Salı, 05 Kasım, 2024
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı'ndan (YÜCİTA) açıklamasında, 2020'nin, Türkiye için coğrafi işaretlerde iz bırakılan bir yıl olduğu aktarılarak,ABilişkileri yönünden oldukça verimli geçtiği,Aydın kestanesi ve Milas zeytinyağının tescillendiği hatırlatıldı.
Bayramiç beyazı ve Taşköprü sarımsağının aralıktailanlarının yapıldığı, biritiraz olmaması halinde bu coğrafi işaretlerin tescilinin debüyük ihtimalle nisanda gerçekleşeceği bildirilen açıklamada, böylece Türkiye'nin AB'detescilli coğrafi işaret sayısının7'ye yükseleceği, bir yılda5 coğrafi işaretiçinyapılan tescil başvurularınınAB Komisyonu tarafından kabul edildiği kaydedildi.
Açıklamada, 2020'nin, yurt içi tescillerde de bir rekor yılı olduğu, 162 coğrafi işaretin tescilinin gerçekleştiği belirtilerek, şu değerlendirmelere yer verildi: "Bu, 25 yılını dolduran uygulamaların en yükseği olup aynı yıl 27 ülkeli AB'de tescillenen coğrafi işaret sayısı sadece 41'dir. Dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanmayan bu tescil furyası, kamuoyunun haklı olarak coğrafi işaretlerin popülizme kurban edildiği konusundaki endişelerini güçlendirmiştir. Bu endişelerin temel nedeni, coğrafi işaretlerleilgili 25 yıllık uygulamaya rağmen konuyusadece tescilden ibaretmiş gibi algılama alışkanlığınınhalen sürdüğü, sistemin temel kaldıraçlarını oluşturan'coğrafi işaret yönetişimi've 'coğrafi işaret denetimi'konularında mesafe alınamadığı ve sadece tescillerle oyalanıldığı, kısacası sistemin oturtulamadığıdır."
Açıklamada, 21 Kasım 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafındanaçıklanan "TarımOrman Şurası"kararları içinde "coğrafi işaretlerin yönetişim ve denetleme süreçlerinin gözden geçirilerek mevzuatın tamamlanmasının" öngörüldüğü bildirildi.
FAZLA TESCİL COĞRAFİ İŞARETLERİ ÖLDÜRÜR
Açıklamada, coğrafi işaretlersisteminde tescilin sadece bir başlangıç olduğu, ürüne bir katma değer sağladığı, tüketicileri aydınlattığı vehaksız rekabete karşı koruduğuancak kalitenin ve katma değerin sürdürülebilmesinin etkin bir yönetişim ve denetime bağlı olduğu vurgulandı.
AB'de yaygın kanının "çok tescilin coğrafi işaretleri öldürdüğü" yönünde olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Tescillerdeki inanılmaz artışlar, coğrafi işaretlerimizi itibarsızlaştırma riskini taşımakta olup ulusal ve uluslararası düzeyde 2tehlikeyegebedir. Ulusal düzeydeki risk, Türk tüketicilerin coğrafi işaretlere olan güven kaybıdır. Bu da yöresel ürünlerimiz için arzu edilmeyen sonuçlar doğurabilir. Uluslararası tehlike ise Türkiye'nin, uluslararası platformlarda coğrafi işaretlerini itibarsızlaştıran bir ülke konumuna düşmesidir. Bu da AB'den tescil almamızı zorlaştırır, hatta imkansız hale getirebilir."
Açıklamada, kurumların tescil sonrasıne yapacaklarını bilmediği vebelgelerin duvarlara asıldığı, bunun temel nedenininyasal boşluklar olduğu, yönetişim boşluğu nedeniyle Türkiye'deverilen tescillerin katma değer sağlamadığı aktarıldı.
Tescil sonrası yapılması gereken denetimlerin önemine dikkati çekilen açıklamada,Türk tüketicilerinincoğrafi işaretlerveamblemler konusundaki bilgi eksikliği sorununa işaret edildi.
Satılan tescilli ürünler üzerinde amblem kullanılma zorunluluğu getirildiği anımsatılan açıklamada, aradan geçen3 yılı aşkın süreye rağmen tüketicileri aydınlatmaya yönelik kamu spotlarının da halen yaşama geçirilemediği vurgulandı.
TÜRKİYE COĞRAFİ İŞARETLER ENSTİTÜSÜ KURULMALI
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı açıklamasında, dünyada belki de hiçbir ülkenin sahip olmadığı coğrafi işaret potansiyelinin Türkiye için büyük bir şans olduğu ve bunun iyi değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
Bunun yolunun etkin bir coğrafi işaretsisteminin kurulmasından geçtiği, artık konu ile ilgilenen tüm kurum ve kuruluşlarınçalışmalarını derinleştirme zamanının geldiği belirtilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:"Salgın,tarımın ve Türk halkının gıda güvenliğini oluşturan coğrafi işaretlerimizin hayati önemini göstermiştir.Tarım Orman Şurası'nın coğrafi işaretlerle ilgili kararı ivedilikle uygulanmalıdır. Bu bağlamda,coğrafi işaret yönetişimi ile ilgili olarak tescil sahibinin sorumluluklarını belirten yasal düzenleme mutlaka yapılmalıdır.Dış denetimler AB'deolduğu gibi, AB normlarına göre akredite olmuş bağımsız, tarafsız ve donanımlı özel denetim kuruluşlarınca yapılmalıdır. Etkin bir coğrafi işaret sisteminin kurulabilmesi için ulusal düzeyde yeniden bir yapılanma gerçekleştirilmeli, sadece bu işlerle uğraşacak bir Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü kurulmalıdır."
17 Şubat 2021 Çarşamba
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı