Fiyat yerine kalitemizle rekabet edelim

Giriş: 08.12.2015 - 23:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU

İhracatta 1 milyar dolar sınırını geçen iç giyim sektörünün başlıca müşterileri Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya, Cezayir ve İran. Son dönemde Uzakdoğu ülkelerinin düşük fiyatla pazara girmesinden dolayı pay kaybına uğramak istemeyen iç giyim üreticileri, fiyat yerine kalite ve hızlı teslimat ile rekabet edilmesi gerektiğini savunuyorlar.

İstanbul Ticaret Odası İç Giyim ve Aksesuarları Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Osman Alyüz, Türkiye’nin hazır ve iç giyim sektöründe üretim kapasitesi ile dünyada Çin’den sonra ikinci sıraya kadar yükseldiğini söyledi. Zaman içerisinde maliyetlerin artmasıyla Bangladeş, Hindistan ve diğer Uzakdoğu ülkelerinin düşük fiyatla öne çıktığına dikkat çeken Alyüz, “İç giyim sektörü olarak rakiplerimizlefiyat rekabetini bırakıp kalitemizle, Ar-Ge çalışmalarımızla, erken teslimatlarımızla ve seri tasarımlarımızla yer almalıyız” dedi.

ALTERNATİF PAZARLAR

Son yıllara kadar ihracatımızın yüzde 80’ine varan bölümünün ABD ve AB ülkelerine yapıldığını ifade eden Alyüz, yeni pazarlara doğru yelken açılması gerektiğini vurguladı. Alyüz, sektörün ekonomik durumu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Fiyat rekabetinden dolayı bu ülkelerdeki payımız gittikçe düşüyor. Buna alternatif olarak markalarımızı geliştirerek komşu ülkelere ve Afrika ülkelerine ağırlık vermemiz gerekir. Hazır giyimde olduğu gibi iç giyim sektöründe de tasarım önemli. Bunun için meslek liselerimiz ve üniversitelerimizin moda tasarım bölümlerinde iç giyime yer verilmeli. İç giyim diğer sektörlere göre kalite ve tasarımıyla en fazla rekabet ortamı olan bir alan. Sektörümüz aynı zamanda daha az yatırımla çok fazla istihdam sağlıyor. Ülkemize ve dünya piyasasına baktığımızda iç giyimde düşük maliyetle kaliteyi ve özgün tasarımı yakalama dönemidir.”

TASARIM DESTEKLENMELİ

İstihdama yapılan desteklerin maliyete, modelhanelere yapılan desteklerin ise tasarıma büyük yarar sağlayacağını belirten Alyüz, bunun ülkemizdeki firmaların ve markaların dünya piyasasındaki yerini sağlamlaştıracağını dile getirdi. Alyüz, şöyle devam etti:
“Bölgesel asgari ücret uygulamasının, asgari ücrette işveren payının yeniden değerlendirilmesinde yarar görüyoruz. Bu da, iç giyim sektörünün dünya piyasasındaki rekabetine katkı sağlar. Tüm bu şartlara rağmen ülkemizdeki üreticiler sağlam altyapı ve tecrübesiyle iç piyasa ve ihracattaki yerini geliştirerek koruyor.“

PANİK HAVASINA GİRMEDİK

Komite Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Şükrü Alkan, 2015 yılının, Türkiye’deki siyasi süreç ve dünya genelinde yaşanan durgunluk nedeniyle pek olumlu geçmediğini söyledi. Dövizdeki tırmanışın da piyasalarda yaşanan durgunluğu tırmandırdığını belirten Alkan, sektörü şöyle değerlendirdi:

“Bu kötü atmosferde iyi giden, tüccarımızın duyarlılığı ve panik havasına girmemesi oldu. Bu tutum kriz çığırtkanlığı yapanların heveslerini kursaklarında koydu. Beklenildiği gibi ödemeler aksamadı diyebiliriz. Bu dönem yatırımların durduğu, girişimcilerin nefes aldığı bir dönem oldu.”

Alkan, sektörün öncelikle çözülmesi gereken sorunlarını şöyle sıraladı:

  • Sektörümüzde temel sorun dövizdeki artış oldu.
  • Taklit malların çoğalması haksız rekabeti beraberinde getiriyor. Bunun için hızlandırılmış patent sistemi devreye alınmalı ve üzerinde ivedilikle durulmalı.
  • SSK’larda oluşan vergi yükü kabul edilir seviyelere çekilmeli ve bölgesel asgari ücret uygulamaları üzerinde durulmalı.

KALİFİYE ELEMAN YETERSİZ

Komite Üyesi Bahri Özdinç, sektörün acil kalifiye elamanlara ihtiyacı olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Bir depo sorumlusu, bir makine kullanacak eleman dahi bulamıyoruz. 12 yıllık eğitimin gereği olarak, meslek liseleri yeterince verimli olamıyor. Mevcut sistem üniversiteye yönlendiriyor. Binlerce üniversite mezunu eleman var ama bir kalifiye teknik eleman bulmakta zorlanıyoruz. Eleman sıkıntısının giderilmesi için yeni projeler üretilmesini istiyoruz.”