HABER: AYŞE BAŞAK
Kot pantolonun modası hiç geçmiyor. Her sene farklı model pantolonlar çıkıyor. Kullanım kolaylığı açısından da avantajlı olan kot kumaşı çok sayıda insan tarafından uzun yıllardır tercih ediliyor. Birçok çeşidi olan kot pantolonlarına uygulanan işlemlerden biri de eskitme modası. Kot eskitme işlemi kontrolsüz yapıldığında işçilerin sağlığını tehlikeye atan ciddi durumlar ortaya çıkıyor. Eskitilmiş kot pantolon kullananlar için endişe veren bu durum, elbette ciddi ve köklü üreticileri de önlem almaya itiyor.
20 ADIMDA ESKİTME
Bir süredir kot pantolonları elle eskitmeye son vermek isteyen Levi Strauss & Co firması, eskitilmiş pantolonları sağlıklı ve ekonomik olarak üretmenin yolunu bulduğunu açıkladı. Şu an hâlâ devam eden elle eskitme işlemi, 20 adımlık bir süreçte tamamlanıyor. Her bir işçi iki ya da üç pantolonu ancak bir saatte bitirebiliyor. Bu işlemler sırasında binlerce farklı kimyasal açığa çıkıyor ve bu durum işçi sağlığı için bir tehdit oluşturuyor.
LAZER SİSTEMİ
Firma, FLX adı verilen yeni projesi ile kot pantolonları lazer kullanılarak eskitmeyi planlıyor. Üstelik bu işlemin pantolon başına sadece bir buçuk dakika kadar sürmesi öngörülüyor. Bu konuda Jeanologia firması ile ortak çalışan firma, üç adımlı bir sistem geliştirdi. Eskitme işleminde tamamen lazer kullanılıyor. Her şey otomatik yapılıyor. İlginç olan ise bu eskitme işleminde eskimiş kotların fotoğraflarının kullanılması.
Bu fotoğraflar bilgisayara yükleniyor ve her biri önce dijital olarak tasarlanıp sonra lazer teknolojisi ile gerçeğe dönüştürülüyor. Örneğin çok oturma neticesinde kot pantolonda zamanla oluşan çizgiler dahi taklit edilerek lazerle yapılabiliyor. Ya da dizlerin yıpranıp yırtılması tamamen lazer ile kumaşa uygulanabiliyor.
2020’DE BAŞLIYOR
Lazer yöntemi ile yeni modellerin tasarlanıp üretime geçilmesi hızlanacak. Farklı bir eskitme modelinin, çalışılıp seri olarak üretilmeye başlaması şimdi altı ay sürerken, bu sistem ile günler içinde üretim gerçekleştirilebilecek. Sistemin pantolon fiyatlarını ve işçi sayısını nasıl etkileyeceği bilinmezken, 2020’de tam manasıyla hayata geçmesi planlanıyor.
ÇİNLİLERDEN YATAY GÖKDELEN
Çin hâlihazırda dünyanın ikinci en uzun gökdelenine ve dünyanın en yüksek köprüsüne ev sahipliği yapıyor. Daha pek çok önemli mühendislik eserlerini barındıran Çin, şimdi de ‘yatay gökdelen’ ile gündemde.
SEKİZ KULE
Yatay bir bina, gökdelen olmaz elbet. Burada kastettikleri gökdelenlerin üzerine inşa edilecek olan, onları birleştiren, üzerlerine dev bir şeffaf boru gibi oturan bir yapı. Ülkenin güney batısında CapitaLand isimli firma tarafından geliştirilen projenin adı Conservatory. Yapı, 300 metre uzunluğunda. Yüksekliği ise 250 metre olacak. Dört ayrı kulenin üzerine oturacak. Bu kulelerde ofis katları, daireler ve dükkânlar olacak. Kulelerin kendi uzunluğu ise 350 metre. Proje toplamda sekiz kule içeriyor.
2019’DA KULLANILACAK
1200 ton ağırlığındaki ‘yatay gökdelen’ içinde gökyüzü bahçeleri, ‘sonsuzluk havuzu’ ve gözlem güverteleri gibi öğeler barındırıyor.
3 bin 200 parça cam ve 4 bin 800 parça alüminyum kullanılacak. Arup isimli mühendislik firması inşaatın güvenle tamamlanabilmesi için rüzgâr ve deprem risklerine karşı tedbir almaya çalışıyor.
Kaba inşaat 2018’de tamamlanacak. Önümüzdeki yıl ise binanın kullanılmaya başlanması planlanıyor.