Salı, 05 Kasım, 2024
Bankalar etabı devreye alınan İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM), küresel finans sisteminde Türkiye’nin etkisini ve ekonomik büyümeyi artırması bekleniyor. Böylece İFM, finans sektörünü kısa-orta vadede daha rekabetçi hale getirecek.
Uzmanlar, İFM ile finansal sistemin daha rekabetçi hale gelmesinin reel sektöre de önemli katkılar sağlayacağına dikkat çekiyor. Finansmana erişimin kolaylaşmasının bu katkıların başında yer alacağı kaydediliyor.
HABER: ŞEREF KILIÇLI
İstanbul, Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yaptı ve yaklaşık 17 yüzyıl dünyanın önde gelen ticaret merkezleri arasında yer aldı. Osmanlı döneminde, Galata’ya ilave olarak, Kapalıçarşı’nın getirdiği sinerjiyle 18. yüzyıl sonlarına kadar ticaret alanında verdiği hizmetlerin yanı sıra kıymetli maden takas ve saklama konusunda sunduğu hizmetlerle de önemli bir finans merkezi olma fonksiyonunu sürdürdü. Ancak sanayi devrimiyle birlikte Avrupa’da Londra, Amsterdam, Paris gibi kentler finansal merkez olarak ön plana çıkarken, İstanbul’un etkinliği azaldı. Şimdi ise İstanbul Finans Merkezi (İFM) projesi ile tarihi misyonu geri kazanmayı hedefleyen yeni bir süreç başlıyor.
BÜYÜMEYE ETKİSİ
Türkiye Varlık Fonu sahipliğinde ve Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı koordinasyonunda tamamlanan İFM’nin bankalar etabı nisan ayında devreye alındı. Yeni süreçle ilgili İstanbul Ticaret’e değerlendirmelerde bulunan İstanbul Ticaret Üniversitesi Finans Enstitüsü Sermaye Piyasası Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Gürbüz, İFM’nin küresel finans sisteminde Türkiye’nin etki ve ağırlığını artırarak ekonomik büyümeye ciddi faydalar sağlayabileceğini, kısa-orta vadede finans sektörünü daha rekabetçi hale getirebileceğini söyledi. İFM’nin Türkiye’ye yönelik küresel yatırımların hızını ve ivmesini de artırabileceğini belirten Gürbüz, “TCMB, SPK, BDDK, BIST ve birçok bankanın yer alacağı finans kampüsünde, İFM’nin hali hazırdaki yasal-vergisel düzenlemeler çerçevesinde küresel yatırımcıların ilgisini çekecek bir finansal merkez olarak değerlendirilme şansı yüksek” dedi.
YÜKSEK İŞ HACMİ
İFM’nin finansal piyasaların hem firma ve finansal ürün bazında genişlemesine hem de bu ürünlerin ihracı ve alım satımıyla yüksek iş hacimleri yaratarak derinleşmesine kısa sürede katkıda bulunabileceğine de dikkat çeken Prof. Dr. Gürbüz, şöyle konuştu: “Ülkemizin finansal sisteminin daha rekabetçi ve çeşitlendirilmiş hale gelmesi, kaynağa ihtiyaç duyan özellikle reel sektör şirketlerinin finansmana erişimini kolaylaştırarak ekonomik büyümeye katkı verecek. Ayrıca değerli şirketler, kazanç potansiyeli yüksek yeni finansal ürünler, istihdam edilen nitelikli insan gücüyle diğer küresel finans merkezleri ile rekabet edebilecek bir yapı oluşturulabilirse, Türkiye’nin finansal hizmetler alanında daha cazip bir duruma gelmesi sağlanabilir.”
İKİ KONUYA DİKKAT
İstanbul’un finans sektöründe oldukça tecrübeli bir istihdama ve köprü kuruluşlara sahip olmasının önemli bir avantaj olduğunu belirten Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı-Ekonomist Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise şunları söyledi: “İstanbul, finans merkezi olmasını sağlayabilecek temel koşulları sağlıyor. Bu temel koşullar; Türkiye ekonomisinin büyüklüğü, G20 ülkeleri arasında olması ve finans sektörünün gücünden kaynaklanıyor. Bunun yanında finans merkezi olma yolunda ilerlemesi için iki nokta daha önemli diye düşünüyorum. Birincisi, Türkiye ekonomisinde sürdürülebilir ve istikrarlı büyüme dinamiklerinin tam oturması gerekiyor.
Bunu düşük enflasyonlu bir ülke sağlayabilir. O yüzden bu koşulun mutlaka yerine getirilmesi gerekiyor. Diğer bir nokta ise altyapı. Özellikle trafikle ilgili ulaşım altyapısının ve diğer altyapı hizmetlerinin de geliştirilmesi gerekiyor.”
BORSA İSTANBUL, GİRİŞİM SERMAYESİ PAZARI’YLA GELİYOR
Önümüzdeki dönemde İFM’ye taşınması beklenen Borsa İstanbul’da, şirketlerin büyümelerine katkı sağlanması için ‘Girişim Sermayesi Pazarı’ oluşturuldu. Henüz halka arza hazır olmayan ama ileride halka arz yapmak isteyen şirketlere yönelik olan bu pazar ile şirketler, büyüme için ihtiyaç duydukları finansmanı, sadece sermaye artırımı yoluyla nitelikli ve kurumsal yatırımcılara pay senedi ihraç ederek elde edebilecek. Uygulamaya göre; şirket hazırlayacağı izahname Sermaye Piyasası Kurulu tarafından onaylandıktan sonra ihraç edeceği paylarını nitelikli ve kurumsal yatırımcılara satacak. Bu paylar Girişim Sermayesi Pazarı’nda sadece nitelikli ve kurumsal yatırımcılar arasında işlem görecek. Yine uygulama kapsamında; şirket, bu pazarda işlem görmeye başladığında halka açık hale gelecek, Sermaye Piyasası ve Borsa mevzuatına tâbi olacak. Böylece bu pazarda işlem görmek, kurumsal yatırımcıların da desteğiyle şirketlerin kurumsallaşmasına katkı sağlayacak. Gerekli kurumsallaşma adımlarını tamamlayan ve yatırımlarını gerçekleştirerek büyüyen şirketler, halka arza hazır hale gelerek, paylarını bu kez halka arz etmek için başvuru yapabilecek. Bu pazar sayesinde, şirketlerin daha erken finansman imkânı bularak, büyümelerini ve kurumsallaşmalarını daha sağlıklı bir biçimde gerçekleştirebileceği kaydediliyor.
DAHA ETKİN BİR MERKEZ İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Prof. Dr. Ali Osman Gürbüz’ün, İstanbul Finans Merkezi’nin daha etkin olabilmesi konusundaki önerileri şunlar:
* İFM’nin küresel sıralamada yerini yükseltebilmesi için küresel/yabancı yatırımcılara cazip hale getirilmesi ayrı bir önem taşıyor. Bu kapsamda, yatırımcı dostu politikaların benimsenmesi, yatırım süreçlerinin kolaylaştırılması, rekabetçi teşviklerin sunulması ve yabancı sermaye hareketliliğini artıracak serbestleşme adımlarının atılması güçlü bir şekilde desteklenmeli.
* Piyasalarda açıklık ve şeffaflığın artırılması, finansal aktörlerin fonksiyonlarının net ve açık bir şekilde belirlenmesi, piyasalarda taraflara güven veren bir dengenin gözetilmesi, hesap verebilirliğin ön plana çıkarılması, iş/işlem yapacak küresel kurumsal yatırımcıların piyasalarda sürekliliğini sağlayacak boyutta bir korunma şemsiyesine kavuşturulması, risklerin doğru yönetilmesi vb. konulara öncelik verilmesi gerekiyor.
* Finans merkezlerinin etkili olabilmesi için nitelikli insan kaynağına erişim de önemli. İFM’de özellikle küresel finans konularında uzmanlara, hukukçulara, fintech’e yatkın yetişmiş insan kaynağına ciddi anlamda ihtiyaç duyulacak. Yapılan hukuki düzenleme ile İFM’de çalışacak asgari 5 ve 10 yıl deneyime sahip uzman personele önemli vergi avantajları sağlandı, böylece uzman işgörenin çalışması teşvik edildi. Ancak, özellikli uzmanlık eğitim programlarına öncelik vererek finans sektörüne donanımlı insan kaynağının sağlanması halen önemini koruyan bir husus.
* İFM’nin diğer küresel finans merkezlerine göre daha fazla etkili olabilmesi için finans sektöründe son yıllarda hızlanan dijitalleşme sürecinde inovasyon ve teknoloji odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi, dijital finans ve finans teknolojilerinin desteklenmesi ve bu yolda süreçlerin hızlandırılması kritik önemde olacak.
* İFM’nin yine daha etkin olabilmesi için kamu otoritesi, kamu ve özel sektör, finansal aracılar, ulusal/küresel finansal kurumlar, üniversiteler, teknoparklar vb. kurumsal yapılar arasında sağlanacak güçlü işbirliğine ve paydaşlar arası koordinasyona özen gösterilmeli.
29 Mayıs 2023 Pazartesi
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı