tatil-sepeti

HABER: BARIŞ CABACI

Kurumsal rekabet gücüne sahip olmak ve hizmet üretmek, firmaların başarı elde etmesi için yeterli olmuyor. Bu nedenle firmaların sadece kısa gün kârı ile yetindiği dönem sona eriyor. Günümüzde firmaları, uzun vadeli planlarla sürdürülebilirliği sağladığı yeni bir dünya düzeni bekliyor. Bu yeni düzende firmaların kâr elde etme amacının, toplumsal çıkarlar ile paralel olabileceği bir ‘kazan-kazan’ ilişkisi kurulması gerekiyor. Ticari hayatı etkileyen bu ilişki düzenine hazırlanmak için İstanbul Ticaret Odası, üyelerini sürdürülebilir firma ve liderlik konularında bilgilendiren bir webinar düzenledi. Webinarda konuşan İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Çırpan, firmaların sadece firma ortaklarına karşı değil, tüm paydaşlarına ve tüketicilere karşı sorumluluğu olduğunu vurgulayarak, izleyebilecekleri yol haritasını da anlattı.

DÖNEME UYUM

Türkiye’deki firmaların yüzde 95’i aile firmalarından oluşuyor. Bu firmaların sadece yüzde 30’u gelecek nesillerin yönetimine geçiyor. Bu nedenle firmaların sürdürülebilir olması için kurucuların, kurumsallaşmaya kadar firmayı emanet olarak görmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Hüseyin Çırpan, firmaların kuruluşunu ve büyüme sürecini insan ömrüne benzeterek şöyle konuştu: “İnsanların ömürleri gibi firmaların ömürleri de kısalmaya başladı. Köklü firmaların sürdürülebilir bir firma olmasındaki anahtar kavram, dönüşüm ile döneme uyum sağlamaktan geçiyor. Örneğin telefon üreticisi Nokia dünya lideriyken, şimdi öyle bir firma yok. Bu durumun firmalarınızın başına gelmemesini istiyorsanız, sizler de hem kendinizi hem firmalarınızı yeni dünya düzenine göre tasarlayın.”

GELECEK NESİLLERE

“İş fikri ortaya çıktığında birçok risk beraberinde geliyor” diyen Dr. Çırpan, şöyle devam etti: “Kurucu yönetimin, ergenlik ve yaşlanma dönemlerini iyi yöneterek, gelecek kuşaklara iyi bir firma bırakması gerekiyor. Sürdürülebilir bir kurumsal sistem kurulmasının yanında borsaya açılma ve halka arz da bu tercihlerden birkaçı.”

GİRİŞİMCİLİK RUHUNUZU TEST EDİN

* Vizyoner: Vizyoner girişimcilik ruhu, firmanın tamamen geleceğine odaklanma ve oluşabilecek sorunlara kesin çözüm üretme ile hareket eder. Firmanın geleceği doğru şekilde kurgulanmadığında bu girişimcilik ruhundan bir fayda beklenilmemesi gerekir.

* Bütünleştirici: Firmalarda fikir ve girişim oldukça önemli. Fakat girişimin kurucusunun bir süre sonra firmanın geleceği için sadece firma ve çalışanlarını birleştirici rol üstlenerek bir arada tutması ve yönlendirmesi gerekir. Apple yönetim kurulunun, zamanla kurucu Steven Jobs’u Apple’da birçok alandan uzaklaştırmasını ve firmayı bir bütün olarak tutmasını örnek olarak verebiliriz.

* Analitik: Bir problemi veya konuyu tümden gelimle alt konulara ayırıp, her bilgiyi ayrıca değerlendirebilme yeteneği. En büyük tehlikesi ise anlık durumun yönetilememesi. Nokia örneğinde olduğu gibi firmanız tepetaklak olabilir.

* Eyleme dönük: Disiplinli ve süreçlerin harfiyen işlemesini isteyen bir girişimcilik ruhu. Kontrol etmeyi ve icraatın başında durmayı gerektirir. Eyleme dönüklük ile vizyoner bakış açısı çoğu zaman karıştırılır. Proje bazlı çalışan ve bu yöntemle unicornlaşan firmaları örnek olarak verebiliriz.

İŞTE ATILACAK ADIMLAR

Dr. Hüseyin Çırpan, firmaların sürdürülebilir olması için 5 alanın yönetilmesi gerektiğini söyledi:

* Bağlamı yönetmek
* Organizasyonu yönetmek
* Değişimi yönetmek
* İlişkileri yönetmek
* Kendini yönetmek

SÜRDÜRÜLEBİLİR FİRMALARIN AVANTAJLARI

* Yükselen marka değeri
* Artan kurumsal itibar
* Nitelikli iş gücü çekme
* Orta ve uzun vadede azalan maliyet
* Yeni iş fırsatları ve alanları
* Sermayeye kolay ulaşım

04 Ekim 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem