Salı, 05 Kasım, 2024
HABER: ADEM ORHUN
Maliye Bakanlığı’nın, iş dünyasından aldığı kazanç vergisi olan geçici vergiler yine gündemde. Üçer aylık dönemlerde, yılda dört defa ödenen geçici vergi, esasen tahsil edildiği varsayılan gelir üzerinden hesaplanan peşin vergi niteliğinde.
Geçici vergi, mükelleflerini üçer aylık kazançlarına yüzde 15 oranı uygulanmasıyla bulunuyor. Kurumlar vergisi mükellefleri için geçici vergi oranı safi kurum kazancı üzerinden yüzde 20 olarak uygulanıyor.
NEDEN GEREKMİŞTİ
İş dünyasının, henüz hedeflerini, arzını ve fiili satışları ile tahsilatını tamamlamadan vergisini ödemesi dolayısıyla şikayete konu olan peşin vergi, esasen, enflasyonun yüksek olduğu yıllarda, değer kaybını önlemek için kullanılmıştı. Devlet, ortalama yüzde 80 oranında bir enflasyonun yaşandığı piyasada, hesaplanan gelir üzerinden alacağı vergide reel olarak mali kayıp yaşanacağı için parçalar halinde alma yoluna gitmişti.
Diğer bir sebep ise, vergi tahsilatının dolayısıyla devletin ana gelirinin dönemlere yayılarak, gelir akışında düzenlilik sağlama çabasıydı. Bu ikinci sebep, mükellefler açısından da (parçalar halinde ödeme sebebiyle) vergi yükünü belli oranda bölme anlamına geliyor. Fakat hem tahsilatını ve gelirini samut bir şekilde elde etmemiş olmak hem de üç ay arayla sürekli vergi hesaplama işi işverenler ve muhasebe servisleri için ayrı bir yük oluşturuyor.
Enflasyon son yıllarda mali disiplinle birlikte tek hane olmasına rağmen, eskilerin geçici vergisi peşin peşin mükellef ve muhasebe için yük oluşturmaya devam ediyor.
HÜKÜMETE ÇAĞRI
İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar da Ocak ayında yapılan İTO Meclisi toplantısında “Kayıt dışılığın artmaması, istihdamın azalmaması, rekabet gücümüzün korunması için reel sektörün farklı kanallarla desteklenmesi çok önemli. Enflasyon dönemlerinden miras kalan peşin vergi uygulaması bir an önce kaldırılmalı. Artık hukuken değil, fiilen kazandığımızın vergisini ödeyelim” sözleriyle gündeme getirmişti.
MUHASEBECİLER DERTLİ
Hesaplama işleri sebebiyle konunun taraflarından olan muhasebeciler, üç ayda bir (senede dört defa) hesaplanıp ödenen geçici verginin, dönemsellik açısından avantaj sağladığını, mükellefin vergi ödeme yükünü böldüğünü belirtiyor. Bununla birlikte yılın son dönemi (4. dönem) için hesaplamanın gereksiz olduğunu belirten meslek erbabı bu konuda şunları söylüyor: “Ekim-Kasım-Aralık dönemi Şubat ayında ödeniyor. Zaten Mart ayında gelir vergisi işi var. Onun hesaplamasıydı, ödemesiydi, mahsuplaşmasıydı derken art arda iş çıkıyor. Geçici vergide son dönem kaldırılarak, uygulama üç dönem üzerinden yapılabilir. Mart ayında yıllık hesaplamada geçici vergideki son dönem de dikkate alınır. Böylece mükellefin, muhasebecinin ve kamu dairelerinin iş yükü azaltılır. Üstelik gelir vergisinin Mart-Temmuz, kurumlar vergisinin ise Nisan-Ağustos aylarında iki taksitle ödenmesi sebebiyle geçici vergi son dönemi için bir vade kolaylığı da oluşur.”
ÜRETİM CANLANSIN
Oranların da yüksek olduğunu belirten mükellefler “Yüzde 15 ve 20’lik oranların 5 puan indirilmesi halinde iş dünyasının eli rahatlar. Hepten kaldırılırsa çok daha iyi. Peşinen vergiye giden fark, yıl içinde birkaç aylığına dahi olsa üretim faktörlerine aktarılınca ekenomiyi hareketlendirir” diyor. 2014 sonunda, geçici vergide son dönemin (4. dönem) kaldırılmasının tartışıldığını belirten muhasebeciler de “Geçen yılı seçim gündemiyle geçirdik. Şimdi yeni hükümet döneminde, bu yükün kaldırılması yönünde adımlar bekliyoruz” şeklinde konuştular.
GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ:
Hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için geçici vergi dönemleri aşağıdaki gibi uygulanıyor:
1’inci dönem:
Ocak-Şubat-Mart
2’nci dönem:
Nisan-Mayıs-Haziran
3’üncü dönem:
Temmuz-Ağustos-Eylül
4’üncü dönem:
Ekim-Kasım-Aralık
KİMLER ÖDÜYOR
İlgili mevzuata göre geçici vergi ödemesi gereken kesimler şu şekilde sıralanıyor:
31 Ocak 2016 Pazar
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı