tatil-sepeti

HABER: E. SAHRA ÖZTÜRK

Mandela’nın ülkesi Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika kıtasının güney ucunda yer alıyor. 56 milyon nüfusa sahip ülke, Sahra Altı’nda Türkiye’nin en büyük ticari partneri konumunda. Ancak ikili ticaret hacmimiz 1.9 milyar dolar seviyesinde ve Türkiye aleyhine seyrediyor. Türkiye Cumhuriyeti Pretorya (Güney Afrika Cumhuriyeti) Büyükelçisi Elif Çomoğlu Ülgen, Afrika kıtasının ikinci büyük ekonomisi unvanını elinde bulunduran ülkeyi, ‘tüm Sahra Altı Afrika’nın marka merkezi’ olarak tanımlıyor ve Türk markalarını bayrak sallamaya-yatırıma davet ediyor.
Detayları kendisine sorduk:

Güney Afrika’nın Yönetsel Başkenti Pretorya başta olmak üzere, ülke içindeki iki küçük ülke olan Lesotho ve Eswatini Krallıkları’nda da Büyükelçimiz olarak görev yapıyorsunuz. Sizlerin gözünden Güney Afrika’yı jeopolitik-ekonomik çerçevede tanıyabilir miyiz?

Türkiye olarak, Güney Afrika Cumhuriyeti ile olan ilişkilerimizi 1993 yılından itibaren apartheid rejiminin sona ermesiyle birlikte oluşturduk. Ve o yıllardan itibaren karşılıklı olarak ülkelerimizde büyükelçiliklerimiz var. Pretorya’daki Büyükelçiliğimiz de 1993 yılında kuruldu. Geçen seneye kadar yine devletimizin mülkiyetindeki bir binada hizmet veriyorken, geçen sene Sayın Cumhurbaşkanımızın da açılışını şereflendirdiği yeni büyükelçilik binamıza taşındık. Ülkenin üç ayrı başkenti var; idari başkenti ve bütün bakanlıkların ve büyükelçilerin yer aldığı Pretorya. İkinci başkent ise parlamentonun yer aldığı ve parlamentoların tüm mutat oturumlarının, açılışlarının ve toplantılarının düzenlendiği Cape Town. Üçüncü başkentleri de ülkenin bütün hukuki alt yapılarının ve anayasa mahkemelerinin olduğu Bloemfontein’dir.

Nüfusu hakkında bilgi verir misiniz?

Güney Afrika Cumhuriyeti şu anda 1.2 milyon metrekarelik yüz ölçümüne sahip ve 56 milyonluk genç bir nüfusu var. Bu yönleriyle nüfusu bizden az, yüz ölçümüyle bizden geniş. Fakat birçok açılardan da Türkiye’ye benziyor.

Güney Afrika’daki Müslüman nüfustan da bahsetmek isterim. Güney Afrika’da nüfusun yüzde 1.5’ini Güney Afrikalı Müslümanlar oluşturuyor. Bunlar genelde Hintli ve Malay kökenli. Fakat ekonomik gücün yüzde 15’ine yakınını ellerinde tutuyorlar. Ayrıca bu nüfuzlu kitle, ülkemize ve Sayın Cumhurbaşkanımıza çok büyük bir hayranlık besliyor.

DÖNÜM NOKTASI

İkili ilişkilerimiz nasıl?

İktidar Partisi ANC’nin başkanlığını yürüten ve hali hazırdaki Cumhurbaşkanı Ramaphosa, bir önceki Cumhurbaşkanı Zuma’nın parti içinde devrilmesi sonucunda geçtiğimiz senenin şubat ayı başında cumhurbaşkanlığı görevine başlamıştı. Ramaphosa, ülkenin çok saygın bir iş adamı. Nelson Mandela’nın yanındaki genç ekipten, müzakereci ve konuşma yazarı olarak biliniyor.

Esasen Ramaphosa’nın iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye-Güney Afrika ilişkilerinde yeni bir dönemin açıldığını söyleyebiliriz. Çünkü geçen sene cumhurbaşkanı olduktan sonra Güney Afrika birçok uluslararası toplantıya da ev sahipliği yaptı. Bunların en önemlisi Brics Zirvesi’ydi. Geçen sene 26-28 Temmuz 2018 tarihleri arasında Brics Üyeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) bir araya geldi. Zirve kapsamında her yıl zirveyi düzenleyen ülkenin uhdesinde özel konuk davet etme yetkisi de var. Cumhurbaşkanı Ramaphosa da, o yetkisi marjında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı bu zirveye davet etti. Sayın Cumhurbaşkanımız da zirvenin gerçekleştiği aynı tarihler arasında Güney Afrika Cumhuriyeti’ne bir ziyaret düzenledi. Hem Ramaphosa’nın özel konuğu sıfatıyla Brics Zirvesi marjında görüşmelere (Brics Plus toplantılarına) katıldı hem de Ramaphosa ile kapsamlı bir ikili görüşme gerçekleştirdi. Aslında bu görüşme, Türkiye-Güney Afrika ilişkilerinde de bir dönüm noktasına işaret etti. Çünkü bu görüşme ekonomik odaklıydı.

ÖDÜLLENDİRİCİ PAZAR

Güney Afrika, nasıl bir pazar potansiyeline sahip?

Sabrı gösterirseniz Güney Afrika pazarından yabancı bir yatırımcı olarak kâr etmeden çıkmanız zor. Çünkü ödüllendirici bir pazar. O nedenle büyük ölçekteki yatırımcılarımızı özellikle teşvik ediyoruz. Küçük-orta ölçekteki yatırımcılarımıza da bu pazarda nasıl sağlıklı bir şekilde hukuki güvencelerini arkalarına alarak yatırım yapabileceklerini izah ediyoruz.

Büyükelçilik olarak da önceliğimiz Güney Afrika ticari ilişkilerini ilerletmek. Ticaret hacmimiz şu anda 1.9 milyar dolar civarında ve Türkiye’nin aleyhine seyrediyor. Çünkü biz buradan değerli madenler alıyoruz. Bizim birincil amacımız, bu ticaret hacmini, potansiyellerimizi yansıtacak şekilde yukarıya çekmek.
Bunu yaparken de burada Türk yatırımcısına en güvenli, en sağlıklı yatırım imkanlarında yol göstermek.

MARKA MERKEZİ

Güney Afrika’nın yatırımcılardan beklentisi nedir?

Güney Afrika tüm Sahra Altı Afrika’nın marka merkezi. Nasıl Ortadoğu’yu etkilemek için Dubai’de bayrak sallamanız gerekiyorsa Sahra Altı Afrika’da da Güney Afrika’da olmanız gerekiyor. Johannesburg’daki alışveriş merkezlerinde olmanız gerekiyor. Cape Town’da, Durban’da bayrak sallamanız gerekiyor ki, civar ülkelerden Güney Afrika’ya kolaylıkla erişen diğer girişimciler ve diğer yatırımcılar sizi görsün, burada tanısın ve sizinle bağlantıya geçsinler.

Aynı şekilde tabii fuarlar bakımından da Güney Afrika, Afrika’nın önemli bir fuar merkezi. Johannesburg’da her yıl neredeyse her sektörde Afrika Kıtası’nın en büyük fuarları düzenleniyor. Memnuniyetle müşahede ediyoruz ki, Ticaret Bakanlığımızın da teşvik ve destekleriyle bu pazarda yer almak isteyen nerdeyse her sektörde şirketimiz düzenli olarak buraya geliyor. İnanıyorum ki bu çabaların, bu atılan adımların sonuçlarını da süratle önümüzdeki dönemden itibaren almaya devam edeceğiz.

YATIRIMCI BAŞ TACI

İş dünyamıza Güney Afrika ile ilgili tavsiyeleriniz neler?

Güney Afrika’ya gelecek iş adamlarımıza tavsiyelerimiz; bir kere gelsinler! Güney Afrika gerçekten büyük ve güvenli bir pazar. Güney Afrika’ya bir kere girdiğinizde, buradan çıkmanız zor. Çünkü gerçekten yatırımcı için cazip imkanlar sunuyor. Ve burada yatırım yaparsanız, hele ki istihdam yaratırsanız Güney Afrika makamlarının gözünde de çok özel bir yeriniz oluyor. Güney Afrika’da olmayan bir hizmeti onlara getirdiğinizde sizi başlarının üstünde taşıyorlar. Birçok ülkeye göre her ne kadar Batılı normlar ve hukuk alt yapısı var ise de iş kurma, işi başlatma ve kolaylaştırma anlamında belki özellikle Afrika’daki diğer ülkeler kadar cazip değiller. Ama sistematik ve bilinçli bir çalışmayla, biraz sabırla burada başarısız olabilecek bir iş adamımız yok. Zaten Türk girişimcisine güvenim tam. Onları bekliyoruz ve Ticaret Müşavirliğimizle birlikte elimizden gelen kolaylığı sağlamak için hazırız.

BAYRAKTAR TÜRK MARKALARI

Türk firmalarının-markalarının yatırımları nasıl?

  • Arçelik DEFY: Şu anda Güney Afrika’da Türk yatırımları var ama yeterli sayıda değil. Fakat iftihar ettiğimiz özellikle en büyük yatırımcımız Güney Afrika’nın beyaz eşya firması DEFY’ın sahibi olan Arçelik ve Koç Holding. Arçelik Grubu, 100 yıldan eski bir marka olan DEFY’ı 2011 yılında satın aldı. Çok büyük bir yenileşme yaparak kendi know-how teknolojisini Güney Afrika’daki fabrikalara aktardı. Şu anda Sahra Altı beyaz eşya pazarının yüzde 40’ından fazlasını elinde tutuyor. Bizim de yüz akı markamız. DEFY markası, geçtiğimiz hafta buradaki yatırımlarını genişletti ve önümüzdeki 5 yıl boyunca 1 milyar Rand’lık (ZAR) ilave bir yatırım yapacağını açıkladı. Güney Afrika Hükümeti için çok önemli. Ticaret ve Sanayi Bakanı Rob Davies’in de açılışına katıldığı Durban’daki DEFY fabrikası büyütüldü. Böylece Arçelik, ilk kez burada da çamaşır makinası üretimine geçmiş olacak. Güney Afrika’da 3 binden fazla kişiyi de istihdam ediyor.
  • THY: THY, her Türk Büyükelçiliği için gurur verici çok önemli bir marka. Ama Güney Afrika’da özellikle öne çıkıyor; üç büyük şehre de uçuyor. Önümüzdeki dönemde uçuşlarının frekansının da artırılması söz konusu. Girdiğimiz her yerde THY ile gurur duyuyoruz.
  • CISCO: 7 yıl önce bir Türk şirketi olan DHT Holding tarafından satın alınan Cape Town’da yer alan demir-çelik fabrikası var; Cape Town Iron and Steel Company (CISCO). Bu şirketimiz ile de gurur duyuyoruz.
  • LC Waikiki: Geçtiğimiz yıl pazara giren önemli bir perakende şirketimiz var; LC Waikiki. LC Waikiki de dünyada perakende sektöründe 350’den fazla mağazasıyla bizim yüz akımız bir marka. Hızlı bir şekilde Afrika’ya açıldılar. Kenya’da varlar. Birçok Afrika ülkesinde varlar. Geçen sene de Güney Afrika’ya girdiler. Güney Afrika’nın büyük şehirlerindeki en büyük alışveriş merkezlerinde en geniş metrekarelerdeki mağazalarda konumlanıyorlar. Ve gerçekten geri duyumlarımız LC Waikiki‘nin başarılı bir giriş yaptığı ve Güney Afrika halkına hitap ettiği yönünde.

DİZİLERLE DİPLOMASİ

Türk dizilerinin Güney Afrika pazarında Türk markalarına yansımaları nasıl?

Dizilerimizin başarısı, girişimcilerimizin aslında onları teşvik edecek hiçbir kimseye ihtiyaç duymadan pazarda kendilerine haklı bir yer edinmelerini, kendi kendilerine güçlü bir marka haline gelmelerini sağlıyor. Şu anda en büyük ilgiyi Netflix üzerinden yayın yapan ‘Diriliş Ertuğrul’­ dizisi gösteriyor. İnanın, Büyükelçiliğimize ulaşan, sosyal medya hesaplarımıza e-maillerimize ulaşan ve Ertuğrul cast’ının Güney Afrika ziyareti için üzerimize baskı kuran kişilerin sayısını size anlatamam. Özellikle bu dizi ülkedeki Müslüman toplumu çok etkilemiş durumda. Ama onun dışında da iyi bir izleyici kitlesine ulaştı. Keza Güney Afrika’nın TV kanallarında gösterilen birçok dizimiz var. Bunlarla ilgili çok güzel dönüşler alıyorum. Artık bir yere gittiğimde, bir konuşma yaptığımda mutlaka bir yerden Türk dizisine müptela olmuş bir Güney Afrikalı ile karşılaşıyoruz. Bu dizilerin başarısı diplomasimizin başarısını gölgede bıraktı.

20 Mayıs 2019 Pazartesi

Etiketler : Röportaj