Hubble arşivinden gelen gezegen: 25 yıllık kozmik takip

Hubble teleskobunun 25 yıl arayla çektiği görüntüler, Güneş’e bağlı olmadan uzayda başıboş dolaşan gizemli bir gezegenin varlığını açığa çıkardı. Bu keşif, dış gezegen avcılığında tarihi bir dönüm noktası oldu.

Giriş: 09.07.2025 - 15:30
Güncelleme: 09.07.2025 - 15:30
Hubble arşivinden gelen gezegen: 25 yıllık kozmik takip

Hubble Uzay Teleskobu’nun arşiv görüntüleriyle desteklenen yeni bir çalışma, gökbilimcilere, yıldızına bağlı olmadan galakside sürüklenen "başıboş bir gezegenin" varlığını ilk kez bu kadar net biçimde ortaya koyma fırsatı verdi. OGLE-2023-BLG-0524 adı verilen olay, Mayıs 2023’te yalnızca sekiz saat süren kısa bir astronomik parlamayla başladı. Bu parlama, Einstein'ın öngördüğü yerçekimsel mikro merceklenme fenomenine dayanıyordu.


MERCEK OLAYININ SIRADIŞI YÜZÜ

Yerçekimsel mikro merceklenme, büyük bir gökcismin, önünden geçen daha uzak bir yıldızın ışığını geçici olarak büyütmesiyle oluşuyor. Fakat bu olayın asıl ilginç yönü, Hubble’ın aynı gökyüzü bölgesini 1997 yılında tamamen farklı bir gözlem amacıyla görüntülemiş olmasıydı. Aradan geçen 25 yıl, gökbilimcilere olağanüstü uzunlukta bir "temel çizgi" sundu.


GÖRÜNMEYEN YOLDAŞ YOK

Varşova Üniversitesi’nden Mateusz Kapusta liderliğindeki araştırma ekibi, 1997’ye ait Hubble görüntülerinde gezegenin yörüngesinde olabilecek bir yıldız aradı. Ancak yüksek çözünürlükteki bu verilerde herhangi bir yoldaş yıldıza rastlanmaması, bu gökcismin gerçekten başıboş bir gezegen olabileceği ihtimalini güçlendirdi.


GEZEGEN Mİ, YOKSA YALNIZ GEZGİN Mİ?

Normalde yıldızına bağlı gezegenler, geniş yörüngelerde bile olsa tespit edilebilir. Bu nedenle bu kadar kısa süreli bir mikromerceklenme olayının tetikleyicisinin bir yıldız olmadan uzayda yol alan bir gezegen olması oldukça dikkat çekici. Araştırmacılar, OGLE-2023-BLG-0524’ün kütlesinin Dünya ile Satürn arasında bir yerde olduğunu düşünüyor.

Hubble arşivinden gelen gezegen: 25 yıllık kozmik takip


GÜÇLÜ TELESKOPLAR YOLDA

Mevcut gözlemler, Hubble gibi teleskopların sınırlarını da ortaya koydu. Örneğin, 1997 görüntüleri yalnızca 21,7 kadirden parlak yıldızları ortaya çıkarabildiği için, çok sönük kırmızı cüceler bu verilerde seçilemiyor olabilir.


Ancak bilim insanları, James Webb Uzay Teleskobu ve 2027’de fırlatılması beklenen Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu gibi daha güçlü araçlarla bu olayların kökenini çok daha net ortaya koyabileceklerini belirtiyor. Roman teleskobunun yapacağı kapsamlı mikro mercek araştırmaları sayesinde binlerce yeni haydut gezegenin keşfedilmesi bekleniyor.


GELECEĞİN KOZMİK KEŞİFLERİ

Bu çalışma, yalnızca başıboş bir gezegenin keşfiyle sınırlı değil; aynı zamanda arşiv verilerinin ne kadar değerli olduğunu da gözler önüne seriyor. Hubble'ın 1997'de çektiği görüntüler, 2023’teki olayı destekleyerek, planlanmamış bir gözlemle gökbilim tarihinde yeni bir sayfa açtı.