Araştırmaya göre, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki diğer kuyular, Filyos Limanı’nda inşa edilen doğalgaz terminali, Doğu Akdeniz Bölgesi ve Şırnak Gabar’daki çalışmalar da dahil edildiğinde bu etki en az 5 kat daha artıyor. Yani enerjideki büyük yatırımların istihdamda doğrudan etkisi en az 60 bin kişi, GSYİH’de ise en az 5 milyar dolar seviyesinde.
HABER: Şeref KILIÇLI
Türkiye, 2024 Yatırım Programı çerçevesinde, en büyük yatırımı doğalgaz-petrol arama ve üretim çalışmaları için gerçekleştirecek. Karadeniz Sakarya Gaz Sahası ve Şırnak-Gabar petrol sahası başta olmak üzere üretim alanlarını genişletmek ve üretimi artırmak için yaklaşık 100 milyar liralık yatırım planlanıyor. Bu kapsamda 2024 yılında 327 bin metre arama, 399 bin metre üretim sondajı yapılması da yine hedefler arasında. Diğer yatırımlarla beraber bu yıl enerji ve madencilik sektörüne yapılacak toplam kamu yatırımının 181.7 milyar lirayı bulması öngörülüyor.
MİLLİ ENERJİ POLİTİKASI
Enerjide yatırımlar dışa bağımlılığı azaltma, çeşitliliği ve güvenliği artırma kriterleriyle ilerlerken Milli Enerji ve Maden Politikası ile bu alandaki endüstrinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalara da ağırlık veriliyor. Bu doğrultuda hem deniz yetki alanlarında hem de karadaki alanlarda petrol ve doğalgaz keşiflerine yönelik sismik arama ve sondaj çalışmaları hızlandırılıyor. 2017’de satın alınan ilk derin deniz sondaj gemisi Fatih, takip eden yıllarda TPAO filosuna katılan Yavuz, Kanuni ve Abdülhamid Han sondaj gemileri, yerli ve milli imkanlarla üretilen Koca Yusuf Sondaj Kulesi, bunun en somut örnekleri arasında gösteriliyor.
HİZMET İHRACATI İMKANI
Petrol ve doğalgazdaki arama ve üretim faaliyetleri sadece endüstrinin geliştirilmesi açısından değil, istihdam oluşturması açısından da ekonomiye pozitif yönde katkı sağlıyor. Nitekim, buna en yakın tarihteki örnek olarak Şırnak-Gabar’daki petrol sahasında 23 kuyudan günlük yaklaşık 30 bin varillik üretim yapıldığı ve burada 1200 kişiye istihdam oluşturulduğu açıklandı. Ayrıca üretimde 2024 yılının sonuna kadar 100 kuyuya ve günlük 100 bin varile çıkılacağı, bu durumda sağlanan istihdamın 5 bine ulaşacağı da kaydedildi. Öte yandan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) yurt içi faaliyetlerinde edindiği tecrübe, insan kaynakları kalitesi, teknolojik gelişimi ve filosu yurt dışındaki işbirliği imkanlarını da olumlu yönde etkiliyor. Libya, Cezayir ve Malezya gibi ülkelerle işbirliği anlaşmalarının yapılması da bunun bir sonucu olarak kabul ediliyor.
AKADEMİK ARAŞTIRMA
Enerjideki yatırımların istihdamda doğrudan, dolaylı, zincirleme ve toplam etkisi konusunda İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. İsmail Ekmekçi ve Doç. Dr. Sabri Öz, bir araştırma gerçekleştirdi. Çalışmada, Karadeniz’deki Tuna-1 doğalgaz sahasında 7 ila 10 yıl sürebilecek ve yaklaşık 2-3 milyar dolarlık yatırım gerektiği belirtilen kuyu baz alındı. Araştırmaya göre, ortalama 2.5 milyar dolar yatırım yapılması durumunda istihdamda doğrudan etkinin 11 bin 915 kişi, dolaylı etkinin 10 bin 212 kişi, zincirleme etkinin 13 bin 335 kişi olacağı belirtildi. Toplam etkinin de 35 bin 465 kişi olacağı kaydedildi.
MİLLİ GELİRE ETKİSİ
Araştırmada, söz konusu doğalgaz sahasında 2.5 milyar dolarlık yatırımın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) katkısı da incelendi. Buna göre GSYİH’ye doğrudan etkisinin 1 milyar 2 milyon dolar, dolaylı etkisinin 1 milyar 143 milyon dolar, zincirleme etkisinin 1 milyar 222 milyon dolar, toplam etkisinin ise 3 milyar 368 dolar olacağı öngörüldü. Araştırmada ayrıca, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki diğer kuyular, Filyos Limanı’nda inşa edilen doğalgaz terminali, Doğu Akdeniz Bölgesi’ndeki çalışmalar, Şırnak Gabar’da gerçekleştirilen petrol üretiminin 2024 yılı sonunda 100 bin varile çıkarılması dikkate alındığında, bu değerlerin en az 5 kat daha büyük olacağının da altı çizildi. Yani petrol ve doğalgazda yapılan diğer büyük araştırma, sondaj ve üretim çalışmaları baz alındığında; istihdamda doğrudan etkisi en az 60 bin kişi, GSYİH’de ise en az 5 milyar dolar olacak.
DOĞRUDAN EKONOMİK ETKİ: İSTİHDAM, GELİR VE KATMA DEĞER
Türkiye’deki Enerji Yatırımlarının Sanayi ve İstihdama Etkileri konulu araştırmalarında izledikleri yöntem hakkında bilgi veren İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ekmekçi, şöyle konuştu: “Doğrudan ekonomik etki, mesela boru hattı gibi inşaatlar ile ilişkili istihdam, gelir ve katma değer hesaplamalarını içeriyor. IHS Economics’e göre, boru hattı inşaatına harcanan her 1 milyon dolar 4.8 kişilik istihdam oluşturuyor. Oxford Economics’in TAP’ın Makedonya aşaması için hazırladığı ekonomik etki raporuna göre ise 1 milyar dolarlık inşaat yatırımıyla yaratılan istihdam kazancı 11.400 olarak; diğer bir ifadeyle harcanan her milyon dolar 11.4 kişiye iş imkanı sağlıyor. Ayrıca istihdam olanaklarının belli bir kısmının Türk vatandaşı olmayanlarca doldurulacağının da hesaba katılması gerekiyor ve bu oranın yüzde 20 civarında olacağı belirtiliyor. İstihdam rakamlarının oluşturacağı toplam gelirin hesaplanması için önce istihdam gruplarının sınıflandırılması gerekiyor. Mesela, boru hattı inşaatı yapan şirket yetkilileriyle yapılan mülakatlara göre, emek gücünün yüzde 30’unun beyaz yakalılardan oluştuğu varsayılıyor.”
DOLAYLI EKONOMİK ETKİ YAN SANAYİLERLE İLİŞKİLİ
Araştırmadaki dolaylı ekonomik etkinin boru hattının inşası sırasında destek ve arz sağlayan yan sanayilerle ilişkili istihdam, gelir ve GSYİH değerlerini içerdiğini belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sabri Öz, şunları söyledi: “Dolaylı etki inşaat vb. destek olan ticari faaliyetlerle ilişkili istihdam, gelir ve katma değerin hesaplanmasıyla bulunuyor. Bu amaçla TÜİK’in yayımladığı Türk ekonomisi girdi-çıktı şemaları da kullanılabiliyor. Zincirleme ekonomik etki, boru hattı inşaatıyla doğrudan ya da dolaylı ilişki içinde olan şirketlerin çalışanlarının kazançlarını ulusal ekonomi bünyesinde harcamasıyla ortaya çıkan ekonomik faaliyeti içeriyor. Şantiyedeki bir mühendisin manav, lokanta, okul vs. harcamalarının ulusal ekonomi bünyesinde çok geniş bir alanda istihdam yaratması bu bağlamda düşünülebilir. Bu kategori, inşaat benzeri faaliyetlerle doğrudan bağlantılı şirketlerde çalışan insanların iç piyasadaki harcamalarından kaynaklanan ekonomik faaliyetlerle ilgili. Doğrudan etki analizine göre, ek hane halkı gelirinin belli bir kısmı bu faaliyetlerden kaynaklanıyor. Toplam zincirleme etkinin hesaplanabilmesi için bu gelirin iç piyasada başka sektörlerde harcanması neticesinde ortaya çıkan ek istihdam, gelir ve katma değerin belirlenmesi gerekiyor. Bu hedefe ulaşmak için marjinal tüketim eğilimi kavramından yararlanılıyor.”