tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Benzeri görülmemiş etkileri olan Covid-19 pandemisi, sürdürülebilir tarımı ve gıda arz güvenliğini hiç olmadığı kadar kritik hale getirdi. Salgında patlayan talep, sonrasında yaşanan tedarik sorunları ve Rusya-Ukrayna savaşı, tarımın stratejik önemini artırdı.

Ülkeler, artık dış tedarikin yanı sıra tarımsal verimi artırıp kendine yeter hale gelmeye çalışıyor. Türkiye de hem tarımsal üretimi artırmak hem de arz güvenliğini sağlamak için kalkınma planları çerçevesinde birçok projeyi yürürlüğe koydu.

MOTTO OLDU

Tarım ve Orman Bakanlığı, ‘tarımda bölgesinde ve dünyada söz sahibi ülke’ mottosuyla hareket ediyor. Bakanlık, bu kapsamda art arda çalışmalar yapıyor.

Şu ana kadar boş tarım arazilerinin ekilmesi için yeni adımlar atılması, genç çiftçilerin tarımda varlıklarını sürdürebilmesi için teşviklerin hayata geçirilmesi ve sözleşmeli üretim uygulaması bunlardan bazıları oldu.

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, tarımda verimliliği artırmak ve arz güvenliğini kuvvetlendirmek için yapılanları ve hedeflerini İstanbul Ticaret’e anlattı.

YÜKSEK VERİM VE KALİTE

Tarım stratejisini 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda belirlediklerini kaydeden Prof. Dr. Vahit Kirişçi, “Birinci amacımız, tarımsal üretimde verim ve kaliteyi artırarak istikrarlı gıda arzını temin etmektir. İstikrarlı gıda arzını sağlamak için yeni bitki çeşitliliği geliştiriliyor. Mera ıslahı ve amenajman (doğal kaynakların işletilmesi) çalışmaları sürdürülüyor, arz açığı olan yağlı tohumlu bitkilerin üretimi destekleniyor. Ayrıca bitki sağlığını korumaya yönelik faaliyetlerimiz var” dedi.

Bakan Kirişçi, hayvansal üretim hakkında da, “Kültür ırkı varlığı, üretilen et ve süt miktarı gibi önemli göstergeler takip ediliyor, ıslah ve hayvan sağlığına yönelik çalışmalar yürütülüyor” diye konuştu.

PANDEMİ TEDBİRLERİ

Kirişçi, 2020 yılında salgın sebebiyle tarımsal üretimde devamlılığın bozulmaması için temel ürünlerin yetiştirilmesi amacıyla ivedi tedbirleri hayata geçirdiklerini hatırlattı. Kirişçi’nin paylaştığı bilgiye göre, yüzde 75 Bakanlık katkısıyla ‘Yazlık Ekiliş Programı’ uygulandı.

Bu şekilde yaklaşık 2 milyon dekar alanda ekiliş yapıldı. Programın devamı, 2021 yılında ‘Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi’ adıyla uygulandı. Bakan Kirişçi, uygulamanın bu yıl da sürdüğünü ve bahar ekilişlerinin yaptırıldığını belirtti.

ARZ AÇIĞI OLAN ÜRÜNLER

Tarım ve Orman Bakanı Kirişçi, arz açığı olan yağlı tohumlu bitkiler, hububat ve baklagil üretimi, yem bitkilerinin ekiliş alanlarının artırılması, kaba yem ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanabilmesi, nadas alanlarının azaltılması ve atıl arazilerin tarıma kazandırılması amacıyla bitkisel üretimin artırılmasına yönelik faaliyetlerin sürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Kirişçi, “Küresel ölçekte model bir ekolojik kaynak yönetimi vizyonuyla, üretmekle kalmayıp, ulaşılabilir, katma değeri yüksek, rekabet edebilir markalar oluşturmanın gayreti içindeyiz” dedi.

SÖZLEŞMELİ ÜRETİM

Tarım-sanayi entegrasyonunu güçlendirmek için sözleşmeli üretimi yaygınlaştıracaklarını belirten Bakan Kirişçi, “Sözleşmeli üretimde yeni çalışmalarda stratejik ürünlere odaklandık. Destek uygulamaları ile sözleşmeli üretim modelinin teşvik ve özendirici olmasını sağlayacak düzenlemeler hayata geçirilebilecek” diye konuştu.

Bakan Kirişçi, “Çiftçileri bürokrasiden kurtaracak, sözleşmeli üretimi olabildiğince yayacak, basit, sade bir destekleme uygulamasını hayata geçireceğiz. Hepimiz, 2023 dahil olmak üzere bu uygulamayla bu ürünlerin üretildiğini göreceğiz” dedi.

UYGULAMANIN AMAÇLARI

Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgiye göre, sözleşmeli üretimin amaçları şunlar:

* Çiftçiye hasat döneminde pazarlama sorunu yaşatmamak,

* Sanayicinin istediği miktar ve kalitede hammaddeye ulaşımını temin etmek,

* Öngörülebilirliği sağlayarak, fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek.

ÇİFTÇİLERİN AVANTAJLARI

Sözleşmeli üretimde çiftçilerin avantajlarından bazıları şöyle sıralanıyor:

* Çiftçi, hasat öncesinde planlama yaparak pazarlama sorunu yaşamayacak.

* Üreticiler, temel girdilere ve krediye daha kolay ulaşacak.

* Üreticiler, yeni teknolojilere uyum sağlayacak.

* Fiyat önceden belirleneceğinden, üreticinin fiyat riski asgariye inecek.

* Çiftçi, sözleşmeli üretimden kazandığı tecrübeyle yeni pazarlara açılabilecek.

ŞİRKETLERE FAYDASI

Sözleşmeli üretimde alıcının avantajları ise şunlar:

* İhtiyaç duyduğu ürünü, istediği çeşitte ve standartta kesintisiz temin edebilecek.

* Tarım ve gıda sektöründeki sanayicinin atıl kapasite kullanımı ortadan kalkacak.

* Sözleşme ile fiyat önceden belirleneceği için fiyat riski asgariye inecek.

KİRİŞÇİ: ÇATALCA İSTANBUL’U DOYURABİLİR

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, Çatalca’daki yerli ve milli sebze fide ve ayçiçeği dağıtım törenine katıldı. Bakan Kirişçi, burada yaptığı açıklamada, Çatalca’nın, şehrin alan itibariyle en büyük ilçelerinden olduğunu belirterek, “İstanbul’u belki de doyurabilecek bir üretimi, ziyadesiyle bu ilçemizde gerçekleştirmek mümkün. İnşallah başta Çatalca pirincimiz olmak üzere bu bölgeye has olan bütün ürünlerimizin coğrafi işaretleri önce ulusal, sonra da uluslararası düzeyde olur” dedi.

GENÇ ÇİFTÇİYE DESTEK ÜRETİME TAZE KAN

Tarımdaki iş gücünün devamlılığının sağlanması, üretim ve arz güvenliği için büyük önem taşıyor. Bu kapsamda gençlerin kırsalda üretime katılması için birçok program ve teşvik mekanizması hayata geçiriliyor. Genç Çiftçi Projesi, 2016-18 arasında 3 yıllık bir program olarak uygulandı. Projeyle 47 bin 750 projeye 1.43 milyar TL hibe desteği verildi. Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi, 2019 yılında pilot olarak dört ilde uygulandı. Kırsal alanda genç ve eğitimli girişimcilere tarım, hayvancılık, su ürünleri, ormancılık ve gıda projeleri için 100 bin TL hibe ödemesi yapıldı.

Tarım ve Orman Bakanı Kirişçi, “Özellikle genç çiftçi projelerinde alınan sayısız olumlu geri bildirime paralel olarak genç ve kadın girişimciliği, diğer hibe programlarıyla desteklenmeye devam ediyor” dedi. Kirişçi, “Kırsal kalkınma destekleri (KKYDP) kapsamında verilen hibe desteklerinde başvuru sahibinin genç olması durumunda, proje konusuna göre 3, 5 veya 8 puan veriliyor” diye konuştu.

EKİLEN ALAN ARTIYOR

TÜİK verilerine göre, toplam ekilen alanlar son iki yılda 347 bin hektar artarak 23.4 milyon hektara ulaştı. Yıllardır azalma trendinde olan tarla bitkileri ekiliş alanları son iki yılda 633 bin hektar arttı.

Nadas alanları ise 328 bin hektar azaldı. 2016 yılında 3.99 milyon hektar olan nadas alanı, 2021 yılında 3.06 milyon hektara düşürüldü.

Ekilen toplam arazinin büyüklüğü ise son üç yılda şöyle oldu:

* 2019: 23.09 milyon hektar

* 2020: 23.1 milyon hektar

* 2021: 23.4 milyon hektar

TÜRKİYE NET İHRACATÇI

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, “Türkiye, 25 milyar dolar tarım ve gıda ürünleri dış satımıyla net ihracatçı ülke. Ocak-mart döneminde Türkiye’nin toplam tarımsal ihracatı 7.2 milyar dolar oldu. Bu üç ay içinde tarımsal ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 146. Yani Türkiye tarım ve gıda sektöründe net ihracatçı bir ülke” dedi.

BUĞDAYDA YETERLİLİK ORANI YÜZDE 102

Türkiye’nin ekmeklik buğdayda yeterlilik oranı yüzde 89, makarnalık buğdayda ise yüzde 259. Genel olarak buğdayda yeterlilik oranı yüzde 102’den fazla. Buğday ithalatı, çoğunlukla daha fazla gelir getiren buğday mamulleri ihracatında hammadde olması için yapılıyor. Türkiye, geçen yıl 2.44 milyar dolarlık buğday ithalatına karşılık, 3.23 milyar dolarlık buğday mamulleri ihracatı yaptı. Buğdayda 795 milyon dolar dış ticaret fazlası elde edildi.

DÜNYA BANKASI’NDAN 30 MİLYAR DOLARLIK KAYNAK

Dünya Bankası, küresel gıda krizine müdahale için planlanan eylemleri açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, gelecek 15 ay içinde gıda güvensizliğini gidermek için 30 milyar dolarlık kaynak ayrılacak.

Tarım, beslenme, sosyal koruma, su ve sulama gibi alanlardaki mevcut ve yeni projelerle devam eden gıda güvenliği krizine müdahale edileceği belirtilen açıklamada, finansmanın şu alanlarda kullanılacağı kaydedildi:

* Gıda ve gübre üretiminin teşvik edilmesi

* Gıda sistemlerinin geliştirilmesi

* Ticareti kolaylaştırma

* Kırılgan hanehalkları ile üreticilerin desteklenmesi

Açıklamada, bankanın gıda güvenliği krizine yanıt vermek için 12 milyar dolarlık yeni projelerin hazırlanması konusunda ülkelerle birlikte çalıştığı aktarıldı. 18.7 milyar dolarlık kaynak ise gıda ve beslenme güvenliğiyle ilgili mevcut projeler için sunuldu.

BAKLAGİLDE REKOR ÜRETİM

Baklagil piyasasında da Türkiye en önemli ülkelerden biri. Geçen yıl 305 bin ton kuru fasulye üretimi ile rekor kırıldı. Türkiye nohut üretiminde ikinci, mercimek üretiminde dördüncü sırada. 2021 yılında 64 bin ton kuru fasulye, 168 bin ton nohut ihracatı yapıldı.

23 Mayıs 2022 Pazartesi

Etiketler : Sektörel