İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) kurduğu ve İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından desteklenen Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), İTO Meclis Üyesi Sami Yılmaz’ı konuk etti. BTM’nin Eminönü’ndeki yerleşkesinde gerçekleştirilen buluşmada Yılmaz, girişimcilere tavsiyelerde bulundu. Yılmaz konuşmasına, kısa bir süre önce vefat eden İTO’nun 22. Başkanı İbrahim Çağlar’ı anarak başladı. Çağlar ile 27 yıllık dostluklarının olduğunu söyleyen Yılmaz, Çağlar’ın bilinmeyen yönlerini anlattı..
BİLMEK Mİ YAPMAK MI?
Yılmaz, BTM girişimcilerine, ‘Ne olmak istiyorsunuz?’ ve ‘Bir işi bilmek mi daha önemli yoksa yapmak mı?’ sorularını yöneltti. Girişimcilerin verdikleri cevaplarla birlikte bir işi yapabilmenin daha önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Girişimcilik ruhu da buradan geliyor. Hayalini kurduğunuz proje ve işleri yaparken de öğrenmeye başlayabilir ve devam edebilirsiniz” dedi.
FARKLI DÜŞÜNÜN
Sami Yılmaz, girişimcilik ruhunun kaybedilmemesi gerektiğini vurgularken, girişimcilerin toplumdaki diğer insanlardan ayrışarak özel ve farklı düşünebilen kişiler olduğunu aktardı. Gençlerin çok sabırsız olduğunu savunan Yılmaz, girişimcilerin hayata geçirdikleri projelerin geri dönüşünü hızlı bir şekilde beklediklerini, süreç uzadığı zaman da büyük hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi.
İş hayatındaki girişimcilik tecrübelerinden bahseden Yılmaz, uzun yıllar boyunca yatırımcılarla görüşme yaptığını, hatta bir iş için yatırım alabilmek adına 28 görüşme gerçekleştirip hedefine ulaştığını anlattı.
AKIL, GÜVEN, CESARET
“Girişimci ruha sahip kişilerde inanç ve sorumluluk duygusu yüksek olmalı” diyen Sami Yılmaz, akıl, güven, cesaret ve bilginin girişimcilik için vazgeçilmez olduğunun altını çizdi. Yılmaz, bu meziyetlere sahip girişimcilerin kendilerini keşfetmesi gerektiğini, güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koyarak bilgi ve donanıma yön verebileceklerini dile getirdi. Girişimciler için sosyal çevrenin önemini de vurgulayan Yılmaz, girişimcilere ekosistemde yapılan etkinliklere katılmalarını tavsiye etti.
ÇÖZÜM ODAKLI OLUN
Yılmaz, girişimcilerin çözüm odaklı ve bütünü görerek sonuca gitmeleri gerektiğini söyledi. Girişimcilerin hayata geçirdikleri projelerin yönetiminde, yatırımcı ile anlaştıktan sonra dahi etkin bir şekilde görev almaları gerektiğini vurgulayan Yılmaz, yatırımcı toplantılarında da sektörel anlamda yeterli bilgi ve donanıma sahip olmalarının önemli olduğunu kaydetti.
ACELECİ DAVRANMAYIN
Sami Yılmaz, yatırımcıların ise yönetimsel riskler konusunda endişelenmek istemediklerine dikkat çekerek, “Bu nedenle girişimciler yatırımcılarla masaya otururken çok büyük beklenti içine girmemeli. Yatırım esnasında aceleci davranılmamalı. Projenin bulunduğu sektörü iyi bilmek ve analiz yapmak gerekir” diye konuştu.
‘PAZARTESİ SENDROMU’ YAŞAMAYAN KİŞİ GİRİŞİMCİ OLUR
BTM Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Öncel, CNN Türk ekranlarında yayınlanan Gündem Özel programına konuk oldu ve BTM’nin faaliyetleri hakkında Deniz Bayramoğlu’nun sorularını yanıtladı. Girişimcilerin BTM’ye başvurularının devam ettiğini hatırlatan Öncel, girişimciyi, “Üretim kaynaklarıyla üretilecek mal veya hizmeti, tüketiciyle buluştururken değer oluşturan kişi” şeklinde tanımladı.
BTM’YE BAŞVURUN
Öncel, girişimcilerin hayatta karşılaştıkları zorluklar sayesinde fark oluşturan değerler ortaya koyduklarına inandığını belirtti. Kamu kurum ve kuruluşlarının genç girişimcileri teşvik etmesi gerektiğini vurgulayan Sinan Öncel, yenilikçi iş fikrine sahip girişimcileri, www.btm.istanbul adresine başvuruya çağırdı. Türkiye’de çok sayıda yenilikçi iş fikrine sahip insan olduğunu dile getiren Öncel, kurumsallaşma aşamasında çoğu girişimin başarıya ulaşamadığını ve yarıştan elendiğini söyledi.
NASIL FARK OLUŞTURURUM
Öncel, bir işin ustası olabilmek için zaman kaybetmeden o işe başlamak gerektiğine işaret ederek, “Girişimciler, ‘nasıl fark oluştururum’ sorusunu sürekli zihinlerinde tutmalı. ‘Pazartesi sabahı sendromu’ yaşayan kişi girişimci olamaz” dedi. Fırsatların, fırsatı arayan kişiler tarafından fark edildiğini belirten Öncel, algıların başarıya doğru açık olması gerektiğini vurguladı.
