Firmaların geleceği kuşaklar arası iletişimde

Kuşak tasnifi, kuşak kuramlarının bulunması ve bunun kişisel özellikler üzerindeki tesirinin değerlendirilmesi ile ortaya çıktı.

Toplumsal hayatta farklı kuşakların bir araya gelmesi ve birlikte yaşamaları da birçok problemi beraberinde getiriyor. Uzmanlar, kuşaklar arası iletişimin firmaların geleceğini bile etkilediğine dikkat çekiyor. 

HABER: ŞEVVAL ÖZDEMİR

Bireyler, toplum içerisinde farklı yaşam tecrübelerine ve doğum yıllarına göre sınıflandırılmaya başlandı. Bu sınıflandırma, doğum yılları temel alınarak X, Y ve Z kuşakları olarak yapıldı. Bu farklı kuşakların iş hayatında bir araya gelmesiyle birlikte farklı sorunlar görünür oldu.

İstanbul Ticaret Odası, iş hayatında kuşaklar arası yaşanan iletişim problemlerinin tespitini yapan ve çözüm önerisi sunan uzmanlarla dijital ortamda ‘X-Y-Z Kuşakları Arası İlişki Yönetimi’ webinarı düzenledi. Webinarın açılış konuşmasını, İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman yaptı. 

FARKLI PERSPEKTİFLER

Sosyal, ekonomik ve teknolojik unsurların etkisiyle farklı zamanlarda doğan kuşakların davranışlarında farklılıklar olduğunu belirten İbrahim Doğan Salman, “Özellikle Z kuşağı olarak adlandırdığımız yeni nesil, teknoloji odaklı ve farklı bakış açısına sahip kuşak olarak iş hayatında yerini alıyor. Bu bağlamda yönetim kademelerinde farklı kuşakların bir arada yer alması, önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Webinarda, Bynetacademy Kurucu CEO’su Bahar Yıldırım ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Kariyer Merkezi Müdürü Uğur Kaya sunum yaptı.

TOPLUM ETKİSİ

Kuşakları anlayabilmek ve aralarındaki sorunları çözüme kavuşturabilmek için yaşadıkları toplumsal olaylara bakmak gerektiğini ifade eden Bahar Yıldırım, “X kuşağı, 1965 ve 1979 yıllarında doğan yaklaşık 17 milyon kişiyi kapsıyor. Kıtlık ve savaş görmüş, azla yetinen bir nesil olduklarından kaygı ağır basar ve bundan dolayı garantici bir şekilde işlerini sahiplenirler. 

Y kuşağı dediğimizde ise 1980 ve 1999 yılları arasında doğmuş yaklaşık 25 milyon kişiden bahsediyoruz. Bu kuşak iş hayatının, klasik Türk aile yapısının, farkındalığın ve tüketim olgusunun değiştiği bir nesil olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum onlarda sorgulayıcılığı ve bağımlı kalmama durumunu pekiştirerek girişimciliği besliyor. Dijital kuşak olarak bilinen Z kuşağı ise 2000 ve 2013 yılları arasında doğan yaklaşık 18 milyon kişiden oluşuyor. Teknolojinin içine doğarak zirvesini yaşayan bu nesil ise ne istediğini bilen ve kurumla bağ ilişkisi kurmayan kişiler olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

ÇÖZÜM KURUMSALLAŞMA

Uğur Kaya da kuşaklar arasındaki sürecin teknolojik ve sosyal gelişmelerle gittikçe kısaldığını belirterek, şöyle devam etti: “Daha iyi geçinmek, daha iyi bir yaşam ve kendisine veya işe bir şeyler katabilmek için çalışan ve farklı amaçları olan üç farklı kuşağın bir arada bulunması, büyük bir kargaşa çıkarabiliyor. Çözüm için ise firmaların yapması gereken en önemli şey, analiz. Analizle sorunun ne olduğunu bulmak çok önemli. Yönetim tarzı, iletişim sorunu gibi birçok sebeple problem ortaya çıkabiliyor. Çatışma etkilerini değerlendirerek, çözüm yönetiminin nasıl olabileceğine dikkat etmek gerekiyor. Bireysel bir çabayla metot geliştirilebilir, ancak analizle kurumsallaşma meydana geliyor. Çözümü üretirken aynı zamanda oluşan kurumsallaşma ile de aidiyet sağlanıyor.” 

31 Temmuz 2023 Pazartesi