HABER: ADEM ORHUN

Uluslararası piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu ay faiz artıracağı yönündeki beklenti yüzde 90’a çıkarken, sermaye piyasaları bu beklentiyi çoktan fiyatlandırdı. Bundan sonra gözler sanayiyi ve üretimi etkileyen emtia fiyatlarına çevrildi.

Emtiaya en çok talep oluşturan ülke Çin. Çin’in büyümesi emtia fiyatlarına ve dünya ekonomisine yansıyor. Emtia fiyatları üretimi Avrupa ülkelerini, gelişmekte olan pazarları ve küresel ölçekte borçlu olan şirketleri etkileyecek. Uluslararası finans uzmanları ve reel sektör temsilcileri bu nedenle, “Fed’e takılmayın, emtia fiyatlarına bakın” diyor. Emtia fiyatlarının seyri Türkiye’nin makro hedefleri ve üretim maliyetleri için de önemli.

FED’İN FAİZ POLİTİKASI

Küresel piyasalar, Fed’in kararlarına kilitlenmiş durumda. Zira Fed’in sıkılaştırma adımlarını sürdüreceği beklentisi iyice güç kazandı. Mart ayında politika faizini 25 baz puan artırarak 0.75-1.00 aralığına yükselten Fed, mayıs ayında faizi sabit tuttu. Hemen ardından Fed Dallas Şubesi Başkanı Robert Kaplan, bu yıl toplam üç faiz artışının mümkün olduğunu söyledi.

Bu gelişmelerle, nisan ayında yüzde 67’lerde olan faiz artış beklentisi de hızla yükselmeye başladı.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lael Brainard ise küresel ekonomideki iyileşmenin riskleri düşürdüğüne işaret etti. Brainard’ın sözleri de, bu ay faiz artırılacağı yönünde yorumlandı. Nitekim, Fed’in 13-14 Haziran’daki toplantısında faiz artırmasına yönelik piyasa beklentisi, büyüme verilerinin tahminlerden iyi çıkması üzerine yüzde 88’e yükseldi.

DOLAR EMTİAYI ETKİLER Mİ?

Fed’in faiz artırmasıyla birlikte ABD Doları’nın daha da güçlenmesi bekleniyor. Bununla birlikte ekonomide oyun sahasını daraltan düşük enflasyon oranı ve kredi geri dönüşlerindeki yavaşlama, ABD ekonomisini zorluyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise dolardaki yükselişin emtia fiyatlarına nasıl yansıyacağı merakla bekleniyor.

ALTININ HIZI KESİLİR

Öte yandan piyasaların, Fed’in bu ay 25 baz puanlık faiz artırımına gitmesine yüzde 90 ihtimal verdiğini belirten Vakıf Yatırım Araştırma ve Strateji Müdür Yardımcısı Selahattin Aydın, altında görülen yukarı yönlü fiyat artışlarının Fed’in faiz artışlarına devam ettiği bir ortamda uzun soluklu olamayacağını belirtti.

PETROL 50-60 DOLAR

ABD’deki kayaç petrolü üreticilerinin üretimlerini artıracağı beklentisi ile birlikte son dönemde sondaj kulelerinin sayısında gözlenen sürekli yükseliş, petrol fiyatlarındaki geri çekilmeyi destekledi. Yıl sonuna kadar da petrol fiyatlarında dalgalanmalar olabileceği belirtiliyor. Ancak, mevcut durumda 50 dolar üzerinde seyreden Brent tipi petrol fiyatlarındaki yukarı yöndeki hareketlerin, 60 dolar seviyelerini aşması potansiyeli düşük ihtimal olarak görülüyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da Ocak Enflasyon Raporu’nda 57 ABD doları olarak varsayılan ham petrol fiyatını, 2017 yılı için ortalama 55 ABD doları olarak belirledi.

YOL ÇİN’E ÇIKIYOR

Diğer yandan sanayi üretimine konu olan metaller küresel üretimin yapı taşını oluşturuyor. Burada da Çin öne çıkıyor. Moody’s’in, artan borçluluk ve potansiyel büyümenin yavaşlayacağı gerekçesiyle 1989’dan bu yana ilk kez Çin’in kredi notunu indirmesi, bakır, çinko, nikel ve alüminyum gibi birçok sanayi metalinin fiyatına düşüş olarak yansıdı.

2010’da yüzde 10.6 büyüyen Çin ekonomisinin resmi büyüme hedefi yüzde 6.5. Moody’s ise Çin’in hızının beş yılda yüzde 5’e düşeceğini öngörüyor. Yılın kalanında, ilk çeyrekte açıklanan yüzde 6.9 altında gelecek her büyüme verisi, Moody’s’in çekincelerini gündeme taşıyacak. Bu da sanayi emtialarındaki yukarı yönlü fiyat hareketlerini sınırlamaya devam edecek.

DIŞ PAZARLARDA BÜYÜME BEKLİYORUZ

İTO Demir Dışı Metaller Meslek Komitesi Başkanı Ali Bakaner, sanayinin ham alüminyum ihtiyacının yüzde 95’ini ithalatla karşıladığına dikkati çekti. Bakaner, “Dolar kurunun TL karşısında artması, ithal hammadde girdi fiyatlarının artmasına sebep oluyor. Yüksek stok seviyesine rağmen başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden gelen talep, metal fiyatlarında etkili olmaya devam ediyor. Fakat Rusya ve Irak’ta kayıplar bu yıl telafi edilebilir. 2017 yılında net ihracat, büyümeye pozitif katkı verebilir. Petrol fiyatı artarsa petrol ihracatçısı ülkelere ihracat da pozitif etkilenir” dedi.

HAMMADDE MALİYETİ ÇOK ÖNEMLİ ETKEN

İTO Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi Başkanı Rüknet Yeşilyurt, sektörün hammadde temininde güçlük yaşadığını belirtti. Yeşilyurt, “Hammaddeyi ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bir yandan hammadde fiyatı, diğer yandan Avrupa ve Uzak Doğu ülkelerinin düşük fiyatının baskısıyla zorlanıyoruz” dedi. Üretici firmaların küresel pazarlarda rekabet için ucuz hammadde tedarikine acil ihtiyaç olduğunu vurgulayan Yeşilyurt, “İthalat vergileri de başka bir yük. Global riskleri tartışırken; göçleri, afetleri, terörü, işsizliği, su, petrol ve enerji krizlerini dikkatle izlemeliyiz” diye konuştu.

FED’İN ETKİSİ DÜŞÜK OLUR

Yatırımcılara özel bir konferansa katılmak için geldiği İstanbul’da görüştüğümüz Saxo Bank Makro Strateji Müdürü Christopher Dembik, yatırımcıların faiz oranının ne olacağına çok fazla odaklandığını söyledi. Buna çok takılmamak gerektiğini vurgulayan Dembik, “Fed Başkanı Janet Yellen 2018’de görevini bırakırken yüzde 2’lik faiz hedefine ulaşmış olsa bile bunun sanıldığı kadar yüksek bir etkisinin olmayacağını düşünüyoruz. ABD için asıl kritik olan kredi geri döngüsünün yavaşlıyor oluşu” dedi. Emtia fiyatları konusunda ‘süper döngü’yü hatırlatan Dembik, şöyle devam etti: “19. yüzyılın sonunda fiyatlar evrim geçirmişti. Yine fiyatların yükselmesini beklemek yerinde olacak. Tabi bununla birlikte başka trendler de var. Mesela çoğu emtia şu an artıda görünüyor. Altın ise politik riskten çok etkileniyor.”
Petrol fiyatının düşük olduğunu belirten Dembik, şunları söyledi: “OPEC ülkeleri, ABD ayağında üretim çok artışa geçmeden zaman kazanmaya çabalıyor. Genel anlamda emtia fiyatları yüksek ama özellikle petrolün, enflasyonu destekleyebileceğini söyleyebiliriz. Çünkü enflasyon artarsa bu özellikle yüksek borca sahip ülkelere fayda getirecektir diye düşünüyoruz. Emtia fiyatlarının yüksek olması borç ve bunu telafi edilmesi adına faydalı olacaktır.”

ÇİN’İN BÜYÜMESİ METALİ ETKİLER

Saxo Capital Markets Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu, üretimi etkileyen endüstriyel metalde talep etkisine dikkati çekti. Divanlıoğlu, “Endüstriyel metalde en önemli etken olan Çin’i çok iyi takip etmek gerekiyor” dedi. Metalde talebin yeterince karşılandığını belirten Divanlıoğlu, şunları söyledi: “Talebin bakırda yüzde 50’si; kömür, nikel, çinko ve demirde yüzde 40-50’si Çin’den. Çin, büyüme hızını artırırsa, sanayide talebi artacak, metal fiyatı da hızla artacak. İpekyolu projesiyle de dış altyapı çalışmalarına büyük harcama yapılacaktır.”

KÜRESEL ŞİRKETLERE BORÇ UYARISI

Franklin Templeton Investments Gelişen Piyasalar Grup Fon Yöneticisi Mark Mobius, “Fed’in faiz artırmasının gelişen piyasalar üzerinde fazla etkisi olmaz” dedi. İnsanların, Fed faiz artırımı ve bunun gelişen piyasalar üzerindeki etkisine çok fazla odaklandığını savunan Mobius, “Bu yıl üç faiz artırımı gayet mümkün. Ekonomi iyi gidiyor” dedi. Mobius, borçlarına yeterli ilgi göstermeyen borçlu şirketlerin faizler yükseldiğinde sorun yaşayabileceğini, bu yüzden iflaslar beklediklerini de belirtti.

06 Haziran 2017 Salı

Etiketler : Gündem