tatil-sepeti
tatil-sepeti

Güneşte kurulu güç 10 bin megavat sınırında

Güneş enerjisinde Türkiye’nin kurulu gücü 9 bin 820 megavata ulaştı. Güneş enerjisi santralleri (GES) 78 şehre yayılırken, 35 ilde 100 megavatlık kapasitenin üzerinde güneş santrali bulunuyor.

Giriş: 15.05.2023 - 11:09
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35


 

Türkiye’nin elektrik kurulu gücü mart sonu itibarıyla 104 bin 348 megavata, güneş enerjisi kurulu gücü ise 9 bin 820 megavata ulaştı. Güneş enerjisinde 2014’te 40 megavat olan kurulu güç, yaklaşık 10 yılda 10 bin megavata yaklaşarak büyümesini de sürdürmüş oldu. 

 

ÖNDEKİ İLLER

 

Ağırlıklı olarak lisanssız santrallerin oluşturduğu güneş enerjisi kurulu gücü ‘dağıtık’ yapısıyla öne çıkarken, Türkiye’nin 78 ilinde farklı ölçekte güneş enerjisi santrali bulunuyor. Güneş enerjisinde en yüksek kurulu güce sahip şehir olarak 1722.2 megavatla Konya öne çıkıyor. Konya’yı, 520.5 megavat kapasiteyle Ankara, 435.1 megavatla Gaziantep, 414 megavatla Şanlıurfa, 392.4 megavatla Kayseri ve 338.8 megavatla İzmir takip ediyor. Kahramanmaraş 286 megavat, Afyonkarahisar 264.2 megavat, Antalya 262.2 megavat ve Manisa 259.8 megavatla güneş enerjisinde kurulu gücü en yüksek ilk 10 şehir arasında yer alıyor.

 

POTANSİYEL YÜKSEK

 

Türkiye’nin 35 ili 100 megavat ve üzeri, 23 şehri ise 10-100 megavat arasında güneş enerjisi kapasitesine sahip. Rize, Hakkari ve Artvin’de ise güneş enerjisi santrali bulunmuyor. Öte yandan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’na göre, ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2 bin 741 saat olan Türkiye’de ortalama yıllık toplam ışınım değeri, metrekare başına 1527.46 kilovatsaat hesaplanıyor. Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle güneş enerjisi potansiyeli yüksek olarak kabul ediliyor.

 

KARAPINAR GES AVRUPA BİRİNCİSİ

 

Avrupa’nın en büyük, dünyanın sayılı büyüklükteki güneş santrallerinden biri Konya’nın Karapınar ilçesinde bulunuyor. Kurulum çalışmalarına Ocak 2020’de başlanan 1350 megavat gücündeki Karapınar GES, 20 milyon metrekare büyüklüğündeki bir araziye kuruldu. Resmi açılışı 2 Mayıs’ta yapılan santral, tam kapasiteye ulaştıktan sonra Türkiye’nin kurulu güneş enerjisi payını tek başına yüzde 20 artıracak. Acıgöl Havzası’nın bilinçsiz tarım, iklim değişikliği ve yanlış sulama gibi nedenlerle çölleşmesi sonrasında arazinin yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak değerlendirilmesiyle bölgede elektrik üretimi yanında istihdam olanakları da oluşturuldu. Yüzde 80 yerlilik oranına sahip güneş panelleri, toplamda 2 bin 800 futbol sahası büyüklüğünde olan santralde yer alıyor. Yıllık 3 milyar kilovatsaat elektrik üretiminin gerçekleştirileceği santralin söz konusu elektrik üretimi, Türkiye’nin elektrik tüketiminin yüzde 1’ine karşılık geliyor. Üretilecek elektrik aynı zamanda yıllık 450 milyon dolarlık döviz ikamesine karşılık gelirken, 2 milyon kişinin evsel elektrik ihtiyacı da bu santralden karşılanacak. Ayrıca santralle 2 milyon ton fosil yakıt ve karbon emisyonunun önüne geçilecek.

 

YEŞİL HİDROJEN ÜRETİMİNDE DE AVANTAJ SAĞLAYACAK

 

Güneş enerjisinde, kurulu gücüyle Avrupa’da 8. sırada bulunan Türkiye, yeşil hidrojen konusunda da önemli avantajlara sahip. Yenilenebilir enerji kaynaklarından (güneş, rüzgar, jeotermal, dalga vb.) elde edilen elektriğin elektrolizde kullanılmasıyla üretilen hidrojen, yeşil hidrojen olarak kabul ediliyor. Yeşil hidrojenin önümüzdeki dönemde, petro-kimya, demir çelik, çimento, cam ve seramik gibi enerji yoğun sektörlerin karbondan arındırılmasında etkin olması beklenirken, ulaşım sektöründe de kullanılacağı kaydediliyor. Nitekim Türkiye, ocak ayında Ulusal Enerji Planı ile Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nı da açıkladı. Buna göre; 2035 yılında güneş kurulu gücü 52 bin 900, rüzgar kurulu gücü 29 bin 600, hidroelektrik kurulu gücü 35 bin 100, jeotermal ve biyokütle kurulu gücü 5 bin 100 megavata çıkarılacak. Hidrojende ise elektrolizör kurulu gücü 2030’da 2, 2035’te 5 ve 2053 yılında 70 gigavata ulaşacak. Kilogram başına hidrojen üretim maliyetini de 2035 yılında 2.4 dolar seviyesinde hedefliyor. Bu maliyeti, 2050’li yıllara kadar yarıya düşürmeyi de amaçlıyor. Diğer taraftan, Türkiye’de ilk hidrojen vadisi ile en büyük kapasiteli ilk yerli yeşil hidrojen tesisi projeleri de devreye alınıyor. Bu kapsamda ‘HYSouthMarmara Hidrojen Vadisi Projesi ve Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Platformu Güdümlü Projesi’ne start verildi.