürün neydi?
Doğru akımla çalışan mazot ve su pompası. Ağırlıklı olarak otomotiv sektörünü ilgilendiren sıvı aktarma pompası olarak adlandırabileceğimiz bir cihazdı. Bir Alman firmasının karavanlar için su temini sağlayan cihazından esinlendim. Elektrik teknisyeni olmam işimi kolaylaştırdı, cihazı ürettim. Birkaç motor üreticisi ile görüşmüştüm ama kimse bu işe yanaşmamıştı. Nihayetinde Ankara’da bir kalıpçı buldum. Kalıpçı, ‘Yılda 5 bin ürün garantisi verirsen kalıp parası almam’ dedi. Anlaştık… Deneme üretimine başladık… İstanbul’daki LPG dönüşüm atölyemi pompa imalathanesine çevirdim.

4 KEZ TURLADIM

Piyasa üründen nasıl haberdar oldu?
Türkiye’yi iki yıl boyunca dört kez turladım. Arabama malzemeleri koyuyor, alıcı ile yüz yüze görüşüyordum. Böylece Kemos vakumlu pompalar için ciddi bir bayi ağı oluşturdum. Yılda 2 bin pompa satmayı hedeflerken, 35 bin pompa satar duruma geldim. 2023 hedefimizde 150 bin adete ulaşmak yer alıyor. 32 yıllık bir firmayız. Bu müşteriye güven veriyor.

YETKİ BELGESİNDE LİDER

Yetki belgesi işine nasıl girdiniz?
Ulaştırma Bakanlığı’na danışmanlık hizmeti veriyoruz. 2003’te yasa çıkınca bir arkadaşım bu işe girmemi önerdi ve bu işe ilk başlayan firma olduk. Bin 500 firmaya yetki belgesi, K belgeleri, SRC belgesi gibi belgeler vermek için müşavirlik hizmeti sunuyoruz. Pazarın lideri konumundayız.

2 MİLYONLUK AİLEYİZ

Hangi STK’lardasınız?
Yozgat Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanıyım. 140 STK’nın çatı örgütü olan Yozgat Platformu’nun da başkanıyım. 2 milyon üyeye yakın bir aileyiz. TÜMSİAD’da başkan yardımcılığı yaptım. Uluslararası Kardeşlik Barış Ahlak Örgütü’nde (UKBA) Pakistan sorumlusuyum. Ayrıca İTO Meclis Üyesiyim.

YOZGAT’A 233 MİLYONLUK YATIRIM KAZANDIRDIK

Yozgat’ın 81 il içindeki 70. gelişmişlik sıralamasını nasıl değiştirebiliriz diye yola çıktığımızda yıl 2009’du. Yozgat Kültür ve Dayanışma Derneği olarak 2010 yılında Dünya Yozgatlılar Kurultayı’nı yaptık ve dünyadaki yaklaşık 900 hemşerimizi İstanbul’da ağırladık. Yozgat için bir tarım ve hayvancılık projesi üretmeye karar verdik. Böylece kentte hiç tesis yokken, 2015’in ocak ayında 99 tesis hayata geçmiş oldu. Bu tesislerin toplamı için Avrupa Birliği (AB) fonlarından Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) aracılığı ile 233 milyon yatırım kazandırdık. 75 beldemize birer tane 100 başlı hayvan tesisi kazandırmak için yola çıktık. Göçü durduracak, kente 1 milyar TL’lik bir katkı sağlayacak, eko sistemi ve kentin ekonomisini değiştirecek bir proje için adım attık. Dernekteki 25 Yozgatlı, Yozgat Birlik Tarım Hayvancılık Anonim Şirketi isimli şirketimizi kurduk, arazimizi satın aldık. AB’ye hazırladığımız proje onaylandı.

AB fonlarından 233 milyon TL yatırım kazandırdık. Projenin başlaması Yozgat’ta çığır açtı. Sarıkaya İlçesi Karayakup beldesinde Yobitaş tesisleri kuruldu. Yatırımlarımız devam ediyor.

İLK TAM OTOMATİK YERALTI ÇÖP İSTASYONU

Türkiye’de ilk kez haznesi yeraltında tam otomatik çöp istasyonlarını biz üretiyoruz. Başakşehir Belediyesi’ne yüzde 90’ı yerli malzeme 400 yeraltı otomatik çöp istasyonunu kurduk. Sistem içinde bulunan çöp miktarını gösteriyor, çöp arabasına koordinat veriyor ve otomatik çalışıyor.

NEHİR İSİMLİ POMPALAR

Sıvı aktarma pompalarımızın her birine bir nehrimizin adını verdim. Fırat, Dicle, Seyhan, Ceyhan, Manavgat, Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya gibi Türkiye’deki tüm nehirlerimizin isimleri ile 25 değişik pompa üretiyoruz.

HER YILA YENİ BİR ÜRÜN

Ürün yelpazesini genişlettik. Süt, meyve suyu, zeytinyağı gibi her türlü sıvıyı aktaracak pompalar üretiyoruz. Ayrıca sıvı aktarırken ölçüsünü gösteren dijital sayaçlı tabancalı pompalar ürettik. Her yıl yeni bir ürün piyasaya sürüyoruz. Müşterinin istediği özel üretimleri yapabiliyoruz. Gıda sektörü için tüzüğe uygun üretiyoruz. Mesela otomatik kahve makineleri için vakumlu pompa imal ediyoruz. Nestle ve Jakops’un ana tedarikçisiyiz.

ÜRÜN İSİMLİ WEB SİTELERİ

Her ürün ve hizmet için aynı isimde web sitesi adını aldım. Şu anda 100’den fazla ürüne ait aynı isimli sitemiz var. Ürün ismini internetten arayan doğrudan o isimdeki sitemizle karşılaşıyor. Sürekli sayfalarımıza ürün eklediğimiz için web tasarımcımız istediğimiz zaman işimizi yapamıyordu. Ben de kendi işimi kendim yapmaya karar verdim ve web tasarımcısı oldum. Yaklaşık 20 dilde destek veren internet sitelerimiz var. Moritanya’dan Ukrayna’ya, Macaristan’dan Almanya’ya kadar ihracat yapıyoruz. Bu geniş yelpazede çok dilli olmak zorundayız.

06 Mart 2016 Pazar

Etiketler : Röportaj