istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

'Gıdada İsrafa Dur De' projesi paydaş desteğiyle büyüyecek

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ‘Gıdada israfa dur de’ kampanyası ile zaman yönetiminden bütün sektörlerdeki üretim ve ürünlere kadar her alanda israf karşıtı bir bilinci yerleştirmeyi hedefliyor. Birçok kurum ve kuruluşun STK’nın desteğiyle büyüyecek proje için paydaşlar ne söyledi?…

Giriş: 20.02.2025 - 10:53
Güncelleme: 20.02.2025 - 10:53

Türkiye’de yılda 19 milyon ton gıda israf ediliyor. Her yıl yaklaşık 44 milyar dolar çöpe atılıyor. Bu kapsamda İstanbul Ticaret Odası (İTO) her yıl binlerce ton gıdanın israf edilmesi konusunda farkındalığı artırmak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla ‘Gıdada israfa dur de’ kampanyası başlattı. Üreticiler, satıcılar, hizmet sektörü ve okullar olmak üzere 4 grupta verilecek eğitimlerle İstanbul’da 100 bin ve dolaylı olarak da 500 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor. Birçok kurum ve kuruluşun destek verdiği proje paydaşların desteğiyle büyüyecek. İşte paydaşların sözleri…


İLK ADIM FARKINDALIK OLUŞTURMAK

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, Bakanlığın yeterli arz için sürekli politika hayata geçirdiğini belirterek, geçen yıl başlatılan üretim planlamasını hatırlattı. Bu planlamayla hangi ürünün ne zaman ve nerede üretileceğinin belirlendiğini dile getiren Parıldar, son dönemde gündeme gelen iklim değişikliği ve buna bağlı olarak su ihtiyacını merkeze aldıklarını dile getirdi. Geçen yıl 140 milyon ton bitkisel ürün ürettiklerini söyleyen Parıldar, “20 milyon ton kaybımızı var. Yüzde 15’lik ürünü biz üretmek için gayret sarf ederken, bunun yüzde 15’ini etkin kullanamıyoruz. Belki teknoloji kullanımıyla kaybı düşürebiliriz. Ama israf farkındalıkla önlenebilir. Yüzde 15’lik israfın yarısını bile kontrol altına alabilirsek yerine hiç bir şey koyamadığımız toprak, zaman, su ve enerji de tasarruf ederiz.  İsraf adımından korunmak için birinci adım farkındalık. Üretilen ürünü doğru ve uygun şekilde tüketme doğrultusunda bir farkındalığa başlıyoruz. Bu adım başka projelerin de fikir babaları olur” dedi. 


YÜZDE 60 ARTIŞ OLACAK

İstanbul Ticaret Borsası Meclis Üyesi Şerafettin Taştan, “Gıda israfını sadece çöpe atılan yemek olarak değerlendirmek de çok az kalır. Dünyamız iklim ve su kriziyle karşı karşıya. 2050’ye kadar gıda ihtiyacında yüzde 60’lık artış olacak” diye konuştu. 


CARİ AÇIĞIN İKİ KATINA YAKIN 

Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Alp Önder Özpamukçu, gelişmiş ülkelere göre iki kat daha fazla gıda israf edildiğini dile getirerek, 44 milyar doların Türkiye’nin cari açığının iki katına yakın bir rakam olduğunu vurguladı. Projenin gelişimiyle ilgili birkaç unsuru da ekleyeceklerinin bilgisini veren Özpamukçu, “Elimizde aplikasyonlarla gıda heba olmadan toplamak gibi çalışan firmalarımız var. Mağazalarımızda müşterilerin bilgilendirilmesiyle ilgili yardımcı olacağız. Böyle bir adım atılmasından dolayı tüm katılımcılara teşekkür ederim” dedi. 


TEŞVİK EDİCİ ÖRNEKLER

Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel, 518 gıda dışı ve az da  olsa gıda markasını temsil eden yapıları olduğunu belirterek, öncelikle üretimin doğru yapılması gerektiğine dikkat çekti. Baştan arzı ve talebi iyi değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Öncel, şöyle konuştu: “Doğru fiyatın oluşmasıyla beraber üretici de zarar görmez, ürün de çöpe gitmez. Pandemide restoranlarda, otellerde açık büfe bölümlerinde  servis elamanı vardı. Yiyecek miktarını söylüyorsunuz ve tabağınıza başkası koyuyordu. Bu uygulamanın o dönem çok büyük bir tasarruf sağladığını gözlemledik. Bu projede buna benzer bir takım uygulamaları teşvik eden örnekleri de hayatımıza olumlu yansıyacak şekilde gösterirsek otel ve restoranlarda çok ciddi olumlu yansımaları olur. Marketlerde alışveriş yaparken özellikle sebze reyonlarında soğuk hava ve su püskürtülen mekanizmalarda sabah konulan sebze akşama kadar taze kalabiliyor. Evlerdeki israf çok can yakıcı bir durum.  Ne yazık ki çöplerin gıda ve ekmek atıklarla dolu olduğunu görüyoruz.”


YAZ AYLARINDA FİRE VE İSRAF ARTIYOR

İstanbul PERDER Başkanı Faruk Güzeldere, “Bizler 66 üye, 2700 mağaza, 42 bin çalışan ve 250 milyar liralık ciro hacmine sahibiz” diyerek şu bilgileri verdi: “Gıda israfının yüzde 60’ı hanede. Yüzde 15’i de bizi ilgilendiren marketlerde oluyor. Nem ve sıcaklık, mevsime göre ayarlamama ve İstanbul’da meyve sebzeyi seçerek alma özellikle yaz aylarında israfı ve fireyi artırıyor. Mağazada elektrikten suya kadar hepsi israf. Çok önemli çalışmalar sonucunda poşet ücretli hale geldi. Poşet fiyatının çok düşük kalmasıyla beraber bu alışkanlık göz ardı edildi. Şu an anlamını yitirdi. İlk başta yüzde 70 tasarruf oluyordu. Bunun gibi alışkanlıklarımızı sürdürülebilir hale getirmek lazım.”


6 DOMATESTEN 1’İ SOFRADA

İTO Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı N.Ö Ebru Koralı, bu projenin paydaşı olmaktan mutlu olduğunu belirterek, uzun süredir geri dönüşüm sürdürülebilir ve yeşil ekonomiyle ilgilendiklerini dile getirdi. Dünyada 2.5 milyar ton gıda israf edildiğini anlatan Koralı,“Tarlada yetişen 6 domatesten sadece 1’i sofraya geliyor. Sadece gıda israfı değil, her şeyden sorumluyuz. Yalnız üretim aşamasında değil, sonrasında da oluşan atığı doğru değerlendirmemiz ve ekonomiye dönüştürmemiz gerekiyor” diye konuştu. 


SERPME DEĞİL SEÇME 

Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Yönetim Kurulu üyesi Bilal Ermiş, restoranlar olarak gıda israfını üç aşamada değerlendirdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu: “Mutfakta, masada ve atık durumuna gelmiş gıdaları değerlendirme konusunu ele alıyoruz. Mutfakta sürdürülebilir çözümler olmasını istiyoruz. Masada israfı önleme konusunda da serpme değil, seçme diye bir akım başlattık. İnsanların masada yemedekilerini evlerine götürebileceklerini ve müşterilere hesapla getirilen kutular. Bazen evlerine götürmek ve yemek için  bu da masada israfı önlemek için bir çözüm. Atık hale gelmişse nasıl bir çözüm için projeler var.”


HER SEKTÖR KENDİ KAYBINI BELİRLEMELİ

İBB Avrupa Yakası Hal Şube Müdürü İsrafil Aydın, sebze ve meyve ticaretinin kayıt altında olduğunu belirterek, “Bu ürünler nihai tüketime kadar bir izlemeyle geliyor. Gıdanın arz ve güvenliği için güvenilir izleme yöntemi 2012 yılından beri devlet tarafından izleniyor. Tarladan sofraya gelene kadar ürünlerdeki kayıp kısmında her sektör kendi kaybını belirlemeli. Ondan sonraki bölüm tüketici kısmı. Her birimiz kendi alanımızdaki ölçümü yapıp, kaybımızın nerede? Ne kadar? Ona göre adım atarsak daha faydalı olur” diye konuştu. 


PROJEYE TAM DESTEK

İstanbul Ticaret Odası öncülüğündeki projeye İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, İstanbul İl Ticaret Müdürlüğü, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ticaret Borsası, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Gıda Perakendecileri Derneği, İstanbul PERDER, Birleşmiş Markalar Derneği, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği, Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği ve Türkiye Oteller Birliği paydaş olarak destek veriyor.