tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

Balıkçı tekneleri, yasağın kalkmasıyla birlikte 1 Eylül’de denize açılıp ağ atacak. Diğer yandan Ege Denizi’nde trol tekneleri 15 Temmuz’da faaliyete başlamış durumda. Taze palamut meraklıları ise bu leziz deniz ürününe çok yakında kavuşacak. Zira çapariyle palamut avcılığı 15 Ağustos’ta başlıyor. Balıkçılar, ilk işaretler sebebiyle yeni sezondan oldukça umutlu. Karadeniz’de ağustos ayı başında sezonun ilk küçük palamutları kıyı balıkçılarına denk gelmeye başladı.
Sezon açılışına kadar palamutlar büyüyerek avlanabilecekleri yasal sınıra ulaşacak.

Her yaş grubunun beslenmesi için önemli olan su ürünlerinde tüketimi, kültürel alışkanlıklar kısıtlıyor.
Bu alışkanlık sektörü de olumsuz etkiliyor. Zira balık tüketimi genellikle sonbaharda ve kışın yapılıyor. Masada da yüzde 90 oranında taze balık tercih ediliyor.

Su ürünlerinin ticaretini yapan meslek grubunun, İstanbul Ticaret Odası’ndaki temsilcileri de tüketim tercihlerinden muzdarip. İTO Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Serdar Can, “Buzlu veya işlenmiş balık tüketimi çok düşük seviyede. Bu durum sadece belli sezonda belli balıkların satışının yapılmasını zorunlu kılıyor. En iyi balığı alıp şokluyoruz fakat tercih edilmiyor. Halbuki dışarıda bu böyle değil. Avrupalılar yıl boyu balık tüketiyor. Üstelik hem buzlu balık hem işlenmiş ürünler tüketicinin alternatiflerini de artırıyor” dedi.

ALGI VE REKLAM

Sektörün gelişmesi için algıda ve tercihlerde bir revizyonun gerçekleşmesi gerektiğini belirten Can, “Balık tüketim kültürünü değiştirecek geniş kapsamlı tanıtım çalışması yapılmalı. Yetiştirilmiş, buzlanmış veya işlenmiş ürünlerin reklamına ağırlık verilmeli. Bu konuda hem sağlık hem ekonomi alanındaki kurumlardan da reaksiyon bekliyoruz” diye konuştu.

YAZIN BOŞ

Serdar Can, tüketim alışkanlıklarının, bu işin ticaretini yapanları kira anlamında da zora soktuğunu belirtti.
Can, şunları söyledi: “Tüketimin 12 aya yayılmaması, sofraların yüzde 90 oranında taze balıkla sınırlı kalması, yazın satış noktalarının birçoğunun kapanmasına yol açıyor. Fakat biz yıl boyu kira ödüyoruz.”

MEZAT SİSTEMİ

Beylikdüzü’nde yapılan su ürünleri halinin, büyük ve modern olmasına rağmen, Türkiye’deki şartlara uygun olmadığını savunan Serdar Can, şu bilgiyi verdi: “Avrupa’da çiçek mezatlarına benzer şekilde işlemesi öngörülen halde, tüketici tercihleri sebebiyle küçük ebatlı taze balık sunumu ve satışı yapılıyor. Bir kasada 4-5 çeşit balık olabiliyor. Bizim bunları ayırmamız, mezat gibi sunmamız pek mümkün değil.”

İHRAÇ EDİLİYOR

İTO Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ahmet Sagun, su ürünleri ihracatının Türkiye için önemli gelir kalemlerinden biri olduğuna dikkati çekti. Özellikle çiftlik balığı denilen yetiştiricilikte hacmin sürekli arttığını belirten Sagun, “Onlarca çeşit üretimimiz var.
En çok levrek, çipura, alabalık ve orkinos ihracatı yapıyoruz. Sektörümüzün 2023 hedefi 5 milyar dolar ihracat. Bunun için gerekli yıllık yüzde 13 büyüme ortalamasına yaklaşmış durumdayız” dedi.

2017’de en çok su ürünü ihraç edilen ülkenin Hollanda olduğunu söyleyen Sagun, şu bilgiyi verdi: “Diğer ülkeler İtalya, Almanya, Japonya ve Birleşik Krallık. Sektör temsilcileri olarak yurtiçi ve yurtdışında talebin artırılması, sektörün imajının geliştirilmesi için çalışıyoruz. Yurt dışında markalaşma, mevcut ve hedef pazarlarda ortak tanıtım faaliyetleri yapmak için yol haritamızı her yıl güncelliyoruz.”

İTHAL YERİNE KARADENİZ SOMONU

İTO Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Ahmet Sagun, sektörün sorunlarından birinin Norveç somonu ile ilgili olduğunu anlattı. Norveç’in EFTA ülkesi olması sebebiyle gümrük vergisi olmadan gelen balığın, pazarda hâkim ürün olduğunu belirten Sagun, şunları söyledi:
“Döviz çıkışını azaltmak ve Karadeniz somonunu gerektiği şekilde tanıtmak için çalışıyoruz. Karadeniz somonu için çok başarılı Ar-Ge çalışmaları yapıldı ve fuarlarda yapılan tanıtımlar çok olumlu sonuçlar aldı. Besin değeri olarak da Norveç somonuna denk olan bu yerli değer ile yüksek ihracat rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz.”

RUSÜM VE KDV MALİYETİ ARTIRIYOR

Gürpınar’daki su ürünleri hali, belediye işletmesi olarak hizmet veriyor. İTO Hayvansal Gıda Ürünleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Serdar Can, yeni halde eskisinden çok daha küçük alan için iki kat kira ödemek zorunda kaldıklarını söyledi. Can, şöyle devam etti: “Buradaki firmalar için en ağır yüklerden biri de rusüm ücreti. Hale getirilen balıktan belediye yüzde 4 oranında hizmet bedeli alıyor. Bu rusüm diğer illerde yüzde 1 olarak uygulanıyor. Zaten tarım ürünlerinde yüzde 1 olan KDV, balıkçılıkta yüzde 8. Yüksek KDV ve yüksek rusüm sektör için ciddi bir yük. Bu yük, maliyetleri artırdığı için balık fiyatlarına da yansıyor. Bu yükler hafifletilirse hem tüccar hem tüketici için olumlu olur.”

SU ÜRÜNLERİNDE ÜRETİM ARTIYOR

TÜİK verilerine göre su ürünleri üretimi 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 7.2 artarak 630 bin 820 ton olarak gerçekleşti. Üretimin yüzde 43.8’ini yetiştiricilik ürünleri, yüzde 42.8’ini deniz balıkları oluşturdu.
Geri kalan yüzde 5.1 iç su ürünleri, yüzde 8.3 ise diğer deniz ürünlerinden geldi. Su ürünleri avcılığında geçen yıl yüzde 5.7, yetiştiriciğinde yüzde 9.1 oranında artış yaşandı.

ÇİFTLİKTEN 276 BİN TON

Avcılıkla yapılan üretim 354 bin 318 ton, yetiştiricilik üretimi ise 276 bin 502 ton oldu.

Türkiye’de kişi başına ortalama balık tüketimi ise geçen yıl binde 7 oranında artarak yüzde 5.49’a yükseldi.

YETİŞTİRİCİLİK ÜRETİMİ (TON)
Genel toplam 276.502
Tatlı suda alabalık (Gökkuşağı) 101.761
Denizde alabalık (Gökkuşağı) 4.972
Çipura 61.090
Levrek 99.971
DENİZDE AVLANANLAR (TON)
Toplam 269.676
Hamsi 68.211
Hamsi (yemlik) 89.881
İstavrit (Kraça) 8.065
İstavrit (Karagöz) 4.919
Kefal 2.313
Mercan 1.171
Mezgit 8.248
Orkinos 1.514
Yazılı orkinos 479
Palamut-Torik 7.577
Kolyoz 2.043
Sardalya 23.425
Tekir 2.074
Tirsi 1.576

15 Ağustos 2018 Çarşamba

Etiketler : Sektörel