Savunma ve havacılık sanayinde yaşanan hızlı büyüme, ileri kompozit malzemelere olan talebi her geçen gün artırıyor. Ancak bu talebe yanıt verecek üretim hızına ve teknolojik altyapıya sahip firma sayısı sınırlı kalıyor. Akademik bilgi birikimini sanayiye taşımayı hedefleyen CEF İleri Kompozit ve Malzemeler, bu alanda önemli bir boşluğu doldurmayı amaçlıyor. Şirketin kuruluş hikâyesini, teknolojik yaklaşımını ve gelecek hedeflerini, CEF İleri Kompozit ve Malzemeler kurucularından Cuma Ali Uçar, İstanbul Ticaret’e anlattı.
TAI VE BOEING’LE ÇALIŞTIK
Şirketiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Bu fikir nasıl doğdu?
CEF İleri Kompozit ve Malzemeler, 2023’ün ekim ayında İstanbul’da kuruldu. Kurucu ortaklar olarak Sabancı Üniversitesi Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nde yaklaşık 6.5 yıl boyunca birlikte çalıştık. Bu süreçte TAI ve Boeing gibi global firmalarla prototip üretim ve Ar-Ge projeleri yürüttük. Çalışmalarımız sırasında Türkiye’de ileri kompozit üretim metotlarının yeterince yaygınlaşmadığını fark ettik. Savunma ve havacılık alanında hızla büyüyen firmaların kompozit parça ihtiyaçlarının karşılanmasında ciddi bir boşluk olduğunu gözlemledik. Bu eksikliği gidermek ve üretim hızını artırmaya yönelik çözümler geliştirmek amacıyla CEF’i kurduk.
KOMPOZİT PARÇA GELİŞTİRİYOR
Ürün veya hizmetiniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
CEF olarak havacılık ve savunma sektörlerine yönelik kompozit parçalar ve üretim metotları geliştiriyoruz. Hem termoset hem de termoplastik kompozit üretim altyapısına sahibiz. Ancak stratejik olarak termoplastik kompozit malzeme, üretim metodu ve parça geliştirmeye odaklanıyoruz. Bunun yanında seri üretimini gerçekleştirdiğimiz termoset kompozit parçalarımız da bulunuyor. Geri dönüştürülebilir termosetler üzerine akademik çalışmalar yürütsek de bu malzemelerin üretim döngüsüne entegrasyonu için daha fazla gelişime ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.
YÜKSEK ÜRETİM HIZI
Geleneksel yöntemlere göre avantajlarınız neler? Yapay zeka veya makina öğrenmesi kullanıyor musunuz?
Geliştirdiğimiz üretim metotları, yüksek üretim hızlarını hedefleyen yöntemlerdir. Üretim sürecinde elde ettiğimiz verileri toplayarak dijital ikiz ve proses modelleme çalışmaları yapmayı planlıyoruz. Bu sayede kritik üretim parametrelerini belirleyerek üretim süreçlerini optimize etmeyi hedefliyoruz. Dünya genelinde kompozit üretimi alanında faaliyet gösteren merkezlerin, deneme-yanılma yöntemlerinden uzaklaşıp proses modelleme tabanlı simülasyonlara yöneldiğini görüyoruz. Türkiye’de bu yaklaşımın henüz yeterince benimsenmediğini düşünüyoruz. Üretim hızının artması kadar Ar-Ge hızının da artması gerektiğine inanıyoruz.
TİCARİ POTANSİYEL
Geliştirdiğiniz ürünlerin ticari geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yurt dışından talepler var mı?
Ürünlerimiz, öncelikle havacılık sektöründe faaliyet gösteren ve hızla büyüyen bir müşterimizin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirildi. Bu işbirliği, ürünlerimizin ticari karşılığını net biçimde ortaya koydu. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Stratejik İşbirliği Anlaşması sürecindeyiz. Kompozit Sanayicileri Derneği’ne üyelik başvurumuzu yaptık. Hem yurt içinden hem de yurt dışından ortak proje ve işbirliği talepleri almaya başladık. İhracat odaklı büyümeyi ve uluslararası pazarlarda daha aktif olmayı hedefliyoruz.
MIT VE NASA’YI TAKİP EDİYOR
Önümüzdeki döneme ilişkin hedefleriniz neler?
CEF’in beş yıllık yol haritasında, malzeme modelleme yazılımlarının makina öğrenmesiyle eşleştirilmesi yer alıyor. Bu sayede yeni nesil kompozit malzemelerin daha kısa sürede tasarlanmasını amaçlıyoruz. Avrupa Malzeme Modelleme Birliği’ne (EMMC) üyeliğimiz bulunuyor. Süper bilgisayarlar ve kuantum bilgisayarlarındaki gelişmeler, hesaplama gücünü önemli ölçüde artırıyor. Akademik çalışmalar, bu yaklaşım sayesinde teknoloji hazırlık seviyelerinin yıllardan aylara indirilebildiğini gösteriyor. MIT ve NASA gibi öncü kurumların çalışmalarını yakından takip ediyoruz.
Teknopark İstanbul etkileşimi ve desteğiyle yol gösterdi
Teknopark İstanbul’da yer almak şirketinize ne kazandırdı?
Kasım 2024 itibarıyla Teknopark İstanbul bünyesindeki Cube Incubation kuluçka programında yer alıyoruz. Burada sunulan eğitimler, mentorluk desteği ve hızlı iletişim imkânı şirketimizin gelişimine önemli katkı sağladı. Finansal farkındalık, proje yazımı, vergilendirme ve Ar-Ge teşvikleri gibi konularda verilen destekler oldukça yol gösterici oldu. Ayrıca ekosistemde yer alan havacılık ve savunma firmalarıyla kurulan etkileşim, Teknopark İstanbul’u CEF için stratejik bir merkez haline getiriyor. Vergi teşvikleri ve girişim sermayesine erişim olanakları da bu yapının sunduğu önemli avantajlar arasında yer alıyor.
